Hüseyin EREN
Kapalı olmayan açıklık
Herkese kapısı açık değildi, vefatından sonra kabrinin bile belli olmaması onun nasıl bir kapalılık içinde olduğunu gösteriyor. Bu kapalılık bildiğimiz kapalılık değil zahiri bir kapalılık, gönlü ise herkese açık; milletinin iman selameti için cehennemim alevleri içinde yanmayı razı olacak kadar açık.
Bağı kendinde bırakmıyor, hakikate taşıyor; “Benimle görüşmek isteyen Risaleleri okusun.” Bunu daha çok tercih ediyor, Risaleleri manayı hakikisi ile okuyanlar da “Kur’an’a” talebe oluyor.
Geniş bir cadde, bir otoban.
Zihni temiz, kalbi selim, aklı selim olanlar veya okuyarak böyle hale bürünenler Said Nursi’yi dellal makamında ziyaret etmiş oluyorlar okumalarıyla. Şimdi tabirle “online” çevrim içi görüşüyorlar, o çevrim daha üst çevrime Kur’an’ı okuma, anlama, yaşama, zamana şahitlik etme makamına yükseltiyor.
O yükseklik zamana söz söylettiriyor, zamana takva ve amel-i salih fiili hal göstertiyor. Her devrin hükmü farklı, şartları farklı, hali gidişi farklı; değişen, tazelenen hikmetle cevap vermek gerekiyor. Bizim zamanımızda böyle idi deyip sloganik konuşmak bir şeyi çözmüyor.
Hakikatle olan rabıtayı yenilemek, canlandırmak, çoğaltmak, hikmete olan iştiyakı arttırmak; küfür neden bu kadar yol alıyor, zulüm neden çoğalıyor sorusunun cevabı olmalı.
Süfli dünyanın süfli işlerine meyletmek, harama ateş gibi teyakkuzda durmamak, zulmü ve zalimiyeti perçinleşmiş şahsı maneviye en küçük meyil bile etmek; dön dolaş Risale oku, sohbetlere git ne kadar tesirli olur, Said Nursi’nin görüşmekten kastettiği muhatabiyet olur mu?
Hem o taraf hem bu taraf, şimdilik böyle yapalım sonra düzeltiriz olmuyor, olmaz da. Yusuf suresi bu manada okunmayı bekliyor.
Mesleğimiz Kur’an mesleği demekle de olmuyor, gereğini yapmak ve yaşayarak, tecrübe ederek göstermekle oluyor. O oluş dün yaşanarak gösterildi, sıra bugünde; yarına miras bugün yaşayanların omuzlarında.
Telif, neşir dönemleri bitti hayat dairesinde yaşıyoruz, hayatta şahitlikle daha geniş dairelere taşımak dönemlerindeyiz.
Zamanı okumak ve gereğini yapmak; hicabın kalkması hakikatin Hak olarak görülmesi ve ittiba edilmesi, batılın batıl görülüp içtinap edilmesi...
Çok okumak yanında, çok düşünmek, zihni arınmak, selim kalbe erişmek... Nefis dairesinden kalp dairesine çıkmak, kalp dairesinden ruh dairesine yükselmek ve inmek çarşıya, caddeye, şehre, şehirlere takva elbisesi, amel-i salih süsüyle süslenmek... Numune misal gerçeklikle yaşamak ve yaşamı birlikte yaparak çoğalmak, çoğaltmak...
Bediüzzaman bilinmeyen kabrinden memnun olur, bütün büyükler memnun olur, en başta Rehber-i Ekmel Resul-ü Ekrem memnun olur, Allah razı olur inşaallah.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.