Yahovacı, Yahova şahitlerinin kısaltılmışı oluyor. Kavram olarak kitab-ı mukaddesci anlamına geliyor. Evanjelik ise Yahudilerin yeryüzü krallığına inanan, bu inancı misyon, dava haline getiren aşırıcı protestanlık demek. Görünen gerçek ise Yahudi tanrısı Yahova’nın vazgeçilmez evlatları olan İsrail (Yahudinin), beyaz, kökü Avrupa’nın kuzeyine dayanan her yönden seçkin hristiyan/protestanları devşirerek onları mankurt gibi sınırsız hırsları yolunda kullandıklarıdır. (Musevi ve İseviler bunların dışında kendileri de bunu biliyor ve kabulleniyor.)

Kısaca ahir zamanda, göktanrısı Yahovanın yeryüzü cennet krallığı kurulacak, bu İsa Mesih’in yeryüzüne inmesiyle olacak.

Protetestan evanjelikin bu davayı savunması ona ahireti, yahudanın çocukları olan israile ise dünya cenneti kazandıracak! (Bu meselenin özü kitabı mukaddeste var buna girmeyeceğiz.)

İsrail’de yasalaşan ulus devlet kanununun bu idealle doğrudan ilgisi var. Bu yolda yeni bir aşamaya girildiğinin işaret ve ispatı. Demek ki dünya konjonktürü buna hazır hale getirildi.

Armegedon/melhemei kübra/deccal/ mesih savaşının eli kulağında gibi.

Deccal Müslüman milleti oluyor bu denklemde. (Değerli okuyucu bu yazılar bana da tuhaf sıkıcı gelir hep. Ama bundan basit anlatım da bilmiyorum henüz.)

Yani göktanrısı Yahova’nın vaadettiği gibi kıyamet kopmadan has evlat/kullarına yeryüzü krallığını kurduracak.

Vaadedilen topraklar da bu krallığın kalbi/merkezi olacak. Krallığın tüm toprakları değil!

Yahova’nın vazgeçilmez çocuklar İsrail(oğulları) bu yeryüzü krallığının seçkin yönetenleri olacak. Tüm insanlık 2.sınıf olmak üzere yönetilecek. Kudüs bir dünya başkenti olacak. Soloman Sinagogu/Mescid-i Aksanın yerinde dünya tapınaklarının kalbi olacak. Kabe ve Vatikan’daki Senpiyer kilisesi gibi.

Bu hedef bir büyük dünya savaşıyla gerçekleşecek. Kuran'da geçen Talut-Calut savaşının olduğu yerde. Armegedon/Gedonun ordusuyla deccalin ordusu arasında geçecek.

Ge(i)deon tarihte bilinen ilk Yahudi casusunun adı. Bu yüzden bütün İsrail istihbaratçıları Gedeonun çocukları sayılıyor.

Armagedon ise genel kabulün aksine Gedeon dağı değil, Gedeonun ordusu demektir. Kıyamete yakın deccal ordusuyla, ilk istihbaratçısı Gedeonun ordusu savaşacak. Bu kıyamet savaşına sembol ve gizem adına Gedeonun savaşı anlamında Armagedon denir

1998’de iki buçuk saatlik ultramilliyetçi Brusvils'in başrol oynadığı Armageddon filmi sanki bir savaş provasıdır. Savaşçılar uzay kıyafetli olarak görünür. En son ve gizli silah teknolojileri üretip kullananlara yakışır biçimde. Bizim için yılan hikayesine dönen F-35 uçağını geçenlerde İsrail savaşta denediğini açıkladı.

Ronald Reagen, baba-oğul Bushlar, Trump, başyardımcısı ve dışişleri bakanının evanjelik olduğu yıllardır yazılıp konuşuluyor.

Bu konuları en iyi açıklayan, bugün tutuklu mason mehdisinin ilgili kitabıdır.

***

Suriye sorunu istemesek de nasıl bizi ve komşularını içine çekti ise bunun gibi armagedon kader savaşı da bizi içine çekecektir. Çünkü bu kıyamet savaşını mahşerin üçatlısı yapacağı açıkça vurgulanır. (İngiltere-Amerika-İsrail)

Aynı zamanda topraklarımız bu tanrısal savaşın hedefleri arasında. Ahir zaman krallığının merkez toprakları Dicle-Nil arası topraklar.

