Misafir Kalem
Montaj kaset lağamında zemzem aranmaz
Yazık ki ne yazık! Ayıp ki ne ayıp! İhanet ki ne ihanet!
Devletin en gizli konuşmalarını dinlemişler ve bu dinlemeleri utanmadan yabancı ülkelere servis etmişler...
Milletçe tam da arkamızdan, yüreğimizden ve bütün iyi niyetlerimizden vurulduk. Geleceğimiz, özgürlüğümüz, huzurumuz suikaste uğradı bugün.
Yazıklar olsun! Eyvahlar olsun! Veyller olsun!
Son dönemlerde kimsesizlerin ümidi olmuş bir hükümete darbe vurmak için, o devletin başındaki lideri en bel atı yöntemlerle devirmek için arkadan, en umulmadık cephelerden vurmak ihanetin en dibidir zannımca.
Aşağıda nakledeceğim sözlerin ağırlığını tartamayacak hafiflikteki zihniyetlerin ihanetine uğradık bugün:
"Bence yol ikidir. Mizanın iki kefesi gibi... Birinin hiffeti, ötekinin sıkletine geçer. Ben tokadımı Antranik'le beraber Enver'e; Venizelos ile beraber Said Halim'e vurmam. Nazarımda vuran da sefildir.."
En radikal hükümet muhalifinin bile yapmayacağı sefil bir suikast ve rezil bir ihanetti en son yaşananlar.
Eminim ki Nazım Hikmet gibi muhalifler bile, ülkeleri aleyhinde yapılan bu ihanet karşısında “tükürün bu hainlerin yüzüne” diye haykırırlardı en okkalısından.
Başbakanı dinlemişler... Cumhurbaşkanını dinlemişler... Dışişleri Bakanını dinlemişler... Genel Kurmayı dinlemişler... MİT’i dinlemişler... Dinlemişler ve dinlediklerini tahrif edip montajlamışlar...
Ülkedeki en kritik noktalara sızıp, en kritik konuları dinleyip dış ülkelerin istihbaratlarına satmışlar hiç utanmadan, hiç sıkılmadan, hiç üzülmeden.
Montajlanıp bize dinletilenler buz dağının görünen yüzü sadece. Bir de bu aysbergin görünmeyen yüzü var ki, kökleri ta küresel güçlerin, “ajan beyan” ortadaki küresel derinliklerine kadar uzanıyor.
Evet birileri ülkemin geleceğini dinledi ve bu geleceği dış güçlere sattı. Birileri de, din ve vatan sevgisine tamamen zıt bir şekilde, bu dinlemelerle hükümeti yıpratma ve hatta devirme derdine düştü.
Ülkeyi yöneten bir liderin muhtemel bütün yanlışları bir araya gelse, bu yanlışlar yerle gök arasında bile olsa; emin olunki dinleme ihanetinin yanında sıfır kalır o yanlışlar.
Çünkü bir lider işlediği şahsi günahlarıyla sadece kendi geleceğini karartır. Ama ajanlık yoluyla ihanet eden bir adam, milletinin bütün geleceğini karartmış, demektir.
Çünkü milletinin gelecek projelerini; o milletin ezeli düşmanlarına utanmadan, sıkılmadan, acımadan bir yerlere satmıştır!
Şunu bir kere daha anlayın efendiler! Seküler medeniyet, bizi asla içine sindiremedi ve asla da sindirmeyecek.
Ey Aleviler, ey Sünniler, ey Türkler, ey Kürtler, ey Solculari ey Sağcılar! Ey bu milletin evlatları!
Seküler medeniyetin temsilcisi olan batılı ülkeler, hiçbir zaman bizim hayrımıza olan bir siyaseti gütmediler ve emin olun gütmeyecekler.
Mısır’daki, Suriye’deki, Filistin’deki apaçık zulümleri ve katliamları görmedikleri ya da çok küçük gördükleri halde; Türkiye’deki ufacık bir kıvılcımı, “kıyamet koptu” yaygaralarıyla büyüttükçe büyütüyorlar!
Bizi birbirimize düşürmek için bütün ajanlarıyla ellerinden geleni yapıyorlar. Kendileri birlik içinde yaşadıkları halde biz bölünelim diye bütün küresel uzantılarını harekete geçiriyorlar.
Bütün bunlardan anlıyoruz ki, bu küresel güçler Türkiye’nin geleceği hakkında hiç de iyi niyetler beslemiyorlar. İyi niyetler beslemedikleri için de, kullanabilecekleri bütün imkanları kullanıp Türkiye’ye saldırıyorlar.
Ve şunu da söyleyeyim ki, ajanların gerçekleştirdiği bu dinlemeleri ve rezil montajları hükümeti yıpratmak ya da devirmek adına kullanmak, hem dinen, hem hukuken, hem de ahlaken yanlış üstü yanlıştır.
Çünkü montaj kaset siyaseti bir bataklıktır, bir lağımdır, bir sükût-u ahlaktır. Bu bataklığa batanlarda ne hayır, ne de güzellik aramayın boşuna!
Çünkü lağım çukuruna dökülen su, zemzem de olsa, paklığını, temizliğini, nezafetini kaybetmiştir artık.
Montaj kasetlerden ve ajanların dinlemelerinden medet uman her kim varsa, bu saatten sonra bu kirli siyaseti, bu yanlış yöntemi bir an önce terk etmelidir.
Çünkü hangi niyetle olursa olsun montaj kaset lağımında hakikat zemzemi aranmaz. Böyle bir arayış, öncelikle hakikatin kendisine yapılmış azim bir suikasttir.(OD)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.