Hayrettin KARAMAN
Anayasa ve din eğitimi
Yeni bir anayasa yapılacak. Bunun için çeşitli kesimleriyle halkın düşünce ve teklifleri alınıyor. Bu aşamada teklifi olanların, iligili komisyona tekliflerini "toplu halde, dernek, vakıf vb. olarak değil, fert fert" göndermelerinde fayda var. Çünkü işin sonunda "her bir madde için hangi yönde ne kadar teklif gelmiş" sorusunun cevabı teklif sayısına göre alınacak ve değerlendirilecektir.
Bu hamur daha çok su götüreceği için yeni anayasa ile ilgili tekliflerimizi komisyona göndermekle yetiniyor, köşemizde tartışmayı zamanına bırakıyoruz.
Anayasa değişsin değişmesin, hükümetin iradesi ve tasarrufu ile din eğitimi alanında yapılabilecek bazı önemli işler var. Bunlardan biri de "isteğe bağlı din eğitim ve öğretimi"dir.
Mevcut Anayasa'nın 24. maddesinde yer aldığı halde bugüne kadar uygulanmayan "isteğe bağlı din eğitim ve öğretimi", yine aynı maddede yer alan ve zorunlu olan "din kültürü ahlak bilgis" dersinden farklıdır. Zorunlu olması yerinde bulunan, bazı Avrupa ülkelerinde de benzerine yer verilmiş olan din kültürü ahlak bilgisi dersi, Türk tarihi, coğrafyası, dili, edebiyatı gibi bu ülkede yaşayan herkesin alması gerekli olan bir derstir. Bu derste belli bir dinin eğitimi ve öğretimi yoktur. Nüfusu ve tarihi ile denk olarak bu milletin din kültür ve medeniyeti ağırlıklı olmak üzere genel olarak din kültürü ve ahlak bilgisi verilmektedir.
İsteğe bağlı "din eğitim ve öğretimi" dersinde ise velileri istediği takdirde çocuklarına belli bir dinin bilgisi ve eğitimi verilecek, çocukların bu dinin manevi iklimi ve çevresi içinde sosyalleşmeleri, kişilik kazanmaları sağlanacaktır.
Ensar Vakfı'na bağlı Değerler Eğitimi Merkezi'nin emek çekilmiş, kafa yorulmuş bir çalışması var. Bu çalışmada, adı geçen dersin niçin, nasıl, nerede, kimler tarafından verilmesi gerektiği konusunda uzman araştırmalarına dayalı bilgiler ve teklifler mevcut.
Tekliflerin önemli maddeleri şöyle:
1. Din eğitimi isteğe bağlı olmalıdır (Benim teklifim: İstemeyen dilekçe vermeli, dilekçe vermeyenler bu dersi istiyor sayılmalıdır. Çünkü halkının %99'u Müslüman olan bir ülkede, aksine bir talep bulunmadıkça tabii olan İslam bilgisi almayı istemektir.)
2. Bu eğitim ve öğretimi almak isteyen on ve daha fazla öğrenci bulunduğu takdirde ilk ve orta öğretimde bu ders açılmalı ve mutlaka okulda verilmelidir. (Okul uygun bir gün veya iki yarım gün bu eğitime tahisis edilir, bu saatlerde diğer öğrenciler için başka meşguliyetler bulunur veya daha iyisi onlar için okul tatil sayılır.)
3. Bu dersler, pedagojik formasyon almış öğreticiler tarafından ücretsiz olarak verilmelidir. Mevcut din kültürü öğretmenlerine -farklı mezhepler için- hizmet içi eğitimi verilebilir.
4. Bu derslerin nasıl verileceği, program ve müfredatının nasıl olacağı gibi konuları görüşüp karara bağlamak üzere "en geniş anlamda paydaşları içeren" isteğe bağlı din eğitimi çalıştayları bakanlıkça acilen toplanmalıdır.
Yeni Şafak
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.