Yeni yıl ile birlikte yayın hayatına başlaya TRT–6, dinî programlar startını Şanlıurfa’dan verdi. Doğrusu, bu tercihi çok anlamlı bulduğumu ifade etmek isterim. Çünkü:

“Şanlıurfa İbrahim Halilullah'ın bir menzilidir; taşıyla, toprağıyla mübarektir ve İslam âleminin önemli bir merkezidir.”
Halilullah mesleği dostluğu, kardeşliği ve dayanışmayı simgelediğine göre buradan dünyaya yayılacak bir ses ve mesajın çok büyük önemi vardır.

İşte TRT-6’nın dinî programlara önem vermesi ayrı bir güzellik olduğu gibi; bu mesajı Hz. İbrahim’in yanı başından dünyaya duyurması çok büyük bir önem arz etmektedir. Bu mesajdan farklı bir anlam çıkaranlar olabilir. Herkesin yaklaşımına saygı göstermekle birlikte kanaatimizce bu tercihin özeti şudur:

* İnsanlığın özlem duyduğu barış ve huzur ortamı İbrahimî mesajda saklıdır. Buna göre insanların farklılıkları birer zenginlik ve güzelliktir. Üstünlük renk, dil ve coğrafya ile değil; takva ve erdemlik iledir.

* Kimse renk, dil ve coğrafyasını seçme imkânına sahip olmadığına göre; insan olma hasebiyle herkes eşittir. Kimsenin diğerinden ayrıcalıklı bir durumu yoktur.

* Herkesi şefkat kanatları altına alan ve kucaklayan İbrahimî mesajdan herkes nasibini alabilir.

* İbrahimî mesaj; medeniyetin, cömertliğin, saygının, hoşgörünün, sevginin ve dayanışmanın kaynağıdır. Dolayısıyla aynı semanın altında yaşayan ve aynı havayı teneffüs eden bütün yaratıklar birbirlerinin ortağıdır. Karşılıklı saygı, sevgi, hoşgörü, kabullenme ve dayanışma duyguları içerisinde olmaları zorunludur. Sesini çıkaramayan ve bize kızamayan çevreyi, tahrip etme; ağacı, kesme; suyu, kirletme ve bilinçsizce tüketme ve hayvanlara zulmetme hakkına sahip olmadığımız gibi; renk, dil ve coğrafyası farklı olan insanı “yok” sayma hakkını da taşımamaktayız.

* Üç dilin rahatlıkla konuşulduğu ve bu yüzden hiç kimsenin birbiriyle problem yaşamadığı bir il örnekliği ile dünyaya seslenmek; beraber yaşanabileceğinin küçük, ama güzel ve anlamlı bir numunesidir.

* Din olgusu, insanları kaynaştıran en önemli harçtır. Bu harcın en güzel yoğrulduğu bir platformdan, Halilullah Dergâhının yanı başından ve manevi atmosferin yoğunlukta olduğu bir mekândan seslenmek ayrı bir güzellik taşır.

* Allah’a yalvarmanın, pişmanlık duymanın, özür beyan etmenin ve kucaklaşmanın en güzel mekânı Allah’ın evidir. Özellikle seçilen caminin canlı bir tarihi platformda olması ayrı bir etki bırakır.

* İcra edilen musiki eserlerin Kürtçe’nin yanı sıra Türkçe ve Arapça’dan da seçilmesi kaynaşma ve dayanışma adına güzel bir örnek olmuştur.

Hayırlara vesile olması dileğiyle… Sayın Başbakan’ın deyimiyle:
“TRT-Şeş bi xér be.”

[email protected]