Faruk ÇAKIR
Taksim’e cami, Atina’dan sonra mı?
Komşumuz Yunanistan’ın şehri Atina’da henüz bir cami yok, ama inşâallah yakında olacak. Çünkü Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Atina’ya cami yapılması konusunda gerekli adımları atacaklarını söylemiş ve Attika bölgesine (şimdiye kadar) bir cami yapılmamasını Yunanistan için “utanç verici” olarak değerlendirmiş.
Yunan Başbakanı, çok sayıda Müslümanın temel haklarını ve ibadet yapma özgürlüklerini yerine getirmek için bodrum katlara ya da parklara gitmek zorunda kaldıklarına da dikkat çekerek, “Ortaya çıkan görüntünün ne Müslümanlar için, ne de Yunanlar ve Yunanistan için iyi bir görüntü oluşturmadığını ve insana saygıyı içermediğini” söylemiş. (Star, 11 Aralık 2010)
Şükürler olsun ki, Müslümanların olduğu hemen her yerde ve bilhassa ülkelerin başşehirlerinde camiler bulunuyor. Roma’da bile cami var, hamdolsun. Kısaca hatırlatma gerekirse Roma’daki cami de İtalyan çevreden gelen itiraz ve iptal çalışmaları yüzünden ancak 20 yılda tamamlanabilmiş. Bugün Roma Merkez Camii, Avrupa’daki belki en büyük değil fakat en önemli camilerden biri.
Yunanistan’daki cami tartışması ister istemez Türkiye’deki cami tartışmalarını da akla getirdi. Bizdeki tartışmaların en hararetli olanı Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ilgili olanıdır. Fethin sembolü olan Ayasofya’nın niçin ve nasıl hâlâ ‘mahzun mabed’ olarak kaldığı merak konusu. Ayasofya’nın ibadete açılması tekliflerine itiraz edenlerin en inandırıcı olmayan savunmaları da ‘etrafta çok sayıda cami olması’ görüşüdür. Duyan da ‘ihtiyaç olsa itiraz etmeyecekler’ diye düşünür.
Bu inandırıcı olmayan görüşlerin boşa çıktığı bir yer de Taksim’dir. Herkesin bildiği üzere Taksim’e cami yapılması düşüncesi yarı asrı geride bıraktı. Buraya bir cami yapılması için kurulan derneğin kuruluş tarihi bile bunu anlamaya yeter. Taksim Camii’ni Yaptırma Derneği’nin kuruluş tarihi 1952’dir. İlk günden beri ezanda kulağı olmayan, dolayısı ile namazda da gözü olmayanlar Taksim’e cami yapılmasına karşı çıkmışlardır. Peki, Taksim’e bir cami ihtiyaç değil mi? İhtiyaç olup olmadığını bize değil, isterlerse gidip insaflı olan bir Yunanlı’ya sorsunlar.
Yeniden hatırlatmak gerekirse, Yunan Başbakanı, çok sayıda Müslümanın temel haklarını ve ibadet yapma özgürlüklerini yerine getirmek için bodrum katlara ya da parklara gitmek zorunda kaldıklarına da dikkat çekerek, “Ortaya çıkan görüntünün ne Müslümanlar için ne de Yunanlar ve Yunanistan için iyi bir görüntü oluşturmadığını ve insana saygıyı içermediğini” söylemişti!
Peki, Taksim meydanının hemen yanında bulunan “Taksim Mescidi”ndeki (bilhassa Cuma günleri) görüntü “insana saygı” ile bağdaşır mı? Mescide sığmayan yüzlerce kişinin icap ettiğinde yağmur ve kar altında Cuma namazı kılması ‘saygı’ ile açıklanabilir mi? Ayasofya’nın cami olmasına ‘ihtiyaç yok’ diye karşı çıkanlar, yapılması teklif edilen Taksim Camii’ne hangi gerekçelerle karşı çıkabilir? Her gün binlerce kişinin namaz kılmak için yer aradığı Taksim’e cami yapılması ihtiyaç değilse, başka nerede camiye ihtiyaç duyulur?
İnşâallah Atina’dan sonraya kalmış olsa da, Taksim’e de cami yapılacak...
Yeni Asya
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.