Niyazi BEKİ
Teşrik Tekbirleri ve Tevafuk
-2024 Arefe gününün hediyesi-
Teşrik tekbirlerinin ve İhlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:
Detaylardaki bazı farklılıklar hariç konuyu şöyle özetlemek mümkündür:
1) Tekbirin sigası şöyledir:
(اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ، وَاَللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ، وَلِلَّهِ الْحَمْدُ)
Şafii ve Malikilere göre, tekbir kelimeleri üç defa tekrar edilir.
(el-Mevsuatu'l-Fıkhıyetü'l-Küveytiye, 27/249).
2) Malikiler dışında Cumhur-u ulemaya göre, kurban bayramındaki teşrik tekbirleri arefe günü sabah namazından itibaren başlar ve bayramın 4. günü ikindi namazında sona erer. (a.g.y).
3) Bu tekbirlerin hükmü şöyledir: Cemaatle kılınan her farz namazdan veya o müddet içerisinde kazaya kalmış namazlardan sonra bir defa teşrik tekbiri okumak vaciptir. Fakat Hanefi mezhebinde geçerli olan bu görüş İmameyne ait olup münferit veya cemaatle kılmak, kadın veya erkek olmak, misafir veya mukim olmak arasında fark olmaksızın her farzdan sonra tekbir getirmek vaciptir. (bk. a.g.y),
Malikilere göre, bu tekbirler yalnız eda olarak kılınan farz namazlardan sonra getirilir.
Şafiilere göre, ister farz ister nafile olsun bütün namazların ardından teşrik tekbirlerinin getirilmesi sünnettir.
Hanbelilere göre ise tekbirler cemaatle kılınan farz namazların ardından getirilir.
4) Malikiler dışında diğer mezheplere göre, tekbirlerin getirilmesi 23 vakit için geçerlidir. (a.g.e, 27/250).
5) Hanefilerin dışındaki mezheplere göre bu tekbirler vacip değil, sünnettir. Veya sünnet-i müekkededir.(a.g.e, 27/250; Sünenu Darekutni, 1737).
6) Hz. Cabir'den yapılan rivayete göre, "Hz. Peygamber fendimiz (s.a.v) Arefe günü sabah namazından sonra teşrik tekbirlerini
)الله أكبر، الله أكبر، لا إله إلا الله، والله أكبر، الله أكبر، ولله الحمد(، getirmeye başlar Teşrik günlerinin son (4.) günü ikindi namazına kadar her namazdan sonra buna devam ederdi." (V. Zuhayli, el-Fıkhu'l-İslami, 2/1409)
7) Rivayete göre, İbn Mesud da bu tekbirleri arefe günü sabah namazından başlayıp teşrik günlerinin sonuncu günü ikindiye kadar (23 vakit) devam etmiştir. (bk. Hâkim,1115).
8) Yine bir rivayete göre, Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. İbn Abbas da arefe günü sabah namazından başlayıp teşrik günlerinin sonuncu günü ikindiye kadar (23vakit) buna devam etmişlerdir. (bk. Beyhaki, es-Sünenu'l-kübra, 674-676).
9) Teşrik Tekbirlerinin 23 Vakit Olmasının Hikmeti:
Teşrik tekbirlerinin 23 vakit olmasının bazı hikmetlerinin sayısal bazı tevafuklarla nasıl ortaya çıktığına bakalım.
a) Tekbir (Allahu ekber) kelimesinin ebced değeri, 17x17=289'dur. Zikredilen bu tekbirin 17 sayısıyla tevafuk etmesi bir belagat üslubunun muktezasıdır. Çünkü 17x17=289 sayısının sayısal bir tevafukla 17 sayısıyla örtüşmesinde bir delalet-i tetabukiye vardır.
b) Bu zikrin ebced değeri 17'yi gösteren tekrar sayısının 23 olarak tespit edilmesinin de elbette bir hikmeti vardır. Bunun en açık hikmeti
23 sayısı ile 17 sayısının çarpımlarından elde edilen 391 neticesini elde etmektir. Bu sırlı neticeye varmak için tekbirlerin ihtiva ettiği 17 sayısını tekrar sayısı olan 23 ile çarpmak gerekir. Bunların çarpımlarının toplamı 17x23 = 391'dir.
c) Bu sayının harika bir tevafukla ikindi namazıyla örtüşmesi de çok manidar bir tevafuktur. Çünkü ikindi namazının Arapça muadili olan "el-Asr" kelimesinin ebced değeri: 391'dir.
d) Bu sırlı hakikatin gösterilmesi için -ebced değeri itibariyle- tekbir zikri 17; tekrar sayısı 23 olarak tespit edilmiştir ki toplamı 391 olan el-Asr' ın sırrı ortaya çıksın.
e) İlginçtir, Asr suresi Mekke'de inmiştir. Bu sureler itibariyle "el-Asr" ayeti, Kur'an'ın sondan itibaren tertip numarası:46=2x23'tür. Buna göre, nebevi talimatta teşrik tekbirlerinin 23 defa tekrar edilmesi ve son tekrarının ikindi (el-Asr) namazında olması ön görüldüğü gibi, Kur'an'da da Mekki sureler sisteminde Kur'an'ın sondan itibaren "el-ASr" suresinin "el-Asr" ayeti, 46 (=2x23). sıraya yerleştirilmiştir.
f) Keza, Kur'an'da 17 rekâttan ibaret olan namazın günlük beş vaktine uygun olarak ayetlerinin numarası 17 ve katları olan beş ayet zikredilmiştir. İlk iki ayet Bakara suresinin 153 ve 238 Numaralı ayetlerdir. Bakara suresinin 238. Ayetinde "salat-ı vusta" şifresiyle ikindi namazının ehemmiyetine işaret edilmiştir. Bu bilgi sahih hadislerde tespit edilmiş ve alimlerce kabul edilmiştir. Bu "salat-ı vusta"nın ikindi namazına baktığına işaret eden en önemli bir delil de bu iki ayetin tertip numaralarıdır. Çünkü 153+238=391 eder ki, "el-Asr" kelimesinin ebced değeridir.
g) Keza, 153. ayetten 238. ayete kadar zikredilen ayetlerin sayısı 85'tir. Ve İkindi namazına işaret eden "Vustay"(Kurtubi) kelimesinin ebced değeri de 85'tir ki, bu sayı beş günlük namaz vakitlerinin toplam rekât sayısıdır.
ğ) Manidar bir tevafuk da şudur ki, ikindi namazına işaret eden "salat-ı vusta
(Bakara:238) (bk. Buhari,6396; Müslim,627; Razi ilgili yer) ayetinden açıkça ikindi namazından bahseden "el-Asr" suresine kadar ki ayetlerin sayısı: 5934=258x23'tür.
h) Asr suresinin içinde bulunduğu Mekki gayr-ı mukattaat sureler sistemindeki tertip numarası 51=3x17'dir. Bu da "el-asr" kelimesinin ebced değeri olan 391 (=23x17) sayısına uygundur.
İhlas Suresi
İkinci konumuz İhlas suresinin Arefe günü 1000 defa okunmasıdır:
Rivayete göre, peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kim arefe günü (aşiyede) ikindi ile akşam namazı arasında (قل هو الله أحد) suresini bin defa okursa, Allah dilediğini verir" (bk. Kenzu'l-Ummal, 2737/Ebu'ş-şeyh ibn Ömer'den naklen) Ayrıca bk. "Kim Kul huvellah ehad suresini bin defa okursa, Cnnetteki yerini görmeden ölmez(Kenz, 2738/İbn Asakir Hz. Enes'ten naklen).
İmam Gazali de bu konuda şu bilgileri vermiştir:"İbadet ehli/salih kimseler cuma günü (قل هو الله أحد) suresini bin defa okumayı müstehap kabul etmişler." (bk. İhyau'l-Ulum, 1/187).
Bediüzzaman Hazretleri'nin verdiği bilgiler ise şu şekildedir:
"Hem Sure-i İhlasın makam-ı ebcedisi 1003 olmakla bir hatme-i hassa-i ihlasiye ve hem mufassal bir ism-i azam olduğuna hem üç defa tekerrürüyle küçük bir hatme-i Kur'aniye olmasına hem üç defa tekerrüründen efdaliyet-i azimesine (…) bu cihetle makam-ı ebcedisine tevafuk sırrıyla 1000 Besmele de 1000 İhlas gibi ism-i azamın mufassalı olduğuna işaret ettiği gibi hurufatıyla çok esrara bakar…"(Fihrist risalesi, tenvir nşr, s.63).
