Pazarlardan bir pazar ama tuhaf bir pazar. Pazar günlerine benzemeyen bir pazar günü. Yapacak kayda değer bir işim yok. Aslında iş çokta yapacak güç ve istek yok. İlber Ortaylı ve Celal Şengör’ü dinliyorum çaresiz. Konu: Türkoloji, oryantalizm, bilim, Güneş Dil Teorisi…

İlber Ortaylı’nın hiçbir hakikat arayışı, derdi ve iddiası yok sanki. Kendinden gayet emin, olabildiğince lakayt ve gevrek bir üslupla öylesine konuşuyor.

Danıştay’ın andımız kararına ilişkin dedikleri yüzünden bir türlü affedemiyorum. “Andımız’ın kaldırılması küstahlıktı, kaldırılma kararı küstahçaydı” demişti. Üstelik sonsuz ve sınırsız bir emniyet duygusu içinde sarf etmişti bu cümleleri. Anlayamadığım husus şu: 2013 yılında andımız kaldırılırken neden çıkıp mertçe ve dürüstçe konuşmadı, karşı çıkmadı? Ah şu idare-i maslahatçılık, şu işini bilir işgüzarlık! Her gün ayrı bir televizyon kanalında arz-ı endam eden ülkenin en popüler tarihçisi andımızın serapa hak ve gerçek olan kaldırılma gerekçelerine “küstahlık” diyebiliyor?

Ortaylı hiçbir zaman namuslu bir fikir işçisi olamadı. “Yağmur nereye tarlayı oraya” şeklinde pragmatist bir tavır içinde dönüp durdu her zaman. Programda Güneş dil Teorisi’ni -güya- eleştiriyor. Andımızı dayatan zihniyetle Güneş Dil Teorisi’ni teklif eden zihniyet aynı değil mi? Aralarında kıl kadar bile bir fark var mı?

Yerine göre Osmanlıcı, yerine göre Türkçü; yerine göre Kemalist, yerine göre muhafazakar. Aydın dediğin sahih bir yerde durmalı ve oradan konuşmalı oysa. Ortaylı’nın durduğu tek yer: Yersizlik.

Bundan dolayı herhangi bir kalkış noktası olmadığı için bir varış noktası da olmuyor. Sahi Ortaylı bir aydın mı? Kesinlikle hayır! O bir akademisyen, yani devlet memuru. Boşuna “üniversitelerimiz aydın yetiştirmiyor, memur yetiştiriyor” dememişti Cemil Meriç. Durduğu yer malum olan bir devlet memuruna sahih bir yerde durup konuşmayı teklif etmek teklif-i malayutaktır.

Rahmetli Fuat Köprülü’yü bahsi geçen teoriye cesurca karşı çıkmadığı için eleştiriyor. Halbuki siz o teoriden hiçbir farkı olmayan andımızı bırakın karşı çıkmayı bilakis hararetle destekliyorsunuz. Merhum Köprülü en azından mertçe karşı çıkmıştı absürt teoriye. Siz absürt bir and’a taraf oluyorsunuz. Hem de 21. Yüzyılda. Aranızdaki asil fark bu işte.        

Celal Şengör bir bilim adamından çok bir komedyen. “İnsanın kendi dışkısını yemesi normaldir, ben yedim tadı çok güzeldi” diyebilecek kadar garip biri. Bir halt yiyorsun, bari söyleme, ifşa etme, kendini el aleme rezil etme. Şengör bir ateist, daha doğrusu ateistlerin yüz karası. Eğer Ateistler Derneği’nin üyesi ise kesinlikle atılmalı oradan.

Üslupsuzluk, laübalilik, üstencilik bazı mümeyyiz vasıfları. Kemalizm, Ateizm, Darwinizm, Şövenizm’den mürekkep düşünce dünyası tam bir şalgam çorbası gibi. Ama hayret, Ortaylı ile programda muhteşem ikili gibi poz verebiliyorlar.