Serdar ABDULKADİR

Serdar ABDULKADİR

Üniversite, akademisyen ve öğrenci bilgiyi zamanın ruhuna uygun hale getirmeli

Eğitim süreci, bireylerin, toplumun ve bir ulusun gelişimindeki önemli rolleri nedeniyle birçok kişi tarafından büyük ilgi gördü.

Bu bağlamda, eğitim kurumlarının rolleri hükümet, politika yapıcılar, eğitimciler ve halk tarafından ilgi odağı oldu.

Toplumun rekabet gücünü geliştirmekle görevli bir yükseköğretim kurumu olan üniversitenin, toplumda bir dizi kritik işlevi olan bireyler geliştirmesi bekleniyor.

Üniversite, öğrencilerin eğitim ve öğrenimini, daha büyük bir yaşam amacı aramasını ve kendine ve topluma yararlı olmasını sağlama imkânına sahiptir.

Bir üniversitedeki akademik faaliyetler, yani öğretme ve öğrenme; araştırma, yayın, danışmanlık veya topluluk katılımı, bireyleri ve topluluğu değiştirmek, iyileştirmek ve geliştirmek için bilginin uygulanmasını kolaylaştırmalıdır.

Herhangi bir üniversite, bireyleri, kendilerini ve başkalarını olumsuz davranışlara düşmekten ve sonuçlarından muzdarip olmalarını önleme becerisiyle donatma rolünü oynar.

Akademisyenlerden öğrencilere kadar uzanan bir üniversite topluluğu, bilgi çalışanları topluluğudur.

Kadim zamanlardan beridir bu böyledir.

Toplumun ihtiyaçlarına bağlı bilgiyi öğrenir, üretir ve yayarlar.

Bilgi, bir üniversitenin ahlakında belirtilen veya kabul edilen güçlü temellere dayanmalıdır.

Akademik müfredat, araştırma yönelimi ve her türlü akademik faaliyet, üniversitenin misyon ve vizyonunda tanımlanan *ethos'a dayanmalıdır.

Bilgi, öğrencilerin derslerinde kapsanan konuyu bilip bilmedikleri, anlayıp anlamadıklarına, uygulayıp değerlendiremeyeceklerine, değerlendirip analiz edip sentezleyemeyeceklerine ilişkin bilgi edinme düzeyine odaklanarak, belirli sonuçlara hizmet etmek üzere öğretilir.

Odakların perspektiflerle bağlantılı olması beklenir.

Özünde, üniversite bilginin entegrasyonuna vurgu yapmaktadır.

Görevleri iyi bir şekilde yerine getirirken, akademisyenlerin ve öğrencilerin bilginin özelliğini belli bir felsefi veya kelâmi yaklaşım benimseyerek anlamaları önemlidir.

Bir bilgi disiplinini anlamak istediklerinde neye hitap edeceklerini veya neyi analiz edeceklerini belirleyebilmelidirler.

Bilginin edinilme şeklini analiz ediyorlar mı yoksa meşreplerine veya izm’lerine mi uyduruyorlar?

Akademisyenler ve öğrenciler, sadece modern epistemolojiye güvenmek yerine, bilgideki gerçeği kendilerine sunulan kaynaklara bağlayarak tartışabilmelidir.

Bilgi disiplinindeki konuyu politik perspektiflerden mi değerlendiriyorlar?
Hazindir ki… Evet!

Daha da önemlisi, konu sadece konuların ve bunların kaynaklarının bilinmesi değil, aynı zamanda bilginin içselleştirilmesi ve tezahürü ile ilgilidir.
Başka bir deyişle, ele alınması gereken bilginin altında yatan değerler ve nihai değerleridir.

Bilgiyi evrensel bakış açısıyla bütünleştirirken, aksiyolojik, epistemolojik ve ontolojik kavramlarla ilişkilendirilerek bir bilgi disiplini ele alınabilir.

Akademisyenlerin ve öğrencilerin belirli bilgi alanlarını analiz etmeleri ve keşfetmeleri için bazı temel temelleri atabilir.
Bu şekilde, Üniversitenin eğitim felsefesi arasındaki bağlantı artırılabilir ve bilgi ile kurumsal değerler arasındaki kopukluk azaltılabilir.

Bilgi sürekli olarak üretilmeli ve geliştirilmelidir ve güncelliğini muhafaza etmelidir.

Zaman geçtikçe, bilgi ve değerler kavramı, değişen durumlara uygun ve uygulanabilir olması için yeniden uygulanmalıdır.

Çeşitli disiplinlerdeki akademisyenler arasında iyi mâkul ve daimi bir görevdeşlik, bilgiyi geliştirme, yayma ve ilgili hale getirme konusunda koordineli çabalarla sonuçlanabilir.

Ayrıca, onları bilgiyle eğitmek veya bilginin uygulanmasını aktarmak için belirli topluluk gruplarıyla ihtiyatlı bir katılım gereklidir.

Özetle; akademisyenler ve öğrenciler, savundukları bilgi ve becerilerle toplumlara liderlik etmelidir. Bilgi işçileri, emekçileri olarak iyi değerleri savunmalı, bilgeliklerini, bütünlüklerini, merhamet ve adalet ve barış için sarf etmelidir.

Her insan çağının çocuğudur.
Zamanın ruhu yinelenmeyi değil yenilenmeyi ve güncellenmeyi esas tutar.
Köklerin gücüyle ve değişimin refleksleriyle…
Üniversite, akademisyen ve öğrenci bilginin gücüyle kendisini ve toplumunu çöp olmaktan ve kara delike yuvarlanmaktan alıkoyabilecek azmi kazanır.

***

*Ethos (Yunanca: ἔθος yahut ἦθος "Alışkanlık, gelenek, örf, adet, karakter") bir toplum ya da bir kişinin geleneksel anlamdaki eğilimi ve duruşu. Ahlaki değerlerin bilinciyle şekillenen tutum. Burada toplum ile kastedilen belirli meslek dalları gibi vs. daha küçük grupları da sembolize edebilir.Kavram tanımlanırken anlamsal olarak ahlak, sorumluluk bilinci, gelenek, etik gibi kavramlarla büyük örtüşme gözlemlenebilir.

Felsefe'de Ethos, bireylerin geçmişe ait olan ve onların dünya görüşünü belirleyen hayati alışkanlıklar olarak tanımlanır. Felsefe'nin bir dalı olan etik, böylesi bir ethosu ele alıp sebeplerini araştırmaktadır. Ethos, yalnızca bireylerin davranışını değil, aynı zamanda içinde yaşadığı sosyal kurumun ahlaki davranışlarının yapısını nesnel anlamda bir gelenek, öznel anlamda bir karakter olarak da temsil eder. Ethos, belirli bir sosyal topluluğun birliğini inşa eder, onun sınırlarını netleştirerek diğer topluluklardan ayırır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.