Risale-i Nur’un, Bediüzzaman’ın dudaklarından ilk döküldüğü an
Nur’un birinci kâtibi Şamlı Hafız Mehmed Tevfik Göksu, tam 50 sene önce bugün 5 Ağustos 1965 tarihinde vefat etmişti…
Ömer Özcan’ın yazısı
RİSALE HABER -Risale-i Nur’un, Bediüzzaman Hazretlerinin dudaklarından ilk döküldüğü an ve Hz. Üstad’ın o andaki ahvali nasıldı? (Ağabeyler Anlatıyor-1 kitabından özetle...)
O anda yanında bulunan kâtibi Şamlı Hafız Tevfik anlatıyor...
Şamlı Hafız Tevfik Ağabey tam yarım asır evvel bugün vefat etmişti
Nur’un birinci kâtibi Şamlı Hafız Mehmed Tevfik Göksu, tam 50 sene önce bugün 5 Ağustos 1965 tarihinde vefat etmiştir. Merhum Şamlı Hafız Ağabeyimizi büyük hizmetlerinden dolayı şükran ve minnet duygularıyla hatırlıyor, rahmet dualarında bulunuyoruz.
Şamlı Hafız Tevfik kimdir?
Risale-i Nur’un büyük bir bölümü Barla’da telif edilmiştir. Sözler, Mektubat ve Lem’alar kitabından 27. Lem’a’ya kadar olan kısımları ile Barla Lâhikası’nın tamamı Barla meyveleridir.
Barla’da Nur’un birinci kâtibi ise 1887 Barla doğumlu Şamlı Hafız Mehmed Tevfik Göksu’dur. Hz. Bediüzzaman’ın mübarek dudaklarından dökülen kelamı anında kayda geçiren O’dur. ‘Şamlı’ lakabı, subay olan babasının Şam’da görev yapmasından dolayı verilmiştir ona. Şamlı Hafız Ağabeyimiz 1965 yılında Barla’da vefat etti. Mezarı Barla kabristanındadır.
Şamlı Hafız Tevfik ağabeyimizi görmek, dinlemek nasip olmadı. Onu bize Bayram Yüksel ağabeyimiz kendi not defterinden okuyarak anlattı, biz de kaydettik. Şamlı Hafız’ı ve Risale-i Nur’un telifi anında Hz. Üstad’ın ahvalini, Bayram Yüksel Ağabeyden naklen Hafız Tevfik’in dilinden okuyalım.
Bayram Yüksel: 1954 senesinde Barla’da Hafız Tevfik Ağabeyle iki ay Risale-i Nurların telif edildiği yerleri beraber gezmiştik.
Bu hatıraları Hafız Tevfik Ağabey mükerrer defa yemin ederek bize anlatırdı. Hafız Tevfik Ağabey şöyle anlatmıştı:
Üstad bir noktaya bakar, ‘Yaz kardeşim!’ derdi
“Eserler yazılmaya başlarken Üstad’ımız belirli bir noktaya gözünü dikerdi. Bir noktaya bakar, alnı şişerdi… ‘Yaz Kardeşim, yaz’ derdi. Süratli söylerdi, ben de süratli yazardım. Bazen ‘Keçeli, git sinekleri kovala gel’ derdi. Gidip taşların arkasında sigaramı içip gelirdim. Ben çok sigara içiyordum. Üstad’tan uzak bir yere gider, taşların arkasında sigaramı içerdim. Kafamı düzeltir gelir, tekrar yazmaya başlardık. Çok süratli söyler, ben de çok süratli yazardım.”
Bazen Üstad’ımız yatardı, titreyerek kalkardı
“Bazen Üstad’ımız yatardı, titreyerek kalkardı. ‘Kardeşim kâğıdı kalemi al, yaz’ derdi. Gözünü bir noktaya dikerdi. Yaz kardeşim der, devamlı yaz diye söylerdi. Çok fasih bir Türkçe konuşurdu. Ben de süratle yazardım. ‘Perde indi kardeşim’ deyince konuşması bile zor anlaşılırdı…”
Bir saatte yazdığımız eseri bir günde temize çekemezdim
“Bazen yarım saatte, bir saatte yazdığımız eseri bir günde temize çekemezdim. Bazı vakit bir saatte yazdığımız bir eseri birkaç günde yazardım. Ah kardeşlerim! Biz Üstad’ımızı anlayamamışız, anlayamamışız! Üstad’ımız hep kendisini perdeliyordu. Çok şefkatli, mütevazı ve ihlâsı zirvede idi…”
Hafız Tevfik Ağabeyin hanımı da çok fedakârlık yaparmış
Bayram Yüksel: Hafız Tevfik Ağabeyin hanımı da çok fedakârlık yaparmış. “Üstad’ım Efendim, bunu sana veriyorum. Bu sana yardım etsin. Onun yapacağı işleri ben yaparım. Rençperlik, bahçe vs. gibi işleri ben yaparım” dermiş.
Kastamonu Lâhikası’nda bu bahis vardır:
“Risale-i Nur’un telifi başında, başkâtip Şamlı Hafız Tevfik’in haremi merhume Zehra, ben Barla’da iken, Şamlı Hafız Risale-i Nur’u yazmasına çalışmak için o merhume, Hafız’ın bedeline belinde odun taşıyordu ve Hafız’ın işlerini görüyordu. Tâ Nurları yazsın... Biz de o merhumeyi o iyiliğine mukabil, Risale-i Nur’un vefat etmiş has talebeleri içinde o vakitten beri duamızda şerik ediyoruz, hem dua edeceğiz…’ (Kastamonu Lâhikası, 238)
Sağda genç Şamlı Tevfik solda babası Veli Efendi
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.