Risale Haber-Haber Merkezi

Sosyolog Mücahit Bilici, dindarların bugüne kadar demokrasiye ihtiyaç hissetmediğini ancak Said Nursi'nin 100 yıl önce büyük bir istisna teşkil ettiğini söyledi.

Taraf'taki yazısında “Cumhuriyet’in dindarlarca fethi gerçekleşti. Demokrasinin dindarları fethi ise daha tamamlanmadı” sözlerini açan Bilici, "Ne yani, demokrasinin gelmesi için şeriatın gelmesini mi bekleyeceğiz?" sorusunu "Evet, ama zaten az kaldı. Oraya doğru gidiyoruz" şeklinde cevapladı.

Bilici, "İslam demokrasiyle bağdaşır mı sorusu yıllarca soruldu ve Müslümanlar ile demokrasi ilişkisi bugüne kadar hep bir dışarıdanlık ilişkisi olarak anlaşılıp tartışılageldi. Demokrasiyi İslam’dan tenzih eden laik cehalet ile İslam’ı demokrasiden tenzih eden dindar cehalet el ele dindarların demokrasi ile gerçek anlamda yüzleşmesini engelledi. Ve bugüne kadar dindarların demokrasiye ihtiyacı tam anlamıyla içeriden hissedilmedi. Demokrasi şimdiye kadar hariçten gelen (İslamofobik laikçi iç ve oryantalist Avrupacı dış) sorgu ve tehditlere karşı bir savunma, bir kurtuluş vesilesi olarak kaldı. Yüzleşme ertelendi. (Buna, yüzyıl önceden demokrasiyi savunan Said Nursi en azından teorik açıdan büyük bir istisna teşkil eder.)" dedi.

Bilici'nin "Halife, Mehdi ve İsa" yazısı için tıklayınız