"Bizim memlekette eskide arefe gününde bin İhlas-ı Şerif okurduk." (Şualar, 299)
"Sonra bir mübarek arefe gününde müstahsen bir âdet-i İslâmiyeye binaen Sure-i İhlas'ı yüzer defa tekrar ederek okuyup, onun bereketiyle, "Mühim Bir Suale Cevab" namında yazılan mes'ele ile beraber şöyle bir hakikat dahi rahmet-i İlahiye ile kalb-i âcizaneme gelmiş…" (Mektubat, 343)
Özetlersek, İhlas suresinin ebced değeri 1003'tür. Öyle anlaşılıyor ki, önceki âlimler ve evliyalar 3 küsuratı nazara almayıp, bu sureyi ebced değerine uygun bir sayıda bin defa tekrar edilmesini ön görmüşlerdir.
Cay-ı dikkattir ki, harflerinin ebced değeri 1003 (59x17) olduğu gibi, kelimelerinin sayısı da ("Lehu" car-mecruru bir sayılır) 17'dir.
Kur'an'ın esrarlı bir kitap olduğunu tasdik eden şöyle bir misal verilebilir:
"…Kur'an ise, sair kelâmlar gibi kışırlı, kemikli ve şuuru hususî ve cüz'î değildir. Belki Kur'an, umum işaratıyla ve eczasıyla ayn-ı şuurdur, kışırsızdır; fuzulî, lüzumsuz maddeleri yoktur. Âlem-i gaybın tercümanıdır."(Şualar, 685-686 )
İşte bu Kur'an'ın sayısal tevafuk penceresinden küçük bir misali numune olarak vermekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Bu ve benzeri misaller, Kur'an'da kışır, kemik, lüzumsuz şeylerin olmadığını, bilakis (Na'budu Nunu gibi) en ufak bir noktanın dahi kuşatıcı bir ilmin, kapsamlı bir hikmetin, haşmetli bir belagatin varlığını gösteren birer kasdi imalar olduğuna lüzum-u beyyin ve delalet-i iltizamiye ile işaret etmektedir.
Al-i İmran Suresi, 5. Ayet Meali: "Şüphesiz ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz"
Bu ayette Allah'ın ezeli ilminin her şeyi kuşattığı, toprak altındaki bir çekirdekten, bir taneden, tâ Herkül burcu ve Şemsu'ş-şumusa kadar küçük, büyük hiçbir şeyin O'ndan gizlenip saklanamayacağına vurgu yapılmıştır. Bu ilahî beyanın doğruluğunu tasdik etmek için de "La yahfâ (gizli kalmaz) cümlesinin odağındaki "La" kelimesi tevafuklar penceresinden şuhûd derecesinde gösterilmiştir. Şöyle ki:
a) Burada kullanılan ve "Allah'a hiçbir şeyin gizli kalmadığına" dikkat çekilen cümledeki "La" harfinin ebced değeri: 31'dir.
b) Mansup ve mecrur şeklindeki "واحد و ثلاثين/ Vahid ve selasîn" kelimesinin ebced değeri, 1116=36x31'dir.
c) "Hiçbir şey O'na (Allah'a)gizli kalmaz/gizli değildir" mealindeki cümlenin ( لَا يَخْفَى عَلَيْهِ شَيْءٌ) ebced değeri: La:31, geriye kalan:1117'dir. Yani bir farkla "otuz bir" sayısının okunan harflerinin ebced değerine uygundur.
إِنَّ اللَّهَ لَا يَخْفَى عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ
d) Bu ayetin bulunduğu Al-i İmran suresinin başındaki "şifreli harfler" den "Elif-Lam" harfleri ayetteki "La" kelimesinin aynı harfleridir. "La" kelimesinin ebced değeri ise 31'dir.
e) Surenin başından "La" kelimesine kadarki Lam harfinin tekrar sayısı: 31'dir.
f) Yine bu surenin başından "La" harfine kadarki Elif harfinin tekrar sayısı da: 31'dir.
g) Cenab-ı Hak bu tevafuklar lisanıyla şu dersi veriyor ki, "Şu bir gerçektir ki, ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz/gizli değildir" mealindeki bu ayetin tevafuk lisanıyla ifade ettiği gaybî hakikat nazm-ı mebani denilen "lafzın dizaynındaki" gaybi tevafuklar gözle görülmekte olduğuna göre, bu pencereden bakıp nazm-ı maani denilen ince mana incilerinin nasıl parladığını görmek mümkündür.
Allah'ın "sonsuz kemaline karşı suphanallah; misilsiz cemaline karşı elhamdülillah ve yüceler yücesi azametine karşı Allahu ekber" diyor ve Kur'an'ın belagatine şuur-u iman ve irfanla secde ediyoruz.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.