Dünya ise kontrollü yönetilecek dünya krallığının tüm toprakları oluyor.

Bütün insanlık ise ikinci sınıf ve Yahova göktanrısının has evlat/kullarının hizmetçileri.

Ülkemizde yaşayan, antideccal anti mesih bilumum düşünür yazar konuşanlar bu açıdan ayakta uyuyan takımı.

Şu bakımdan, dünya gerçekten protestan/siyonist bir dünya savaşına giderken bu adamlar, dini kaynaklarımıza bakarak, mehdi/mesih/deccal inancını yok saymak için insanımızı resmen kandırmaya, uyutmaya çabalıyor.

Bazı kötü örnekleri ekranlara yansıtıp bu dünya gerçeğini örtbas etmek istiyor. Oysa kötü örnekler dünya hakimlerinin inandığı büyük projeyi değiştirmez.

Bu köksüz kompleksli adamlar samimiyse gitsin batının entelektüel, önder ve etkin adamlarına anlatsınlar ama sıkar...

Bunlar hem de ağırlıklı milliyetçi, devletçi ve sağcı kalabalık. Savundukları bu fikirlerle nasıl da çelişiyorlar. Ülkemin aydın ve yöneticilerine diyoruz ki bunlar sizi aldatmasın, şaşırtmasın. Bu kaypak mercimekler yarın yine üste çıkar.

Bu tayfa vatanseverlik açısından bakıp, olursa/olur ki diyerek bizim dini kaynaklarımız açısından olabilir, muhtemel bir anlatım ve açıklama yolu seçmeliler. Gedeonun ordusu Kudüs'e saldırdığında bunlar yine tv’leri parselleyecekler eminim. Bugün dürüst ve mert konuşmayanları o gün tv’lerinize çıkartmayın.

***

Antalya'da evanjelik protestan kilisesinde anastasya/paskalya/İsa a.s’ın yeniden diriliş günü kutlanmaktadır.

Evanjelik (Senpol) kilisesinin büyük salonunda Alman kökenli papaz, pastör konuşma yapmakta. Arkadaşım da en ön sırada dinleyiciymiş.

Rahip papaz Hz. İsa'nın yeniden dünyaya gelip insanlığı kurtaracağını anlatmış.

Arkadaş bu kadar iyi hazırlanmış bir konuşmayı hayatında hiç görmediğini söylemişti. Rahip pastör tepeden tırnağa, telaffuzdan vurgulamaya, el kol hareketinden bakışlarına kadar bir harikaymış. Ona göre darısı bizim vaizlerin başına.

Konuşma bitince vaiz papaz, arkadaşın yanındaki boş koltuğa oturmuş. Arkadaş tebrik etmiş ve dediğine göre bu papazlar çok nazik ve kibar oluyormuş.

Tebrikten sonra “size bir soru sorabilir miyim” demiş. Vaiz papaz yine çok nazikçe “tabi tabi buyurun” demiş.

“Hz. İsa'nın geleceğine biz Müslümanlar da inanıyoruz. Ama bir Müslüman ve bir Muhammedi olarak inişine hazır mısınız?” demiş.

Adamın rengi hafif atmış ama bozuntuya vermeden tatlı ve uzunca tebessüm etmekle yetinmiş.

Arkadaş bir şey daha söylemiş misyoner papaza: “Eğer sadece din anlatıyorsanız başarılar, kıskanmam iyi olan kazansın. Ama emperyal amaçlara hizmet ediyorsanız tabii ki doğru olmaz.” Sonra 23. Sözü hediye etmiş. Papaz pastör çok iyi Türkçe okuyup yazıyormuş.

Karanfilli çaylarını içip kiliseden ayrılmış.

Arkadaş bir başka gün kilise sokağında 15/20 Türk çocuğunu bir yere doğru giderken görmüş. Ellerinde müzik aletleri, resim aletleri varmış. Bunlar sahipsiz Türk çocuklarıymış. Başlarında da misyonerler (görevliler) varmış.

Bir başka pazar gün yine bu kiliseyi ziyarete gitmiş arkadaş. Ayin salonunda yaşlı bir Türk ziyaretçi de varmış.

Türk papaz yanlarına gelip hoş geldiniz demiş her zaman ki gibi kibarmış.

Adını söylemiş ve aslım Türk demiş. Başlamış anlatmaya. Güzel ve seri konuşuyormuş, uzattıkça uzatmış. Bizimkiler de ayıp olmasın diye kesmemiş.

