Rehavet-nekahet karışımı bir hal üzereyiz; kimi titiz kimi vurdumduymaz savruluş içinde. Belki virüsü çok büyütüyor ya da çok küçük görüyoruz; vehim kol geziyor içimizde, şehrimizde, dünyada!

Sohbet mekânları suskun, camiler sessiz; çarşılar, pazarlar cıvıl cıvıl; sorsan onlar da “kalabalık var, iş yok” der!

Hevesat coşmuş sel olmuş önüne geleni sürüklüyor; sanki virüs yok, sanki ölüm yok! Aklı çelen, kalbi örseleyen bu hale; düşünen, tedbir alan, çareler sunan, yangını söndürmeye çalışan kimselerle ilgili haberler var mı TV ekranlarında?

Sağlık çalışanları özveri ile çalışıyorlar! Akıl, kalp, ruh sağlığına çalışanlar; birkaç psikolog sosyologa mı havale edildi?

Diyanet ne kadar topluma iniyor, gençlere ulaşıyor, ateşten genç kurtarıyor? On tane Diyanet olsa, bir o kadar da dini gruplar; bu büyüyen yangını söndürebilir mi?

Öyle sızısı olan, ızdırap duyan ne kadar var bilemiyoruz?

Yusuf yürekli gençler bu yangının üzerine gidebilir, İbrahimi tevhid imanına kuşananlar ateşleri söndürür. Böylesi gençler Ashab-ı Kehf misali gizleniyor umudu var yine de…

Bir de karınca misali Nemrut ateşine yürüyenlerin verdiği umut…

Dağ ne kadar yüksek olsa geçecek geçit, deniz ne kadar derin olsa da aşacak yol bulunur umudu... Bunlar hep geçmişte olmuş; Kur’an’da geçen Peygamber kıssaları böylesi umut içeriyorken, helak olan kavimlerin durumu da korku veriyor.

İnsan bir insan, zaman bir zaman nazarıyla bakıldığında yaşanmışlığı ve hali gelecekle bir görmek mümkün; Tevhid.

O nazarla bugüne bakmak; sünnetle yaşamayı gerektiriyor, ahiret inancı ile adım atmayı, adaletle yürümeyi. Titaniklere karşı Nuh’un gemisini göstermek galiba ateşe ciddi bir mukavemet olsa gerek.

Unuttuğumuz eksikliği yeniden hatırlamaya ihtiyacımız var bugünlerde; sele kapılmaktan selden insan kurtarmanın önemini, hergün virüs haberlerini izlemek unutturmasın bizi!

Sahi kendimize manevi bir test yaptırsak; ateşimizi ölçtürsek, nefesimizi kontrol ettirsek, kalbimizi yoklasak, aklımızı teftiş etsek?

Sonuç pozitif mi, negatif mi? Ona göre karantinaya girsek nasıl olur?