Kümbet ve alternatif üniversite

1956’da üniversite açılırken, Kırkıncı Hoca’nın tereddütlerini “orası benim üniversitem olacak“ diyerek büyük bir ileri görüşlülük ve bir keramet göstermiştir. O Kırkıncı Hoca’nın Bediüzzaman’ı anlatımını ve tesirlerini hissetmiş olacak ki hoca mükemmel olunca öğrencilerinin bir üniversiteyi inşa edecek düzeyde olacağını belirtmiş. Yüzbini aşkın kalabalığın içinde o kadar farklı gruplar vardı ki Hocam onların hepsini yönetmiş, ilgilerine cevap vermiş. Mesela  tarikatçı arkadaşlar cüppeleri ve sarıkları ile dizilmişlerdi namaza. Onlarla da zaman görüşmüş onlara da Bediüzzaman’ı kendi kariha-ı müessiresi ile anlatmış. Baki kendi için şöyle der;

Kadrini seng-i musallada bilip ey Baki

Durup el bağlayanlar yaran saf saf

Ve yaranları saf saftı.

Kırkıncı Hoca bir mekanı elli yılı aşkın sabırla beklemiş bir insandır. Oradan ayrılıp tenezzühe çıkmazdı, sadece öğleden sonraları yeğenlerine uğrar bazı gazeteleri okur tekrar mekanına avdet ederdi. Kim bu kadar yıl bir mekanı toprağın altındaki tohumun dışarı çıkmayı beklemesi gibi beklerse elbette ona bir profesörler ordusu verilir.

Bediüzzaman eğitim sisteminin din-milliyet ve muasırlık yansıtacak bir misyonu olmadığını ta başından beri görüyor fenni ilimler ile dini ilimlerin birlikte okutulmasını tavsiye ediyordu. Ama cumhuruyeti kuranlar Osmanlının ne de olsa din milliyet dengesini koruyamadılar ve bunu çağdaşlık adına yaptılar. Bugün hala eğitim sistemi topaldır, çünkü din ve milliyet, sanat ve muasırlık buluşmamıştır. Bütün dert bu iken hala siyasi kavgalar ve birtakım şekli organizasyonlar peşinde zaman heba edilmektedir.

Monteigne meşhur bir denemecidir bütün dünyada okunur, onun metinlerini Batı Edebiyatında deneme dersinde anlatırken ümitsizlikle ilgili bir metnini okudum, sonra bizim kültür ve dinimizde ümitle ilgili bir şey var mı dedim, yüz kişilik sınıfta ses yok. Sonra Kur’an’ın “lateknadü min rahmetillah“ ayetini okudum. Kur’an bir şekilde  öğrencinin dünyasında yer almalı ama bunu bu molla kafalılar değil sanat fen felsefe ve estetik ve kurmaca okuyan din adamları yapabilir, böyle adam nerede.

Bu molla takımı kendini eksik görmüyor, Bediüzzaman’a kanaat getiremiyor, ama geleneksel örgü ve anlatım bir şey getirmez ki. Bediüzzaman geleneksel islamı batıda ondokuzuncu yüzyıldan itibaren gelişen gözlem yorum ve tasarım ve kurgu ile anlattı, bunu en iyi anlayanlardan biri de Kırkıncı hoca idi.

Çok dehalara mahsus hazırcevaplığı vardı. Herkesin zekasının dolaşıp geleceği bir yolu o bir anda bir örnekle katederdi. Bu çarpıcılık birden bire karşısındaki muhatabının bütün olumsuzluklarını yere döker adam birden canlanırdı.

Bir küçük evden yani Kümbet’den medrese ilmi ile Risale-i Nur’u imtizaç ettirmiş deha özellikleri olan bir şahıs Kırkıncı Hoca bir üniversite çıkarıyor, hatta ondan öte bütün Türkiye’ye oradan üniversite hocaları gönderiyor, oralarda yine din –ilim-muasır  ilimlerle mücehhez insanlar yetiştiriyor. Bunları ülkenin her tarafından gelmiş üniversite hocalarını görürken düşündüm. Bizim üniversitemiz bir sentezin değil tek  boyutlu, ne milliyeti veren ve ne tarihi doğru dürüst ne de edebiyatı veren bir kurum halinde.

Kırkıncı Hoca’nın okuma, yorum ve anlatımı eğer bütün ülkeye hakim bir tedris tarzı olsaydı, memleketin rengi ciddi anlamda renklenir ve değişirdi. Otuz yıldız, kırk yıldır okuduğunu anlamayan insanları görünce Kırkıncı Hoca’nın ne kadar  isabetli bir tedris tarzının olduğunu görüyorum ama üzülüyorum, ne zekalar, ne sanatçılar, yorumcular çıkaracak bir külliyenin okuduğu metni dahi anlamayan ve bunu iftiharla anlatan insanları ortaya çıkardığını görmek gerçek bir elem ve keder.

Medresetüz Zehra’nın bir örneğidir Kümbet, Bediüzzaman’ın övgüsüne ve ileri görüşlülüğüne örnek bir mekandır ve Allah bir mekanda elli yıl bu ülkenin selameti için çırpınan insanları çoğaltsın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum