Selahattin GEZER
Zâti ve subûtî sıfatların verdiği ders…
Allah’ın Zâti; yalnızca Zatına ait sıfatları…
- Vücut: varlığı ezeli olan.
- Kıdem: varlığının başlangıcı olmayan.
- Beka: Allah ebedidir, sonu olmayandır.
- Muhalefetü’n-Lil-havadis: Yarattığı hiçbir şeye benzemeyen tek olan.
- Kıyam Bi-nefsihi: Hiçbir şeye muhtaç olmadan, yaratılanlar olmadan kendi Zatıyla var oluşu.
- Vahdaniyet: Allah’ın birliği – tekliği.
Allah’ın subûtî sıfatları; sadece Zatına ait ezeli ve ebedi bu sıfatlardan dünyada yarattıklarına geçici ve cüzi olarak vermesidir. Misal Allah işitir canlılara da işittirir, hayat sahibidir yarattıklarına da o sıfattan bir parıltı verir.
- Hayat: Allah’ın kendine has hiçbir varlığa benzemeyen hayat sahibi oluşu. Hayatı veren ancak ezeli ve ebedi hayat sahibidir.
- İlim: Allah’ın her şeyi ezelde bilmesidir. O ezeli ilminden bize verdiği cüzi ilimle insanoğlunun yaptığı icatlar, eserler, ilim – bilim işte ortadadır... Cüzi ilimle dünyada böyle yenilikler olur ise, külli ilimle kâinatta yapılanlar hayranlık uyandırıcı; sadece hayranlıkla izleyip, ancak "Sübhanallah" diyerek secdeye varılır...
- İrade: Allah’ın, her şeyi, istediği şekilde ve dilediği anda yaratması, bu sonsuz irade karşısında hiçbir engelin olmaması.
- Kudret: Allah’ın her şeye gücünün yetmesi, istediğinde ol demesi ile yoktan yaratma kudreti...
- Semi (İşitme): Allah’ın her şeyi işitmesi. Karıncanın, aç midesinin sesini, ağacın su ihtiyacını ve tüm sesleri işitip, anında ayrı ayrı cevap vermesi. Bir cevabın, diğer bir cevaba mani olamaması...
- Basar (Görme): Allah her şeyi görmesi. Şuur sahiplerinin ve canlıların göremediklerini görmesi. Hiçbir şeyin O’nun nazarından uzak olamaması…
- Kelam (Konuşma): Allah’ın bizim gibi bir organa ve sese ve harfler ihtiyaç duymadan konuşması. Gönderdiği kitapların haricinde; yağmurla, şimşekle, çiçekle, ağaçla vs. kudret dili ile konuşması, her şeyle varlığını ilan etmesi…
- Tekvin (Yaratma): Sadece Allah’a ait olan yoktan var etme sıfatıdır. Yaratılmış olanların yoktan yaratma kudreti olamaz!
İnsan Allah’a ait bu sıfatlara gerçek manada inansa; varlığının, işitmesinin, görmesinin, ilminin vs. sonsuz kudret sahibi yüce Mevla’ya ait olduğunu aklından çıkarmaz, verilen bu cihazları, duyguları Allah’ın dilediği şekilde kullanır. Emanet cihazlarla hainlik yapılmaz; emanet sahibine ihanet edilmez! Yeryüzünde görülmemiş bir şey; birinden emanet bir şey alıp, emanet sahibine alçaklık yapmak. Sonsuz kudret sahibi Rabbimizin, kendisine ait sıfatlardan bize emanet olarak verdiği bir nevi parıltı mahiyetinde ki bu sıfatları; işitme, görme, ilim vs. bu dünyada Zatına itaat etmemek, ibadet etmemek gibi ihanetle kullanamayız!
Görme vermiş; kudret-i ilahiyeye ait sıfatlarla var edilen her şeye bakıp, Allah’ı görür gibi iman etmeğe mecburuz…
İşitme vermiş; doğru olanları işitmeğe ve yaşamaya gayret etmeye mecburuz…
Kelam vermiş; hakikatleri konuşmaya ve gerçeklerin hükümran olmasını sağlamaya mecburuz…
Hayat vermiş; bu hayatı Allah’a isyan etmiş şeytanın emrine vermemeye mecburuz…
İşte dünyadaki tüm kargaşa ve güçlülerin haklı olması bize emanet verilenleri talimatın dışında kullandığımızdandır! Özellikle dava erleri çok daha dikkatli olmalı ki kötü kullananlara bahane oluşmasın... Verilen bu sıfatları iyi kullananlar; Abdülkadir-i Geylânî, İmam-ı Gazalî, Muhyiddin-i Arabî, Ebû Hasen-i Şâzelî, İmam-ı Gazalî, İmam-ı Rabbânî ve Bediüzzaman gibi insanlığın harikaları oldular… İnşallah bizlerde…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.