Risale Haber-Haber Merkezi 

Polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey G. Karlov’u öldürmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Türk ve Rus uzmanlar bir yıldır suikast üzerinde çalışıyor. Araştırmalar neticesinde ilginç bilgilere ulaşıldı.

FETÖCÜLER, RİSALE-İ NUR CEMAATİNE ÇOK KIZIYORLARDI

FETÖ'cü suikastçi Mevlüt Mert Altıntaş’ın, izini kaybetmek veya karışık göstermek için Risale-i Nur Meşveret cemaati başta olmak üzere bir çok cemaat ve tarikata sızma girişimlerinde bulunduğu ortaya çıktı. Daha esrarengiz olanı ise Altıntaş'ın bilgisayarındaki "Nur Cemaati" ibareli dosyayı sildiği belirlendi. 

Bu dosyada ne tür bilgilerin yer aldığı açıklanmadı ancak Altıntaş'ın Nur cemaati ile ilgili nasıl bir hesap içinde olduğu merak ediliyor? Risale-i Nur cemaati, 2012'nin başından itibaren Gülen grubunun yanlışını açıkça ilan etmiş, 17-25 Aralık operasyonlarına karşı hükümetin yanında yer almıştı. Nur cemaatinin seçilmiş hükümetin yanında yer alması bir çok FETÖ'cünün tepksini çekmişti.

EMİNYET YETKİLİLERİ: FETÖ İÇİNDE YER ALDIĞI NETLEŞTİ

Milliyet'ten Tolga Şardan'ın haberine göre savcılık ve polis, silahlı saldırıdan sonra çok önemli ipuçları elde ettiler. Özellikle emniyet teşkilatı, Karlov’u öldürdükten sonra aynı tabancayla intihar eden Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Altıntaş’ın tüm bağlantılarını ortaya çıkarmak için çabalıyor.

Türkiye dostu bir Rus büyükelçinin, polis tarafından öldürülmesinin oluşturduğu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmak için Rus meslektaşlarıyla ortak çalışmalar yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğü, katilin her anını detaylandırmaya çalışıyor.

Emniyet teşkilatında görev almadan önce Aydın Polis Okulu’nda aldığı eğitim sırasında FETÖ’yle temas kurup, cemaat içinde faaliyetler yürüttüğü belirlenen Altıntaş’ın, Ankara’da göreve başladıktan sonraki süreçte farklı dini grup ve cemaatlerle bağlantı kurduğu yönünde tespitler yapıldı.

Kurulan bu temasların çok kısa süreli ve kesintili olması, temasların artık bugün faaliyetleri daha da belirgin hale gelen FETÖ’nün talimat ve direktifleriyle örtüştüğünü gösteriyor. Görüştüğüm yetkililer, bugüne kadar elde edilen bulgularla, katil Altıntaş’ın, FETÖ içinde yer aldığının netleştirildiğine dikkati çekti.

17-25 Aralık öncesinde polislik eğitimine başlayan ve 17-25 Aralık sonrasında kripto FETÖ’cülerin uygulamaya başladığı “başka dini grup, cemaat ve yapılara girme” talimatıyla birlikte 26 Haziran 2014’te Ankara’da göreve başlayan Altıntaş’ın, Sosyal Doku Vakfı’nın kurucusu Nurettin Yıldız’la temas kurduğu belirlenmişti.

MEŞVERET, İSKENDERPAŞA VE İSMAİLAĞA'YA SIZMA ÇABASI

Aynı dönemde, Nur cemaati içinde yer alan Meşveret grubunun yanısıra İskenderpaşa ve İsmail Ağa cemaatleriyle de temas kurduğu tespit edilen Altıntaş’ın, “sızma” çabalarına yönelik şüphe yok artık. Bu nedenle Altıntaş’ı, “renklendirilmiş” olarak tanımlamak yanlış olmayacak. Zira, güvenlik birimleri FETÖ’ye yönelik operasyonlarda elde edilen verilerde, başka gruplara sızmaya çalışan ya da sızan kripto FETÖ’cüler için “renkli / renklendirilmiş” tanımı kullanıyor.

"NUR CEMAATİ" İBARELİ DOSYA SİLİNMİŞ!

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre de Türk yetkililerinin Altıntaş'a ait bilgisayar harddiski üzerinde incelemeleri tamamlandıktan sonra Rus heyeti de, ‘farklı bir yöntem’le incelemek istediklerini belirterek, harddiski ülkelerine götürdü. Rus heyeti harddisk üzerinde yaptığı inceleme sonucunda Altıntaş’ın sildiği dosyaları buldu.

Rus heyeti, Altıntaş’ın bilgisayarında “Fetullah Gülen” ibareli 2 dosya, “Hizmet” ibareli 690 dosya, “FETÖ” ibareli 4 dosya, “Nur Cemaati” ibareli 1 adet dosyanın silindiğini tespit etti. Rus heyeti, silinen dosyalar içinde “El –Kaide”, “El –Nusra” ve “DEAŞ” kelimelerini arattı. Ancak silinen dosyalar içinde bu adlarda herhangi bir dosyaya ulaşılmadı.