Ahmet Nebil SOYER

Ahmet Nebil SOYER

Unsuru'l-Belâğat

Belagatin unsurları demek yukarıdaki başlık. Cemaatimizden yüksek düzeyli insanlar edebiyat, sanat, belagat, İran edebiyatı, Arap edebiyatı, Fars edebiyatı-Arap edebiyatı ilişkileri, Türk Edebiyatı ve Türk Edebiyatı üzerinde Farsçanın ve mübalağa-i iraniyenin tesirlerini bilmesi gerekir ki Unsuru’l-Belâğat okusun, anlasın ve anlatsın.

Namık Kemal Osmanlıca’nın Türk dilinin İran edebiyatı ve İran mübalağasından nasıl etkilendiğini anlatır. Bunlar nahoş şeylerdir. Ancak Unsuru'l-Belâğat okumak kusura bakılmasın tefahür gibi görünüyor ama olsun önemli olan insanların bir kitap okumak maksadıyla bir araya gelmeleri. Yaptıkları işin nefsül emirde ne kadar hakikate mutabık olduğunu bilmek, miyar ve ölçü koymak ayrı bir konu.

Unsuru'l-Belâğat Bediüzzaman’ın ilk eserlerinden ve çok yüksek bir metin, aynı zamanda onu anlamak için de insanların çok yüksek düzeyde sanat, edebiyat, Arap ve Fars edebiyatları ve birbirleriyle ilişkilerini bilmesi gerekir. Yoksa yaptığının ne kadar hakikate mutabık olduğunu bilemez.

Dilin Fars dili ve mübalağasıyla nasıl dejenere olduğunu anlatıyor Bediüzzaman. Bir edebiyat metninde İran tesirinin onun anlatımını, anlaşılmasını nasıl bozduğunu ortaya koymak bizim gibi fanilerin işi olmasa gerek. Daha bir metni kafasındaki algıya göre yorumunu yapmaktan aciz olan bir takım insanların, daha bir metnin çözümlenmesini bilmeyen insanların…

Mesela hakaik-i sabite-i kainat cümlesinin ne manaya geldiğini bilmek ilk etapta kainatın sabit hakikatleri demek, ama kainatın sabit hakikatleri ne demek, bir de sabit olmayan hakikatleri ne demek bütün bunlara açıklık getirmek lazım, yoksa okur geçer insan çoğumuzun yaptığı gibi. Bütün sorun anlaşılması için okunmayan sadece okumak için okunan bir okuyucu olmamız, yoksa Unsuru’l-Belâğat okuyan insanın eserlerin belagat noktasında ne kadar derin olduğunu, belagatın unsurlarının ne olduğunu bilmesi gerekir.

Ortaya çıkan şu okumak için bir kurallar sistemi yoksa anlatmak birilerinin zülfi yârine dokunuyorsa, metni anlamak için gayret sarfedilmiyorsa, sarfetmek bir beceriklilik veya korku veriyorsa Unsuru'l-Belâğat okunmaz ama yine okuyalım, önemli olan bir hakikati anlamak için bir araya gelmek.

Aşk imiş alemde her ne var
İlim bir kıl ü kal imiş ancak.

Bu akşam Muhakemat ve Unsuru'l-Belâğat okuduk demek bir mutluluk kaynağı ne olursa olsun.

“Tarih lisan-ı teessüfle bize ders veriyor ki: Saltanat-ı Arabın câzibesiyle A'cam, Araplara muhtelit olduklarından, Kelâm-ı Mudârî'nin melekesi denilen belâğat-ı Kur'âniyenin madenini müşevveş ettikleri gibi; öyle de, Acemlerin ve acemîlerin belâğat-ı Arabiyenin san'atına girdiklerinden, fikrin mecrâ-yı tabiîsi olan nazm-ı maânîden, zevk-i belâğatı nazm-ı lâfza çevirmişlerdir. Şöyle ki:

Efkâr ve hissiyatın mecrâ-yı tabiîsi nazm-ı maânîdir. Nazm-ı maânî ise mantıkla müşeyyeddir. Mantıkın üslûbu ise, müteselsil olan hakâike müteveccihtir. Hakâike giren fikirler ise, karşısında olan dekâik-ı mâhiyatta nâfizdirler. Dekâik-ı mahiyat ise, âlemin nizam-ı ekmeline mümidd ve müstemmiddirler. Nizam-ı ekmelde herbir hüsnün menbaı olan hüsn-ü mücerred mündemiçtir. Hüsn-ü mücerred ise, mezâyâ ve letâif denilen belâğat çiçeklerinin bostanıdır.”

Mananın dizilişi yani nazm-ı maani ile mantık arasındaki ilişkiler, eserlerin kurgulanmasında veya cümle yapılarında nazmı maaninin tesbiti, mantığın hakaika nasıl müteveccih yönelik olduğunu bilmek, hakaikin mahiyetindeki incelikleri bilmek bunlar zorun zoru meseleler ama seviniyorum bunları okuyan ve anlamaya çalışan insanların olmasına. Keşke ben de onlardan olsaydım.

Ahmet Haşim toplumu eleştirirken şöyle bir mısra kullanır konu ile ilişkisi uzaktandır.

Sana yalnız………
Bana eski bir budala diyen
Bugünkü beşer
Bulamaz sende bende bir mana
Ne bu akşamda bir gam-ı nermin
Lerze-i istitar-ı istiğna.

Toplumların anlayış seviyeleri onların ilgilerine göre şekillenir. Sürçü lisan ettikse affola.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.