Risale Haber-Haber Merkezi

Mümtazer Türköne, cemaatlerin sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi. Son günlerdeki cemaat-partitartışmalarına değinen Türköne, Bediüzzaman Hazretlerinden örnek verdi.

Yüzyıllardır bu topraklarda cemaatlerin dinî hayat ekseninde şekillendiğini, toplum önderlerinin de din adamları olduğunu belirten Türköne, Zaman'daki yazısında “Cemaatler STK olamaz” diyenlerin sadece bu toplumsal tarihe değil, aynı zamanda dünyaya da yabancı olduğunu söyledi.

Kendi işini kendisi gören sivil toplumun bizdeki karşılığının cemaatler olduğuna dikkat çeken Türköne, "Tarikatları da, belli bir tarihî geleneği sürdüren bir cemaat türü olarak kabul edersek, içinde yaşadığımız toplum boşluk bırakmadan cemaatler tarafından iğne oyası gibi örülmüştür. Ortak payda gönüllülük esasına dayanmaktır. Gönüllülük esasına dayanarak gönüller inşa ediyorlar. Hiçbiri hiç kimseyi kavgaya, yıkmaya çağırmıyor. Tarih boyunca bu toplum temel dengelerini, menfaatler değil gönüller üzerine kurmuş. Dinî cemaatleri çekip çıkardığınız zaman bu topraklarda bir arada yaşama kültürü adına neredeyse hiçbir şey kalmaz" dedi.

Laik siyasî kimliğin bu topluma yabancılaşmasının en önemli sebebinin cemaatlerin karşıladığı hayati rolü kavrayamamaları olduğunu belirten Türköne, "Bediüzzaman yüz yıl önce, Türkleri, Arapları ve Kürtleri ittihada davet ederken haklıydı; ama çaresizdi.  Geçen bir asırda Arap âleminin başına gelenler onu haklı çıkardı. Sonra, sabırla gönüller inşa etmeye girişti. Bugün elimizde olanlar üzerinde onun payını kim inkâr edebilir? Hizmette yarış devam ediyor. Bediüzzaman gibi, öngörüleri çok sağlam olanlar greyder gibi önümüzü açıyor; bir dünya inşa ediyor. Kimi, eski bilindik usullerde geleneği sürdürüyor. Kimse öksüz-yetim kalmıyor" şeklinde yazdı.

Yazının tamamı için tıklayınız