Dursun SİVRİ
Mardin Münazarat Sempozyumundan notlar-2
Sempozyumun birinci gününde açılış konuşmaları ve üç panel oturumu yapılmıştı. İkinci günü programın ilk seansı Poster Sunumları ile başladı.
Poster Sunumları
Sempozyuma tebliğ hazırlayıp önceden organizasyon ekibine gönderen bazı tebliğler resim galerisinde resimlerin sergilendiği gibi tebliüler iri punto yazıları dış salonda sergileniyor. Tebliğ sunan akademisyen, yazar, uzman kimse kendi sunumunun başında bulunuyor. Katılımcılarla sualli cevaplı sohbetler oluyor. Katılımcılar ilgi duyduğu birden fazla sunucularla sohbet ediyor. İlk defa karşılaştığım bu tarz çok güzel diyaloglara vesile oluyor.
Panel Oturumları
Artuklu Üniversitesinin Kültür Merkezinde eş zamanlı toplantı yapılabilen “A” ve “B” iki büyük konferans salonunda panel oturumları düzenleniyor. İkisini aynı anda takip etmek mümkün olmadığından konu ve konuşmacıların herbirini merak ettiğimizden salondan salona geçiş yaparak dikkatimizi çeken konuşmaları, sual ve cevapları dinlemeye resimlemeye gayret ettik. Bazı konuşmacılar arasında aynı konuda yaklaşım farkından veya ilk defa duyulan ezber bozan beyanlardan dolayı heyecanlı anlar oluyor. İzleyenlerin iki farklı yaklaşımı da alkışlamaları heyecanı artırıyor. Fakat medeni seviye hiç aşılmadı.
İkinci gün 4 panel oturumu yapıldı. Gerek salondan salona geçerken çay kahve molası verilen ortak alanda gerekse aralarda sempozyum konusu, konuşmacısı veya organize edenleri ile televizyoncularla kısa röportaj koşuşturmacası yaşadık. Ayaküstü çay içerken bir iki soruya cevap değerlendirmeler almaya çalıştık. Bir kısmını aktarmaya çalışacağım. Tebliğler www.risaleakademi.com sayfasında önümüzdeki günlerde yayınlanacak. Merak eden bakabilir.
İzleyici olarak katılanlar; “bugüne kadar bu konuda yapılan toplantılarda genellikle birlik beraberlik kardeşlik gibi hamaset nutuklarından öteye gitmediğini görüyorduk. Böyle olacağını tahmin ediyorduk. Fakat bu sempozyumda Kürt meselesi çok cesur ve makul mantıklı çözüm önerileri çıktığını gördük” dediler. Özellikle bölge insanının değerlendirmesi.
Panel Konuşmacılarından notlar
Prof. Dr. Servet Armağan’ın “Model Üniversite Medresetüzzehra“ konulu sunumundan alabildiğim notlar: “Bediüzzaman’ın Medresetüzzehra maksadı yüzde seksen gerçekleşmiştir. Hem üniversitede okuyup hem de risalelerin okunduğu dersanelerde kalan öğrenci din ve fen ilimlerini birlikte okuyarak büyük bir sosyal değişime vesile olmuştur” diye başladı. Üniversitelerin masraflarını karşılayabilecek bilgi ve hizmet üretiminden karşılayabileceklerini çok güzel açıkladılar.
Milliyet fikri ile milliyetçilik birbirinden çok farklı bir şey olduğu bir çok konuşmacının vurguladığı bir husustu.
Adem-i Merkeziyet, özerklik konusunun tartışıldığı oturum çok heyecanlı geçti.
Dr. Mahmut Bozan “üniter devlet yapısı içinde bölgelere idari özerklik olabilir siyasi özerklik olamaz” dedi. Gerekçesi de mali potansiyel bakımından İstanbul ili Hakkari’nin gelirleri aynı olmadığı için ortak havuzdan Hakkari’ye mali aktarım gerekli dedi.
Araştırmacı yazar Muhittin Kaya ise “üniter yapı da siyasi özerkliğin olmayışı da ittihad-ı islam ve cemahir-i müttefika-i islamiye yaklaşıma uymaz” dedi, hem idari hem siyasi özerklik modelini savundu. Prof. Dr. Faris Kaya’nın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Dr. Mahmut Bozan referansını Bediüzzaman’ın Prens Sabahattin’e yazdığı mektuba dayandırdı. Muhyittin Kaya ise İttihad-ı İslam idealine bağladı. İki tebliğci de derslerine iyi hazırlanmıştı.
Yeni Anayasadan beklenti çok yüksek
Bütünsunumlardan çıkan ortak anafikir bu kronkleşmiş sorunun çözümünde yeni anayasadan beklentilerin çok yüksek olduğudur. Bu sempozyum yeni anayasaya temel teşkil edecek çok muazzam bir öneri ve geri bildirim zenginliği oluşudur.
İzlenimler kısa değerlendirmeler
Sempozyumun ev sahibi Prof. Dr. Serdar Bedii Omay’a sorduk: “Hedeflediğiniz ve planladığınızla şu gerçekleşen tabloyu karşılaştırırsak hangi seviyede görüyorsunuz?”
