Kafa ile aklın imtizacı

Akıl ve kalbin tek vücut olması için büyük gayretler sarfeden  asrın üstadı, ilim hocası olan Bediüzzaman; bir doğuş başlatmıştır. "Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir.aklın nuru fünun-u medeniyedir.ikisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder" sözleriyle fıtratın özünü, gereğini yansıtmıştır. Her iki uzvun birlikte hareket etmesini, izdivacını gerçekleştirme kanaatinde idi. Beşeriyetin  olgun meyveler verebilmesi  açısından aklın, ilmin, ruh kalp derinliğinin, zenginliğinin  bir arada barınmasının ehemmiyetini vurgulamıştır. Binaenaleyh, kafa ile kalbin aynı yönde aynı halka içerisinde zuhur etmesi hakikatın kapılarını açmak için bir sebeb tayin edilmesidir. Kendi asrını ilim asrına, yüksek eşsiz mana okyanusuna çevirmek isteyen Bediüzzaman, girişmiş olduğu müsbet hareketlerle desteklemek halinde idi. Halet-i ruhiyesi onu hizmetine, vecd haline buhran olarak yansımasıydı.  Akıl ve kalbin birlikte kılmak için büyük uğraşlar sarfetmesi, bu gerçeğin  değerli etkili olması açısından bir timsaldir.

Ölü ruhları, sönmüş kalpleri, cansız bedenleri donmuş beyinleri,durgun zihinleri canlandırmak uyandırmak ,şuurlandırmak arzusunu yaşayan nice kalp, ruh, mana,gönül erlerimiz ,üstadlarımız ariflerimiz gelmiş idi. Hepsinin tek düşüncesi gayesi ;ahirette kurtaracak  ebedi,baki bir eserin olmasıydı. Bu gerçeğe gönül verenler, kulak verenler akıl ve kalbi aynu yolda  yürütürek vakıf olmuşlardı.  İlimden, kalbin duruluğundan, samimeyetinden, özünden nasibini almak isteyenler bu hakikate talip olmak isteyenler topluluğudur. Zerreden küreye damladan deryaya varlık alemini semalara çıkaran bu beraberlik, birliktelik  mutlak surette  kudsi,ender bir halete tanıklık eder.

Bu denli kainat nazarında  ehemmiyet arz eden neticenin esas kılınması ;elbette beşeriyetin varoluş gayesinin ıspatıdır. Bütün hayatını, bu duruma, fıtratın manasına  göre  tanzim eden nebilerin yücesi  Peygamberimiz (s.a.v) inandığını yaşayan, yaşadığını inanırdı. Kalbin hoşluğuna, berraklığına, sağlam oluşuna beyazlığına, nuruna büyük önem veren Efendimiz  her daim canlılığının korunması için uyarılarda çağrılarda bulunmuştur. Nitekim bunu hayatında, sözlerinde fiili olarak görmüş oluruz. Her cihette, kalbin yüceliğine,derinliğine özüne önem verilmesi; aklın korunması ,muvafakkiyeti zinde canlı olması açısından önemli bir husus olduğunu hatırlatıp gönüllere nakşetmiştir.

Cehalet sarhoşluğuna, gaflet  çukuruna  benlik davasına kapılmadan,akıl ve kalbi köreltmeden  bu davete çağrıya kulak vermek,hakikatin idrakına varmak bahtiyar olmanın bir neticesidir.velhasıl;bu yolculukda aklın ve kalbin imtizacını gerçekleştirmek zor olmasa gerek , Zat-ı zülcelal ,aklın ve kalbin birlikte hareket ettiği bu yolda tek vücut olabilmeyi muvaffak eyler inş...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum