Bismillah ile bir nura müncelib olup gidiyoruz. Bir hedef var. Varacağımız bir adres var aklımızda. Oraya doğru yol alırken birden bir arzu depreşiveriyor. Düz gitmemiz gerekirken sapıyoruz yoldan birden bire, düşünmeden, tartıp ölçmeden. Bizim ana yoldan sapmamızla beraber bizi kolumuzdan tutup sürüklemek için bekleyen zahiren dost batınen şeytanın askerleri birden karşımıza çıkıveriyor.

Eğer bir inayet olmaz ve hemen ayılıp ana yolumuza, sıratımüstakime dönemez isek yan yollarda, ara sokaklarda, karanlık dehlizlerde kalabiliyoruz. Epey vakit geçiyor bu arada ve beraber yol almak istediklerimiz bizi beklemiyor gidiyorlar.

Yine de yılmamalı, koşmalı koşmalı ki onlara yetişelim.

Bazen de yolda ruhunuza hoş gelen bülbül sesleri işitirsiniz. Haydi burada durayım oyalanayım az. Ne çıkar biraz dursam da şu güzel güzel öten bülbülleri dinlesem. Adeta birbirleri ile söyleşiyor, aşıkların atışması gibi sıra ile atışıyorlar. Bir sağdaki bir de soldaki bülbülü dinleye kalıyorsunuz. Yine vakit geçiyor bu arada.

Nihayet aklınız başınıza gelip de haydi yoluma gideyim diyorsunuz. Eğer yoldan sapmamış iseniz sorun yok ama o bülbüller uçup da sizi peşinden sürüklerse…

Yine kalıyor revan olmanız gereken yol.

Halbuki sizi bekleyenler var. Söz vermişsiniz geleceğim, ben de size katılacağım diye.

Gittiğimiz yol çok rahat, açık ve bir sahra ortasında geniş, güvenli bir cadde. Ama aklımızdaki eşkıyalar, kalbimize yakın lümme-i şeytaniyye ve bineğimiz olması gerekirken üstümüze çullanmış olan nefsimiz çekiştiriyor ha bire bizi.

Yolda kalsak o yol üzerinde bakkallar var. Ama ille daha kalitelisini alayım diye bir ara sokağa sapıverdik mi vay başımıza gelenlere…

Eğer aklımıza koymuş isek, hedefimizi ve kilitlenmiş isek, ona ve kalbimizdeki nur da bizi celb ediyorsa, aynı yöne inşallah ayrılmamak mümkün yoldan.

Yolumuz çok güvenli ve emin ve tüm ihtiyaçlarımızı tedarik edecek dükkanlar da o yol üzerinde var. Nefsin çekiştirmelerine aldırmaz, yol üstündeki bakkala uğrayacağınıza ona söz verir ve onu kandırırsanız ki uğrasanız da sorun olmaz neticede yoldan sapmıyorsunuz çünkü.

Bir de lümme-i şeytaniyenin telkinlerini radarlarınız ile algılarsanız.

Bir de yan yollarda sizi bekleyen ay yüzlü güzellere kanmazsanız yol açık haydi yürüyün.

Evet gidilen yolun rahat ve konforlu olması yetmiyor yolcunun da akıllı ve her hişt diyene bakmayan ve nefsinin peşine düşmeyen olması gerek ki sapmasın yoldan.

Hani düz yolda düşmek deriz ya. Yol düz ama gözünüz sağda solda ise düşersiniz elbet.

Bir şeyler söyleyelim ki yoldan sapmamaya telkin olsun.

Bismillah diyelim evvela

Bir de estağfirullah

Bir de elhamdülillah ve bir de salavat getirelim ki rehberimiz tutsun elimizden bizim.

Dilimiz salavat okusun, aklımız da Üstadımızı hatırda tutsun ki himmetten beri kalmayalım.

Herkese hayırlı yolculuklar…

Bismillah da buluşmak temennisi ile.