Risale Haber-Haber Merkezi

Yeni Şafak yazarı Yaşar Süngü, demokratikleşme paketini Bediüzzaman Hazretleri ile talebesi arasında geçen bir örnekle anlattı.

"Bir şey bütün bütün elde edilmezse, bütün bütün elden kaçırılmaz" diyen Süngü, "Mühim bir kaidedir. Bütün hayatımızda geçerli bir düsturdur. Hiçbir şeyimiz dört dörtlük değil, ama öyle değil diye de terk etmiyoruz; 'Buna da şükür, Allah bereket versin' diyoruz" dedi.

Bu konunun Risale-i Nurlarda bahçe misali ile anlatıldığını hatırlatan Süngü, yazısını şöyle sürdürdü:

"Bir bahçeye girenin, 'bütün meyveleri koparamıyorum, öyleyse hiç birini almam' demesi ne kadar gariptir.
Burada bir hatıra ekleyelim ki konu daha iyi anlaşılsın;

Ali İhsan Tola, Orman Mühendisliğini bitirmiş ve Said Nursi'yi ziyaretine gitmiş.
Namazdan sonra oldukça ağır bir üslubu olan 'İşarat-ül İ'caz'dan ders okunuyor.
Herkesin elinde bu kitaptan var.
Biri okuyor, diğerleri takip ediyor.

Ali İhsan Bey de takip ederken bilmediği bir kelime görünce durmuş. Acaba bu kelime nedir diye düşünüyor.
Bediüzzaman gözlüğünü çıkarıp demiş:
Yeni gelen, takılma, devam et...

Ali İhsan Bey utanmış, okunan yeri bulmuş, okuyana tabi olmuş.
Ama yine bilmediği bir kelimeye rast gelince yine: 'Acaba bu kelime nedir?' diye düşünürken Bediüzzaman yine gözlüğünü çıkarıp demiş:
Yeni gelen, takılma, devam et...

Bu durum birkaç defa olunca Bediüzzaman dersi bitirip demiş:
'Misafiri mutfağa götürün.'

Ali İhsan Bey mutfağa girince önüne kahvaltılık olarak ne malzeme varsa hepsini birden önüne yığmışlar.
Kocaman bir ekmek, büyükçe bir tabak peynir, büyükçe bir tabak zeytin...
Ali İhsan anlamış ki; 'bunların hepsini birden yiyemem. Azar-azar, öğün halinde yiyebilirim.'
O dersini almış da, kafaları Cumhuriyetin ilk yıllarında kalan siyasilerimiz bu dersi ne zaman alır bilemeyiz!"