Risale Haber-Haber Merkezi

Kırklareli İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Diyanet'in bütün baskılara rağmen Risale-i Nur'ları bastığını belirterek, "Diyanet vicdanın, doğrunun yanında olmuştur. Olumsuz söylemlere, yalanlara itibar etmemek gerekir. Üstad’dan Allah razı olsun. Diyanet'e her zaman sahip çıkmış ve çıkılmasını istemiştir" dedi.

Kirklareli Bediüzzaman mevlidi Kırklareli Hızırbey Camii’nde yapıldı. Büyük bir katılımın olduğu mevlide Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okunarak başlandı.

Kur’an-ı Kerim bir cevher, cevherin işlenmesi gerekir

Kırklareli İl Müftüsü Hüseyin Demirtaş, programı tertipleyen Rumeli Balkanlar ve Anadolu İlim ve Eğitim Vakfı görevlilerine teşekkür etti. Yeşilyurt Gazetesi'nin haberine göre müftü Demirtaş daha sonra şunları söyledi:

“Kur’an-ı Kerim bir cevher, cevherin işlenmesi ve mücevhere çevrilmesi gerekir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi bunu başarmıştır. Üstad mucize kitabı inceleyerek icaz ve i'cazını fark etmiştir. Rahman Suresi’ni anlatışını örnek vererek tabiatı, çevreciliğe bakışını akla yaklaştırmasını, gönüle yaklaştırmasını anlattı. Günümüzde iki tehlikeli fikirden bahsetti bunlar ateizm ve deizm. Bir takım insanlar dinden vaz geçemiyor radikal oluyor. Bu da yanlış. Üstad orta yolu gösterip gönüllere, vicdanlara girmiştir, akla yol açmıştır. 

Kur’an bize tabiatı okumamızı sağlar

"Alimler peygamberlerin varisleridir, hurafeci olmayan gerçek alimler toplumları karanlıklardan aydınlığa çevirendir. Risale-i Nurlar ışık parçacıklarıdır. Şualar, Nurlar gibi. Akıl, vicdan, Kur’an, Nübüvvet dört ışık vardır. Kur’an nasıl kitaptır? Kur’an bize tabiatı okumamızı sağlar. Güneşi, ayı, yıldızları, insanı tanıtır. Her şey insana hizmet ediyor. O zaman insan da Allah’a teşekkür edecek. Bütün güzellikler Rahmet işaretidir. Bu bakışı bize Kur’an kazandırdı. Bu pencereleri açan Üstadımızdır. İlimi, ana rahminden, big bag teorisine kadar öne çıkarmalıyız. 

Hazreti Peygamberimizi (sav) öne çıkaran Üstaddır

"Hazreti Peygamberimizi (sav) ve sahabe efendilerimizi öne çıkaran Üstad’tır, bize de örnek olmuş, yol göstermiştir, böyle yapmamızı istemiştir. Bediüzzaman isim tamlamasıdır. Kur’an hakikatlerini eşsiz bir şekilde yaşadığı zamanda yaşayanlara anlatan demektir. Üstad kendine Garibüzzaman demiştir. Cevher cevherdir fark edilmeli. 

Said Nursi Diyanet'e her zaman sahip çıkmıştır

"Diyanet İşleri Başkanlığı Risale-i Nur'ları bastırdı. Bundan dolayı Diyanet'le gurur duymalısınız. Çok şikayet edildi. Risale-i Nur kitaplarında dine muhalif bir şey bulunmamıştır. Diyanet vicdanın, doğrunun yanında olmuştur. Olumsuz söylemlere, yalanlara itibar etmemek gerekir. Üstad Bediüzzaman Said Nursi'den Allah razı olsun. Diyanet'e her zaman sahip çıkmış ve çıkılmasını istemiştir."

Bediüzzaman bütün çalışmalarını imana yönlendirdi

Emekli imam Abdülhamit Hamit Oruç da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Cenab-ı Hakk’ın sıfatlarından biri de ilim sıfatıdır. Allah kainatı ilmiyle kuşatmış ve bütün cemadata ne yapmasını öğretmiş, toprağa üretmesini, ateşe yakmasını, arıya bal yapmasını öğretmiştir. İnsan böyle değildir, insan ömür boyu öğrenecektir. Dinimiz ilimi emreder, Kur’an 'oku' diye başlar. Bilenlerle bilmeyenler bir olmaz, aklı olmayanın dini olmaz, diyerek ilmi aklın önemini söyler. Alimler peygamberlerin varisleridir. Hazreti Muhammed'den (sav) sonra peygamber gelmeyecektir.

"İslam dini ilimle gelişmiştir, ilme, alime dinimizde önem verilir. Osmanlı, Selçuklu hepsinde ilim hep önde olmuş. 19. asrın sonlarında tabiatçılık, maddecilik, komünistlik fikirleri imanı zayıflatmıştır. İman hem nurdur hem kuvvettir. İman zayıflayınca amel de zayıflamış ve ülkeler de zayıflamış, toplum zayıflamış. Namazlar terk edilmiş, kalite düşmüştür. Bediüzzaman bunu fark etmiş ve bütün çalışmalarını imana yönlendirmiş. Tabiat fikriyle bozulmayı görünce Tabiat Risalesi, hanımlar için Hanımlar Risalesi, gençlerimiz için Gençlik Rehberi, ihtiyarlarımız için, İhtiyarlar Risalesi, hastalar için Hastalar Risalesi yazmıştır. 

Müsbet haraket ederek siyasete karışmadı

"Müsbet haraket ederek siyasete karışmamış çileyi seçip milyonların imanını kurtarmaya vesile olmuştur.  Her asır başında hadisçe geleceği tebşir edilen dinin yüksek hadimleri emri dinde mübtedi değil müttebidirler yani kendilerinden ve yeniden bir şey ihdas etmezler yani ahkam getirmezler. Esasat ve ahkam-ı diniyeye ve sünneti Muhamediyeye (asm) harfiyen ittiba yoluyla dini takvim ve tahkim ve dinin hakikat ve asliyetini izhar ve ilan ederler. Esası bozmadan, ruhu asliyi bozmadan ve rencide etmeden yeni izah tarzlarıyla zamanın fehmine uygun yeni ikna usulleriyle ve yeni tevcihat ve tafsilat ile ifayi vazife ederler."

Konuşmaların ardından ordumuza, Mehmetçiğimize Allah’ın zafer nasip etmesi ve onları muhafaza etmesi için dualar edildi.