Risale-i Nur’un bir sayfasını alıp Said Nursi’ye gittim
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yanına Isparta’ya gittim. Orada 20 kişi kadar vardı
Risale Haber-Haber Merkezi
Afyon’un Dinar ilçesinin Baraklı köyünden merhum Ömer Kuş ağabeyimizden, kendi evinde kaydettiğimiz bir hatıra:
Dinar’ın Baraklı köyünden Ömer Kuş, geçmişin zor dönemlerinde Risale-i Nur eserlerinden binlerce sayfa yazıp çoğaltan çilekeşlerden sadece birisidir. (1920-2014)
ÜSTAD ‘KADER KANUNU’, ‘KAZA KANUNU’, ‘ATA KANUNU’NU ANLATTI BANA
Kader meselesini yazarken bir meseleyi anlayamadım. ‘Kader Kanunu’, ‘Kaza Kanunu’, ‘Ata Kanunu’, bir de ‘Rahman Kanunu’. Sayfada bu yazılıydı. O yaprağı aldım, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yanına Isparta’ya gittim. Orada 20 kişi kadar vardı. “Üstad bana sen niye geldin?” dedi. “Bu sayfayı getirdim, anlayamadım” dedim. Üstad sayfaya bakınca, “Burada dört satır var, sen bunları anlayamamışsındır” dedi. Ve “Kader, yazılan kanundur. Kaza, yazılan kanunun infazıdır. Ata veya Rahman ise, kanunun o hükmünün kalkmasıdır” dedi.
BAZI GÜNAHLAR VARDIR, İNSANI CENNET’E GÖTÜRÜR
Üstad’tan ayrıldıktan sonra elimdeki kâğıtla Kuleönü’ne (Kuleönü: O tarihte Isparta/Atabey’e bağlı köy idi, şimdi Isparta merkeze bağlı kasabadır) Büyük Ruhlu Küçük Ali ağabeye vardım. “Ben Üstad’ın yanından geliyorum” dedim, kâğıdı gösterdim. Üstad’la konuşmamızı anlattım.
Büyük Ruhlu Küçük Ali ağabeyle biraz sohbet ettik. Dedi ki:
“Bazı günahlar vardır, insanı Cennet’e götürür.” “Ağabey günahlar Cehennem’e götürür, sen Cennet’e götürür dedin” dedim. “O günah işleyen tövbe istiğfar için ellerini açar, ‘Yâ Rabbi! Yaptım gayri ben bu suçu. Beni affet!’ dediği zaman vücudu titrer, gözlerinden yaşlar akmaya başlar, tüyleri dikelir. Allah da böyle gözyaşlarıyla tüyleri dikileni, kendinden geçeni çok sever. Öteki adam: ‘Yâ Rabbi, elhamdülillah beş vaktimizi kılıyoruz, günah da işlemiyoruz, böyle güzelce yaşıyoruz’ der. İşte bu mağrurluktur” dedi, Büyük Ruhlu Küçük Ali Ağabey. Onun ifadeleri böyle.
Büyük Ruhlu Küçük Ali Ağabey (1907-1974)
Isparta’nın Atabey ilçesinin Kuleönü köyünden Büyük Ruhlu Küçük Ali (Sarıbıçak) Ağabey, Bediüzzaman Hazretlerinin çok sevdiği talebelerindendi. 40 sene evinden çıkmayarak, parmaklarını matbaa gibi çalıştırıp, tam 17 kere Risale-i Nur Külliyat’ının tamamını yazıp çoğaltmıştı. Külliyat’ın tamamı 6 bin sayfadır. (NOT: Bu bilgi, İslamköylü merhum Hasan Ergünal Ağabey tarafından verilmiştir bize)
SÜFYAN’I, EHL-İ KÜFRÜ SEVENLER TEHLİKEDEDİR
Büyük Ruhlu Küçük Ali Ağabey sonra dedi ki: “Bir nokta daha var. Adam diyelim akşam namazını kıldı. Abdesti bozulmadan sedirindeki yastığa dayandı, tefekkür edip duruyor. Ama Süfyan’ı, ehl-i küfrü de çok seviyor. Olmadı işte şimdi... O, yaptığı ibadetle, taatla öyle kendini kurtaramaz. Çünkü onları kim severse, onların cürmünün aynısı kendi defterine geçer. Bu günahların altından kalkılır mı?” Kendin işlersin günahı, o ayrı bir şey. Fakat memleketten Kur’anı kaldırmaya çalışanlara muhabbet, onların günahı senin amel defterine geçer. İşte böyleler namazını kılıyor ama dostunu düşmanını bilmiyor. Böyle yaşayanlar çok tehlikededir” dedi, Büyük Ruhlu Küçük Ali Ağabey. Büyük Ruhlu Küçük Ali ağabeyin, ağabeyi Sarıbıçak Mustafa da büyük evliyaydı.
İslamköylü Hafız Ali Ağabey bizim Baraklı köyüne yakın bir köyde imamlık yapmıştı. Ben o zaman askerdim. O yüzden Hafız Ali Ağabeyi göremedim. Ama bizim köylüler onu iyi tanırlar.
Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-6
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.