Arkadaş müsaade isteyip söze girmiş. Şansa bak ki o günlerde İsa as, Mesih İncil ile ilgili Kur’an ayetleri çalışmış okumuş. Haliyle doluymuş, içinden de, “sen Hıristiyan misyonersen ben de İslam davacısıyım” demiş.

Uzatmazsak papaz hemen sıkılmaya başlamış arkadaş anlatmaya devam etmiş. Sonunda kızarmış papaz, “acil işim var” deyip hızla merdivenlere yönelip uzaklaşmış. Arkadaşım “dur bir dakika” dediyse de papaz dinlememiş inmiş aşağıya.

Papaz kaçınca yanındaki yaşlı amca gözleri parlayarak şöyle demiş, ”Vallahi papaz kaçmasaydı Müslüman olacaktı.”

Luka incili 21. Bap 20-24 ayette şunlar yazılı: "Yerişalimin (Darüsselam Kudüs’ün) orduları (Gedeonunun ordusu)nca kuşatıldığını görünce bilin ki kentin yıkılışı yaklaşmıştır." (bkz. İncil,Yeni yaşam yayınları 4. Baskı 2001 İstanbul.)

ARMEGEDONUN BİR BAŞKA MİSYONERLERİ, YAHOVA ŞAHİTLERİ

Bunlar da kitabı mukaddesçi, Evanjelikler gibi. Kitaplarında hristiyanlıktan girer Yahudilikten çıkarlar. Hristiyanlığı kontrol edip yönlendiren en önemli cereyandır.

İsa as’ın Hıristiyanların dediği gibi tanrı değil oğlu olduğunu vurgularlar! Aynı zamanda İsa as bir melektir. Yahovacılara göre İsa mesihe inananlar yeryüzünde ölümsüz olacak hem de yeryüzünde kurulacak gökler krallığında/yeryüzü cennetinde sonsuz kadar yaşayabilecekler .(Yuhanna 3,16.Yuhanna 4,9,10.ayetler.)

Yahova aslında bir İsrail tanrısıdır. Yahova’nın emriyle yeryüzü cennet krallığı kurulduğunda bu iş için çalışan Hıristiyanlara/evanjelik/baptist’lere ahirette kurtuluş verecek.

Yahova’cılara göre Marangoz Yusuf Heli'nin (Hanna, İmran) kızı Meryem ile nişanlıymış, hamile kalınca vazgeçmek istemiş.

Bir melek Yusufla konuşup Yahovanın kutsal ruhu aracılığı ile hamile kaldığını bildirince boşamaktan vazgeçmiş.

Zamanla Yusuf ve Meryem’in ailesi büyümüş ve İsa’nın en az 6 kardeşi olmuş. (haşa) (bkz Matta 13,55-56)

Yine Yuhanna 2.bap 1/5 de yazıldığı gibi Meryem kocasına danışmadan, başına buyruk kararlar alan bir kadınmış bu evli kadınlara yakışmazmış. (Bin kere haşa. O şüphesiz betül idi.)

Bunlar ve daha fazlası için kaynak: (Gözcü Kulesi /Yahova’nın Gökteki Krallığını Duyurur. Kapağın alt kısmında ise: İsa Peygamber Hakkında Bilinmesi Gerekenler. 1 Nisan 2012. Baskı:Feriköy İstanbul, parasızdır yazılı. İç kapakta ise: Her sayının ortalama tirajı 42 milyon 182 bin. 194 dünya dilinde yayınlanır yazılı.)

Bu evanjelik/yahovacıların Kur’an’da olumlu şekilde geçen keşiş/rahiplerle veya Risale-i Nurda geçen Hıristiyan ruhani/dindar ruhanilerle hiçbir hakikat bağı yok. Katolik ve Ortodoks misyonerler yüzde 10’u bile bulmuyor.

Dünya misyonerlerinin yüzde 90’ı protestan/siyonist misyonerlerden oluşur. Kur’an’da övülen keşiş ve dindar rahipleri çok az da olsa Yunanistan Aynaroz ve Polonya’da bulabilir.

Luter protestanlığı kurduktan sonra Hıristiyan/yahudi siyonizmi oluşmaya başladı. Hristiyanlık dünyevileştikce Yahudilerin kucağına düştü. İslam da protestonlaşıp dünyevileşirse olacağı bu. İşte Hitlerin kafasının tasını attıran, bu siyonist Hıristiyanlar ama gelen bela masumlara da dokundu.

Kenya’yı 1963’te İngiliz sömürgesinden kurtaran siyahi lider şöyle demişti: "Beyaz (ing.) adam geldiğinde bizim topraklarımız, onların İncili vardı. Bizi uyutarak dua ettirdiklerinde baktık ki, İncil bizim elimizde topraklarımız ing. beyazının elinde."

Bir Yahova şahitleri (İsrail tanrısının yeryüzündeki şahitleri) hikayesiyle konumuzu bağlayalım.

Yine kilise bahsinde anlattığım arkadaş bir Antalya’nın ana caddelerinde birinde yürürken Yahovacılar dergileriyle karşısına çıkmış. Bir avm’nin kenarına durmuş yahova yayınları hediye edip propaganda yapıyorlarmış. Geçen ramazandan bir hafta önce.

Arkadaş selam verip kendini tanıtmış. Onlar da tanıtmış kendilerini. İki erkek bir kadın. ’Türkiyeliler’miş İstanbul’dan gelmişler.

Arkadaş, “Oo Yahudi Hristiyan karışımı” demiş. İtiraz etmemişler, hemen Yahova sevgisi ve yeryüzü krallığından, tüm inananların mutluluğundan dem vurmuşlar. Hemen Kitab-ı Mukaddesi (İncil Tevrat’ı) çıkarıp işaretli yerleri okuyup izah etmeye başlamışlar. Yahova tanrısının sevgiden başka hiçbir zati ve sabit sıfatı yokmuş.

Arkadaş demiş ki, “Tanrı Yahova’nın kuru sevgiden başka hiçbir sıfatı yok mu?” Şahit duymazdan gelip okumaya devam ederken arkadaş, “Sizin merkeziniz İsrail mi masrafları nereden karşılıyorsunuz demiş.”

Yanındaki kadın şahit alaycı şekilde, “Yok İsrail, yok yardım, yok dış bağlantı” derken arkadaş, “Bunlar yalan mı?” deyince kız duraklayıp, “Hayırsever inananların bağışları” demiş.

Arkadaş inanmadığını söyleyip avm’ye girmiş. Öte berisini aldıktan sonra şahitlere de çikolata almış ve bir Müslüman hediyesi diyerek uzatmış. Bir an tereddüt ettikten sonra teşekkür edip almışlar.

Arkadaş yoldan geçenlerin duyacağı şekilde bağırarak:

"İsa Mesihe, Betül Meryeme selam olsun. Biz onlara iman ettik. İsa'nın doğduğu güne, tekrar geleceği ve öleceği güne iman ettik. (Meryem suresi 33)”

“Onları Allahın selamıyla selamlıyoruz" deyip ayrılmış. İsrail tanrısı Yahova şahitleri kızıl bozul olmuşlar.

“Arkadaş böyle bir konuşmayı hiç beklemiyorlardı sanırım” dedi.

***

Talut Calut mücadelesi Bakara Suresi 246-251. Ayetlerde geçmektedir. Bu savaşta müminler, bir ırmaktan su içip içmemekle imtihan olmuşlardır. Müminlerin kumandanı Talut askerlerine, “Allah sizi bir nehirle imtihan edecek. Kim o nehrin suyundan içerse benden değildir. Kim ondan içmezse şüphesiz bendendir. Ancak bir avuç içmenin zararı yoktur.” Onlardan pek azı müstesna geri kalanı o nehrin suyundan içtiler ve “bugün Calut ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok” dediler.

Sonuçta nehirden su içmeyenler veya bir avuç içen azlar Calut ve askerlerine karşı savaşıp galip geldiler. Bu durum Ayet-i Kerime’de, “Nice az topluluklar çok topluluklara Allah’ın izniyle galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir” buyrulur.

Günümüzde bir avuç su içmenin karşılığı, dünyevi nimetlere bel bağlamamak, yokluğunu gam yapmamak, dünya şeyleri elimizde olsa da kalbimize yerleştirmemek olarak değerlendirilir.

***

Bazı ehli tarik tanıdıklar, yiyecek ve konserve saklayarak, yakın dövüş sporu yaparak o günlere hazırlandıklarını söylüyorlar. Buradan onlara sempati ve selamlarımı yollayarak, sık oruç tutarak hazırlansanız daha iyi olur diyorum.