Hakikatten düştükten sonra sebeplere dayanmak neyi değiştirir? Aziz olan ve aziz kılan hakikattir.

Sebepler rüzgâr önünde kuru yaprak misali uçup gider. Geride ne iz bırakır, ne yarenlik.

Hakikat, bahar kadar diri ve hayattardır; sular gibi çağlar, dağlar gibi dirençlidir, geniş ovalar gibi ferahlı, ağaçlar gibi meyvedardır.

Ay şahit, güneş şahit, yıldızlar şahit, zerreler şahittir bu hakikate; neden anlamak istenmez bu apaçık hakikat?

Fitneye düşüş, sükûttur. Bilerek yapmak alçalışın alçalışı. Acaba bilmeyerek fitneye sebep mi oluyorum demek; kurtuluş ümidi taşınıyor demek. Bu soruyu hangi birimiz kendimize sormalı değiliz?

Sormalı ve sorgulamalı; anını, gününü, ayını, yılını, ömrünü; Elimle, dilimle, eylemimle Müslümanlara, ümmete, insanlığa zarar veriyor muyum, fitneye sebep oluyor muyum?

Zordur kendini, grubunu sorgulamak; iğneyi kendini batırmak cesaret ister. Kolaydır te'ville kendini temize çıkarmak, grubunu yüceltmek.

Zorluğun cesaretinde kendini gösterir ve görülür hakikat.

Fitne; Hakikatte giden yolları sabote etmek değil mi? İffeti, hikmeti, şecaati kaybetmek; ifrat ve tefritte boğulmak, etrafını boğmak...

İslam cemaatinin kalbi selimini rencide etmek, aklı selimini sabote etmek; kalenin kapılarını açmak ve harim-i hürriyete esaret zincirini takmak isteyenlerin işini kolaylaştırmak değil mi?

Hakikat düşüşünden kalkmak isteyenler için ilk adım; düşüşü görmek, kabullenmek. Sonrası baba mesleği; tövbe ve istiğfar.

Babamız Âdem ( A.S) yasak meyveyi yedikten sonra yaptığı davranış, kıyamete kadar gelecek evlatlarına bıraktığı açık bir miras. Öyle büyük bir miras ki bu, bütün evlatlarına yeter.

Secde emrini kabul etmeyen ve inat eden iblis‘in Şeytana dönüşü serüveni de Adem'in çocuklarına açık bir gerçeklik örneği.

Bu iki örneklik bu zamana ve bütün zamanlara hitap eden bir hakikat örnekliği; iki düşüş; biri kalkmak istiyor ve gereğini yapıyor. Diğeri kalkmak istemiyor ve ifsat yolunu tercih ediyor.

Biri nerede, diğeri nerede?

Orta yol yok; hakikat ortaklığı kabul etmez. Te’villik bir durum da yok.

Tağutlara dayanmak haklı çıkarmaz, düşüşü değiştirmez.

Aziz, Hakim ve Hak olan Allah bizi, ailemizi, ümmet-i Muhammed'i ( A.S.M.) hakikat düşüşlerinden, ifsat etmekten, ifsada maruz kalmaktan muhafaza etsin; kalbi selim, aklı selim ihsan etsin inşaallah.