Rusya'da Nur talebelerine terörist muamelesi
Rusya'nın bazı bölgelerinde zaman zaman Nur talebelerine yapılan baskınlara bir yenisi daha eklendi
Risale Haber-Haber Merkezi
Rusya'nın büyük çoğunluğu müslümanlardan oluşan Dağıstan bölgesinde Risale-i Nur talebelerine çok ciddi baskılar uygulanıyor.
Rus ajanlar, iki gün önce sadece iman, Kur'an hakikatlarını anlatan Risale-i Nur'ları okuyan bir grup Rus genci ağır silahlar ile basıp terörist muamelesi yaptı.
Evdeki gençlerin bir kısmı önceden serseri ve eşkıya iken Risale-i Nur dersleriyle ıslah olmuşlardı. Rus güvenlik güçleri ise baskını televizyon kanallarında terörist yakalmış gibi yayın yaptı.
Konu ile ilgili Havadisi Nuriye'ye yapılan açıklama şöyle:
13 Mart 2016 tarihinde Dağıstan Cumhuriyetinın üç şehri Mahaçkale, Hasavyurt ve Izberbash'ta 15 kişi "Nurcu" diye tutuklandı. Rusya Federal Güvenlik Servisi FSB'ye göre Dağıstan "Nurcular" hücresinin lideri Ziyaivudin Dapaeva de dahil olmak üzere karakola götürüldü. 2008’de Rusya Büyük Mahkemesi ”Nurcular” adli organizasyonu aşırıcı bir cemaat diye karar vermiş ve faaliyetini bütün Rusya’da yasak etmişti.
Federal yasanın “Ekstremistik Aşırıcı Aktivite ile mücadele” kanunu, "Anayasal düzene ve Rusya'nın bütünlüğünü zorla değiştirmek; Terörizm ve diğer terörist faaliyetlere taraftar olmak; Irksal, etnik, milli, sosyal ve dini nefreti körüklemek ve düşmanlık hissi uyandırmak. Bunlara bağlı olarak dinsel üstünlük ve başka din mensuplarını aşağılama propagandası yapmak vs" gibi detayları içeriyor.
"İslam dini üstündür, tektir, doğrudur, gerçektir denilse" bile üstünlük propagandası diye suçlanabilir. “İslam tek doğru dindir“ veya “kafirler cehennemde olacaklar” denilse bile başka din mensuplarını aşağılama suçlaması yapılabiliyor.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin tabiriyle “lastikli” bir kanun ile nereye istenirse oraya çekilebilir. Rusya devleti bu kanunla kimi isterse suçlu ilan edebilir. Bir araya gelip Risale-i Nurları okumak, yaymak, neşretmek, hatta güzel diye anlatmak bile yasak kapsamına alınabiliyor.
2011’de Mahaçkala Mahkemesi, Ziyauddin Dapavey'i aynı maddeden dolayı "Nurcular organizasyonu lideri" suçlaması ile 3 seneye mahkum etti. Bu cezanın bir senesi mahkeme sürecine sayılmakla kalan iki senesi ev hapsi şeklinde geçti. 1820 adet kitap ve risaleler için yakma kararı verildi.
Rusya'nın iddiasını ispatlayabilmesi için ilahiyatçılar, avukatlar, dilbilimciler, insan hakları savunucuları, psikologları davet edip bu eserlerin zararlı olduğunu ispatlaması lazım. Çünkü Risale-i Nur'lar bütün dünyada serbest. 60'a yakın dünya diline tercüme edildi. Ve hiç kimse bu eserlerin insanlar ve devletler için zararlı olduğunu söyleyemedi.
Sözü Üstad Bediüzzaman'dan bir cümle ile bitirelim: "Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa, küfrü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir musalâha veya tâbi olabilir. O vakit dört yüz milyon ehl-i Kur’ân’a kılıç çekemez."
Televizyonlarda yayınlanan görüntülerde gençler yere yatırılırken, delil olarak Kur'an, rusça Risale-i Nur'lar, ve cevşen gösteriliyor. Mutfaktaki çaydanlıklar ve içmek için hazırlanan bardak ve şekerin yer aldığı çay tepsisi yer alıyor. Aramalardan sonra Nur talebeleri arabalara bindirilerek sorguya götürülüyor. İşte o görüntüler:
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.