Vehbi KARAKAŞ
Susturucu hazır bir cevap
Pendik’te bir sohbette 33. sözün 16. Penceresinde bulunan “hikmet-i amme, inayet-i tamme ve rahmet-i vasia” meselesini işliyordum. Yani Cenab-ı Hakk’ın hikmetinin, yardımının ve rahmetinin her yeri ve herkesi kuşattığını anlatıyordum. Ders bir saatten fazla sürdü.Söz döndü, dolaştı Allah’ın varlığı ve birliği meselesine geldi.
Bir yerde bir eylem varsa, o eylemi bir yapan vardır, fiil, failsiz olmaz, dedim. Misal verdim: Şu sehpanın üzerine, şu bir bardak suyu getiren olduğu gibi;yerin altından, dağların böğründen, çakılın, çamurun arasından içilmeye müsait tertemiz suyu da bir getiren vardır. O, Allah’dır.
Suyu nasıl hiçbir şeye bulaştırmadan getiriyorsa, meyveleri ve sütü de öyle getiriyor. Meyveleri topraktan ve çamurdan çıkarıyor, ama ne çamurdan ve ne de topraktan bir eser yok onların içinde! Annelerin karnından, bağrından sütü çıkaran Allah, çıkardığı sütü kan ile fışkının arasından getirdiğini ifade buyuruyor, ama ne kandan ve ne de fışkıdan bir eser görünmüyor o sütün için de. Temiz mı temiz, ak mı ak.
Bu hikmetli işler, birer fiil, birer eylemdir. Kâinatın kudretle yaratılması, hikmetle yaşatılması, intizamla yürütülmesi ve şefkatle yönetilmesi debaşlı başına bir fiildir, bir eylemdir. Onun bir faili, yapanı ve yaratanı vardır. O Allah’dır. Kâinatın varlığı, Allah’ın varlığının isbatıdır. Çünkü eser müessirsiz, sanat sanatkârsız, şiir şairsiz olmaz.
Şimdi gelelim Allah’ın tek ve bir olması meselesine
Ankara’da geçerli olan kanunların, yurdun her yerinde geçerli olması hükümetin birliğini gösterdiği gibi, kâinatta ve dünyanın her yerinde kuralların bir ve aynı olması da Allah’ın birliğini isbat etmektedir. Mesela dünyanın öbür ucuna gidin. Buradaki hava ile, oradaki hava, buradaki güneşle oradaki güneş, buradaki su ile oradaki su, buradaki toprakla oradaki toprak, buradaki sütle oradaki süt aynı. Kar aynı, yağmur aynı, insan aynı, mısır aynı, nar aynı. Yani birbirlerinin benzerleridirler. Eğer kâinat (evren) hâşâ iki Allah’ın olsaydı dünyanın bu başındaki hava ile, o başındaki hava, buradaki güneşle, oradaki güneş, buradaki sütle, oradaki süt farklı farklı olurdu.Belki de hiç olmazdı. Biri “ol” dedi mi, her şey olurdu, biri de “öl” dedi mi her şey ölürdü.
Allah hikmetini, rahmetini, inayetini, ihsanını ve ikramını her yere sermiş ve serpmiştir. Vahidiyyet ve ehadiyyet imzasını her şeyin üstüne atmış. Her yerde tabiat kanunlarının bir olması Allah’ın vahidiyyetini, birliğini, hikmetini, adaletini, merhamet ve yardımını gösterdiği gibi; her varlığın, varlıklar içinde tek olması, aynının olmaması da ehadiyyetini=tekliğini göstermektedir.
Her yerde kuzunun olması vahidiyyetin ifadesi, her bir kuzunun tek olması, hiçbir kuzunun diğerinin aynının olmaması da ehadiyyetin ifadesidir. Her yerde arının olması Allah’ın vahidiyyetini, hiçbir arının diğerinin aynı olmaması da Allah’ın ehadiyyetinin ifadesidir.
Bir köy muhtarsız olmaz. Bir köyde iki muhtarda olmaz. Bir okul müdürsüz olmaz. Bir okulda iki müdür de olmaz. Öyleyse bu hikmetli kâinat Allah’sız olmaz. Bu hikmetli ve intizamlı kâinatta iki Allah da olmaz.
Ben bu ve benzeri misallerle meseleyi daha geniş izah ve analiz ettikten sonra bir genç geldi:
-Hocam, siz dediniz ki Amerika’daki hava ile, Türkiye’deki hava aynı. Peki uzayda neden hava yok? Cevap verdim:
Çünkü sen orda yoksun. Sen orda olsaydın, Yaratıcı seni orda yaratsaydı, orayada havayı koyardı. Şimdi ben de sana bir soru sorayım:
-Sen, hiç kimsenin olmadığı yere, her hangi bir yatırım yapar mısın? Genç durdu durdu durdu, cevabı aynen şu oldu:
-Hocam, konuşacak hiçbir sözüm kalmadı, o kadar güzel bağladınız ki hem sesim, hem de sözüm bitti. Çok teşekkür ediyorum;hem biraz önceki tatmin edici dersiniz, hem de şu andaki cevabınız için.
-Ben de sana teşekkür ederim, çok çabuk anladığın ve hakikate teslim olduğun için.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.