Sözlerine açılışta olduğu gibi yine şükür cümleleri ile başladı. “Rüyalar gerçek oldu. Beklentilerimizin çok üstünde. Her kesimden geniş katılımdan memnunum. Yalnız bazı grupların katılmayışını merak ettim. Keşke katılsalar resim daha güzel olacaktı” dedi. Çok duygulu bir insan sonuçtan çok memnundu.
Risale Akademi olarak bu organizasyonun fikir aşamasından bu aşamaya gelinceye kadar geceli gündüzlü programla fenafil olan Dr. İsmail Benek’i zor da yakalayabildik. Aynı soruyu ona yönelttik. Muazzam uhuvvet ve muhabbet tablosu ile birliktelik manzarasından çok etkilenmiş. Açış konuşmasında bahsettiği amaçlarından biri her bir üniversitenin tematik bir konuyu böyle bir şekilde yapabilmesini sağlamak. “Hastalar Risalesini tıp fakülteleri sempozyum konusu yapabilir. Uhuvvet Risalesi’ni Konya yapabilir. Mehmet Akif-Bediüzzaman transkritiği Burdur’a yakışır. Her bölgenin öne çıkmış özelliği ile Risale veya Bediüzzaman Münasebeti konferans konusu olabilmeli” dedi.
Risale Akademi’nin akademik camiada kenarda köşede kalmış muktesabatını ortaya koymaya vesile olan bir platform olduğunu söyledi. Gerçekten bizim ne kadar büyük beyin potansiyelimizin olduğunu Risale Akademi sayesinde öğrenmiş olduk.
İş adamı Mehmet Emin Değer
Daha önce çeşitli konularda olduğu gibi sempozyum konusunda da kendileri ile birkaç defa röportajlar yapmıştık. Suali yöneltince “böyle olmaz geniş geniş konuşmalıyız” dedi. “Şimdi tek soruma kısa cevap rica ediyorum” diye izlenimlerini aldım. Aslında bu sempozyumu akla getiren fikir babası olduğunu öğrendik. Kızılcahamam da yapılan birinci Münazarat konferansından sonra böyle bir konunun yerinde yapılması lazım geldiğini düşünmüşler. “Ankara’ya Akademik Araştırmalar Başkanı Prof Dr Gürbüz Aksoy’u, Risale Akademiden Dr İsmail Benek’i, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedii Omay’ı Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir’i bir kahvaltıda bir araya getirdim. O kahvaltıda bu programı konuştuk” dedi. Bu sempozyumun sponsorlarından olup bölge eşrafından bir çok iş adamının programın bir yönünde sponsor olduğunu öğrendik.
Mele Merhum Mehmet Aydın’ın Medresesinde Akşam Yemeği
Gün sonu Kızıltepe’de yeni ülke gündemine gelen fakat belki asırladır doğuda ilim yuvası bir medreseye programdaki katılımcıların büyük ekseriyeti servislerle gidildi. Tv ekranlarından gördüğümüz bin kişilik doğudaki barış yemekleri sahnesini gördük. Bölge halkı için sıradan bir sahne bizim için ilk oldu.
Merhum Mehmet Aydın Molla veya Mele denilen ilmi irfanı ile hem Risale-i Nur hem de geleneksel medrese talimi yapılan mekan, çocukları tarafından açık tutuluyor. Toplu akşam namazı ve ardından yemeği, yer sofrasında pilav üstü etli yemek muhteşemdi.
Hafız Ali Mülayim ağabeyin namaz kıldırması, tesbihatı, duaları kalbin derinliklerine nüfuz ediyordu. Günün değerlendirmeleri burada da yapıldı.
Risale Akademi adına İsmail Benek “medrese-mektep-tekkenin birlikteliği manzarası” dedi.
Gürbüz Aksoy “hoş geldiniz” dedi. Mardin İl Müftüsü Diyanet İşleri Başkanının Danimarka’dan selamları ile başlayan hadislerle süslediği konuşmasıyla peygamberimizin müjdelediği “kardeşlerim” hitabına mazhar tablo burasıdır dedi
Rektör Serdar Bedii Omay’dan da bir değerlendirme yapılması istendi.
Sayın Omay çok yüksek duygu yoğunluğu yaşadığını ifade ederek söze başladı. Yakından resmini çekmeye çalıştım. Gözlerinin nemlendiğini yakinen müşahede ettim. Sevincini, mutluluğunu yine şükür kelimeleri ile söze başladı. Mutluluk ve memnuniyetini izhar eden teşekkürlerini ifade etti.
Daha sonra Bursa’dan programa katılan Mustafa Yılmaz izlenimlerini açıkladı. Zira merhum mele Mehmet Aydın Bursa’da mukimler. Risale-i Nur hizmetlerine orada da himmet ediyorlar. Sonra Yahya Aydın ev sahibi olarak böyle bir programda “ikrama vesile olmak en büyük mutluktur. Teşrifleriniz için teşekkür ederiz” dedi.
Sonra evin önündeki büyük çadır altında kalabalık cemaatle yaşayan son şahitlerden Hafız Ali Mülayim hocanın gönülleri titreten namaz, aşir ve namaz sonrası tatlı hatıraları akşamın geç saatlerinde program hitam buldu.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.