Davut ŞAHİN
Tehlikeli maskeler
Bir gazetenin manşeti “cuk” oturmuş, şöyle diyor:
“İstek’e bağlı cephanelik” (Yeni Şafak)
İSTEK Bedrettin Dalan’ın sahip olduğu lüks bir eğitim merkezi.
Açılımı şöyle:
İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı.
İnternet sitesine girdiğinizde sizi şu slogan karşılar:
“İSTEK, Anaokulundan Üniversiteye Atatürk rönesansını devam ettirecek nesiller yetiştirir.”
Hemen altında daire içinde, “2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılı Ücretleri”ni listelemiş.
Ücret tarifesi, bizim gibi sıradan vatandaşın bütçesini kaldıramayacağı türden…
Anaokullarından İlköğretim 1 ve 2. kademeye kadar uzanan eğitim haritası… Oradan da Lise ve Fen liselerin adresleri yer almış.
Böylesine güzide bir eğitim kurumunun başında olan kişi şimdi “firari” pozisyonunda.
Böylesine güzide bir eğitim kurumunun arazisinde ise, dudak uçuklatan silahlar bulunuyor. Polis özel getirttiği cihazlarla 80 dönümlük araziyi didik didik arıyor.
*
Bir dönem belediye başkanlığı, yanı sıra parlamentoda milletin vekili olarak görev yapmış saygın bir kişinin bu gün “firari” damgası yemesi ne kadar utanç verici bir durumsa….
Başarılarıyla gazete manşetlerinde yer alan bir eğitim kurumunun “Ergenekon kazılarında çıkan en büyük cephane” başlığı ile yan yana anılması o derece utanç verici bir durum olmalı.
Bu mudur, “Öğrencilerinizin bilim ve tekniği akılla yorumlarken ulusal benliğini ve değerlerini gönülden bağlılıkla korumasını sağlamak?”
Bu mudur, “ Öğrencilerinizin; bilinçli kişilikli, çağdaş, akılcı ve laik düşünce yapısına sahip bireyler olmasını sağlamak?”
Bu mudur, “Öğrencilerinize, ulus olarak özgür ve bağımsız yaşamanın bilinciyle, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine ulaşmak için yılmadan çalışma, yarışma ve başarma özgüveninin verilmesi..?”
Yani Atatürk rönesansını bu “ilke”lerle mi sağlayıp, Bedrettin Dalan gibi bir kişilikle bütünleştireceksiniz?
Bu nasıl bir ulus ve vatan sevgisi?
“Eğitim” kurumunu maske yapan ve onun altına sığınan bir “terör örgütü”yle karşı karşıyayız.
Sadece eğitim kurumları değil, nereye el atsanız bu ahtapotun kollarını görüyorsunuz.
Politika, asker, sendika, gazeteci, işadamı…
Ve dahi “cemaatler.” Henüz deşifre edilmedi ama, bakalım ufukta görünen dalgalar sahile ne bırakacak?
“Tehlikenin farkında mısınız” diye hançeresini yırtan aktörler “tehlike”nin bizzat kendileri olduğu ayan beyan ortaya çıktı.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.