İsrail'in açık hava hapishanesine dönüştürdüğü 1.5 milyon insanın yaşadığı Gazze'ye götürülen silahlar arasında neler var;

Farklı din ve anlayışlara mensup 33 ülkeden 578 insan.

9 doktor, 2 hemşire, 2 sağlık memuru.

60 gazeteci.

1 yaşında bir çocuk.

10 bin tonluk gıda, ilaç ve inşaat malzemesi,

120 farklı ilaç,

2200 ton çimento,

600 ton demir,

30 ton kalekim,

çocuk parkları,

çeşitli oyuncaklar,

ekmek için un,

prefabrik evler,

sakatlara elektrikli araba,

jeneratör,

ultrason cihazı,

tıbbi cihazlar,

süt tozu,

çocuk maması,

çocuk bezi,

*

Haklılık genelde geç çalışsa da başlı başına en güçlü silah değil mi?

*

İsrail çılgın filan değil, o görevini, kendisine verilen vazifeyi, kendinden bekleneni, üstüne düşeni hakkıyla yerine getiriyor.

Bütün dünyayla, insanlıkla örtülü bir savaş içinde.

7.3 milyon nüfuslu İsrail, çok cesur, gizlemiyor, her türlü tacizi dünyanın gözünün içine baka baka yapıyor.

Peki, sorun nerde?

Sorun 1.5 milyar nüfuslu Müslüman dünyasında.

Kendini medeni, hak ve hukuktan yana zanneden, dünyaya adalet ve barış getirmek için Afganistan'ı, Irak'ı, işgal edenlerde,

Kendini medeni zanneden batı toplumlarında.

Kıytırık ve kazanç hedefli sosyal sorumluluk projeleri ile dünyayı kandıran uluslar arası şirketlerde.

Bunların hiçbirini görmezden gelen ve hiç birşey yapmadan seyreden insanoğlunda.

İş başka siyaset başka deyip, siyasette ağız dalaşı ile yetinip ticarete devam eden bizlerde.

Eli taşın altına sokmak

İsrail'in bu hukuk tanımaz tacizci tavrına karşı herkesin yapabileceği farklı tavırlar vardır.

Vatandaşlar, İsrail ürünlerini ve hizmetlerini boykot ederken, şirketler de İsrailli firmalarla olan ilişkilerini askıya alabilirler.

Hükümetler, İsrail ile olan ticari ve askeri ilişkilerini gözden geçirebilirler.

BM, Dünya Ticaret Örgütü gibi Uluslar arası kurumlar farklı siyasi ve ekonomik yaptırım uygulayabilirler.

*

İsrail'e baskı için iş dünyası da elini taşın altına sokmalı.

Atlasjet Havayolları, daha önce İsrail havayolu şirketi EL AL ile yaptığı ortak uçuş anlaşmasını karşılıklı mutabakata vararak iptal etti.

İsrail'de faaliyet gösteren tek Türk şirketi Yılmazlar İnşaat ile Zorlu grubu bu ülkedeki yatırımlarına ilişkin stratejisini hükümetin alacağı karara göre belirleyeceklerini açıkladılar.

Yılmazlar'ın 500 milyon dolarlık yatırım projesi var.

İsrail'de faaliyet gösteren Ashdod Enerji'de yüzde 51 ortaklığı bulunan Zorlu Enerji'nin, Solad Enerji'de yüzde 26.5, Ramat Negev Energy'de yüzde 51, Dorad Energy'de de yüzde 25 ortaklığı bulunuyor.

*

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin İsrail ve Filistinli işadamları arasındaki arabuluculuğunda gerçekleştirilen 'Barış İçin Sanayi Girişimi', İsrail'in Gazze operasyonu nedeniyle askıya alınmıştı.

Bu son olay projenin geleceğini iyice zayıflattı.

Toplam 50 milyon dolarlık yatırım içeren proje ile 1000 dönüm arazide sanayi bölgesi oluşturulacaktı ve 10 bin kişiye istihdam sağlanacaktı.

*

Türkiye, geçen yıl İsrail'e 1 milyar 528 milyon 370 bin dolarlık ihracat gerçekleştirirken, 1 milyar 70 milyon 128 bin dolarlık da ithalat yaptı. Türkiye İsrail'den yüksek teknoloji gerektiren savunma sanayisi ürünleri alırken, İsrail Türkiye'den, daha çok askeri bot, üniforma benzeri malzemeler satın alıyor.

Bu ilişkiler yeniden gözden geçirilebilir.

Yeni Şafak