Yeryüzünün halifesi olan insan, varlıkların en şereflisi, ulvisi kılınmıştır. İnsanı insan eden belki de sultan eden vasıflar onda vücuda gelmiştir. Yaratıcı en güzel surette halk etmiştir. İnsan varlığını küçük bir cisim değil, aksine içine sığdırılıp gizlenen bir âlem olduğunu tayin etmiştir.

Aynı konu hakkında Mevlana‘nın asırlar öncesi vurgulayıp dile getirdiği şu sözler “Bazen bir insanın alnında kâinatın kaderi yazılıdır.” Hakikati anlatmak için hâsıl olmuştur. Kendi zatından mümkün mertebe haberdar olan, varlığın manasını idrak eden beşeriyet, dünyevi ve uhrevi hayatın lütuflarına mazhar olmuştur. Nitekim insan manevi, manidar olan yolculuğa çıkmış, abı hayatı bulmak için sonsuzluğa teslim olmuştur.  Netice itibariyle kâinat evren insan için yaratılmış, insan varlığına sunulmuş mucize bir aynadır. Sema’nın eşsiz nazarında hikmet pınarları insana aksedip beşerin güzel şahsiyetini donatmıştır.
Yaratıcının ilmi, kudreti, rahmeti bütün mevcudatı süslemiştir. Velhasıl bu varlıkların başında insan olup; leziz sonsuz ihsanlara nail olmuştur. İnsana inkişaf eden nur’un damlaları yakinen varlığına zuhur etmiştir. Yüce Allah’ın zat-ı gibi ezeli, ebedi olan isimleri, sıfatları bütün mevcudata tecelli etmiştir. Bunun peşi sıra yarattıkları arasında akıl irfan hikmet gibi meziyetleri vermiştir. Bu sayede hilkatin inceliklerine, hikmetlerine vakıf oluruz. Bu vakit kur’an-ın çizmiş olduğu insan modelini tasnif etmiş olduğu yegâne varlık mahiyeti vuku bulmuştur. Bu cihette insanlığın manasını öğrenme, öğretme hizmetinde bulunmuş, hakkın sesine kulak vermiş, Yaratıcıdan yüz çevirmemiştir.

Yön  yön sarılmışım ne yana baksam
Sarılan olurda saran olmaz mı?
Kim bu yüzü çizen sanatkâr, ressam
Geçip aynaya soran olmaz mı
 
Şairler halkasından biri olan Necip Fazıl bu mısralarda insanı bu denli ustalıkla ortaya çıkaran sanatkârı dile getirmiştir. İnsanın baştanbaşa sahip olduğu hikmetler, güzellikler; Yaratıcının sanatına, sanatçılığına tanıklık eder. Her nispette insanı kâinat nazarında paha biçilmez bir değerde işleyip insanı ayrı bir âlem olarak yaratmıştır. Hikmet pınarları netice itibariyle kâinatın sinesine akıp uhrevi ve dünyevi hayatın en güzide varlıkları içerisinde olma önemini yaşamaktadırlar. İnsan bu noktada hür, mukaddes, bir varlık olarak yeryüzünde “hoş bir seda bırakmanın” keyfiyetine, huzuruna erişir. Bu anlamda yaratıcının en sevdiği varlılar arasında yer almak için verilen çağrıya icabet eder.. Hakkın inayetiyle, adıyla bizler de fıtratımızın yegâne gayesini anlamak anlatmak için tek vücud olmak duasıyla kalalım inş. Rabbim hakk'a dayanıp, hikmete talip olanlardan eylesin   ....
(ÂMİN)