Seçimler bitti, ortalık sakinleşti. Şimdi herkes şapkasını önüne koyup nerede hata yaptığını düşünecek.

Bizi yakından ilgilendirmese de netice olarak bize de anlattığı bir takım şeyler var elbet. Özellikle ülkenin fikir hayatına yön verecek bazı durumlar söz konusu.

Bu seçim sonuçları birçok şey söylemektedir ama ben sadece Kürt sorunu ile ilgili bölümünü tahlil etmek istiyorum. Bana göre bu seçimler gösterdi ki;

1-Türk Milliyetçiliği yükselişe geçmiştir. Hatta denebilir ki, ülke için tehlikeli bir noktaya gelmiştir. Türk Milliyetçileri şunu demektedirler: “Kürt kimliğine yönelik yapılanlardan hoşlanmıyoruz.”
 
2-Kürt Milliyetçiliği ise Türkiye genelinde gerilemiştir. Ama Güneydoğuda ve Doğuanadolu illerinde ise yükseliş kaydetmiştir. Bunun ifade ettiği mana ise şudur. Hükümetin Kürt kimliğine yönelik icraatları geneli rahatlatmıştır. Gerçekte ırkçı olmayan bu vatandaşlar daha önce destekledikleri kendi partilerine dönüş yapmışlardır. Ama, Güneydoğuda ve Doğuanadoluda yaşayan vatandaşlar o kadar rahat değillerdir. Belli ki, bu açılımlara fazla güvenmemektedirler. O nedenle “biz buradayız” mesajını verdiler.

Türkiye Genelini dikkate alırsak Kürt kökenli vatandaşlar şunu diyor: “Yaptığınız icraatlar çok güzel ama kalıcı olacağını görmemiz lazım.”

Ülkenin en önemli sorunu haline gelen bu durumu çözme görevi siyaseti yönetenlere düşer. Ama, hastalığa çare bulmak için öncelikle hastalığın teşhis edilmesi gerekirdi. Burada Hastalık zaten belli: “Kürt sorunu”

Bu seçim sonuçları gösterdi ki, demokratik açılımlar bu hastalığı kökünden yok etmeye muktedirdir. Bu sorunun yegâne ilacı demokratik ilerlemedir. Ancak, bu açılımı yaparken dikkatli olmak gerekmektedir. Her zaman ifrat ve tefritten kaçınmak ve dengeleri koruyacak şekilde bunu yapmak doğrusu önem arz etmektedir.

Demokratikleşmeyi sağlamak ve kalıcı kılmak için de “sivil anayasaya” şiddetle ihtiyaç vardır. Ülke vatandaşlarını rahatlatacak, kimseyi imtiyazlı kılmayacak ve özellikle kanun hâkimiyetini sağlayacak bir anayasanın yapılması icraatların birinci sırasına alınmalıdır.

Aslında AK Partinin Antalya gibi bazı illeri kaybetmesi de yine demokratik açılımı iyi sağlayamadığından kaynaklanmıştır. Sadece ekonomik sorunları çözmek vatandaşı rahatlatmamıştır. Anayasal değişikliklerin beklentisi boşa çıktığından vatandaş tavır koymuştur.

Vatandaş bir de AB meselesinde beklentilerinin karşılanmadığını görmüştür. Demokratikleşmek, AB’ye girmek artık bu milletin en önemli isteğini oluşturuyor. Bu isteklerin yerine getirilmesi gerekir.

Hükümet bunu görebilmelidir.

[email protected]