Hayatımız boyunca ilişkiler kurarız: ebeveynler, arkadaşlar, sevdiklerimiz ve meslektaşlarımızla. Vs.

Aileler kuruyoruz ve sıklıkla bunların en önemli ilişkiler olduğunu duyuyoruz.

Zamanla ilişki kurmanın önemli olduğu ortaya çıktı, ancak bize bu öğretilmedi.

Zehirlere toksin denir, bu nedenle "toksik ilişki" terimi bize bunun ne olduğunu zaten söyler.

Zehirli ilişkiler hayatı zehirler: duygusal acı getirir ve içsel kaynakları tüketirler. Bu tür ilişkiler sadece kendi içlerinde kötü olmakla kalmaz, öz saygımızı, özlemlerimizi, kişilik gelişimimizi de etkiler.

Zehirli ilişkiler bizi daha kötü yapar.

Zehirli ilişkiler yaygındır. Anafordur. Dipsiz kuyudur.

Aynı zamanda, bu tür ilişkilerin normun bir varyantı olduğuna dair birçok tutum vardır. Bazıları çocukluktan itibaren aşılanır, hatta bazıları romantikleştirilir ve övülür.

İnsanlar bu tür ilişkilerde yıllarca kalırlar ve bunun farklı olabileceğini düşünmezler bile.

Sadece bir eşle ilişkiler değil, aynı zamanda arkadaşlar veya ebeveynlerle ilişkiler de zehirli olabilir.

İlginç bir mekanizma var: her şey bazı küçük sözlerle, eleştiriyle, aşağılamayla başlar.

"Hayır"ın bir partneri kışkırtmanın bir yolu olduğuna dair bir klişe olduğu sürece, kişisel alanın zehirli bir şekilde işgal edilmesi ve hatta şiddetle karşı karşıya kalacağız.

Yeterli benlik saygısına ve kendileri hakkında doğru algıya sahip kişiler, toksik ilişkilerde uzun süre kalmazlar. Onlar için "bunu benimle yapamazsın" kuralı işliyor.

Çoğu zaman, zehirli ilişkiler düşük özgüvenin bir işaretidir.

Yığının çoğunluğu ele geçirdiği toplumlarda ferdin erdem ve haysiyette ısrar etmesi acılı ve sancılı sağlıklılığı doğurur.

İlk alarm sinyali, iletişimden zevk almamaktır.

Bir kişi, bir başkasının başarılarından neşe duymak yerine, bir tür rekabet gösterdiğinde, başarılar ve başarısızlıklar için puanları saydığında, o zaman eşit bir ilişki zehirli bir ilişkiye dönüşür.

Bu, özellikle özgüvenleri düşük olan insanlar için acı vericidir, çünkü özgüvenlerini daha da zayıflatır, onları pes etmeye ve hayali başarısızlıklarını kabul etmeye zorlar.

Toksik bir ilişki nasıl belirlenir? Psikologlar, aşağıdaki ilişki toksisitesi belirtilerini belirlediler:

1. Boşluk: Bu tür ilişkiler ilham vermez, aksine yere batırır. İletişimden sonra boşluk hissi, sıkılmış limon sendromu ile baskıcı yorgunluğa neden olur.

2. Öğrenmek için öğrenmek: İletişim boyunca kimin haklı kimin haksız olduğunu bulma süreci. İletişim karşılıklı taleplere dayanmaktadır. Kınama-gerekçelendirme ilkesine göre her iki tarafta da herhangi bir değişiklik veya gelişme yoktur. Partnerlerden biri durumu düzeltmeye veya diğerinin isteklerine uyum sağlamaya çalışsa bile, eylemlerinde hatalar vardır.

3. Düşük özgüven: Ortağın başarıları, kıskançlık ve hoşnutsuzlukla eleştirel olarak algılanır. Kişisel gelişim arka planda kaybolur, potansiyel sorgulanır. Eş, diğerinin benlik saygısını düşürerek benlik saygısını yükseltir. Şükran eksiktir.

4. Sık ruh hali değişimleri: Ruh hali dalgalanmaları- gösterişli neşeden dramatik histeriye, sevgi ve ilgiden öfke ve öfke ötesine... Sebebini açıklamayı reddetme, konuşmalarda duraklamalar, teatral ayrılma, telefonla yapılan manipülasyonlar- aramaları görmezden gelme, konuşmayı yarıda kesme.V.s.

5. Kontrol arzusu: Ortağın tüm işlerinin tam farkındalığı, fikrinin dayatılması, nasıl ve ne söyleneceği ve yapılacağı. Eylemler, düşünceler, nefes almak için sorumluluk gerektirir.

6. Bağırsak rahatsızlığı: Vücudun güvenlik sistemi, sağlıksız ilişkilere psikosomatik ağrı, mide-bağırsak rahatsızlıkları ile tepki verir. Aksi takdirde: sevgi ve desteğin olduğu yerde kişi birçok hastalıktan kurtulur ve bağışıklık güçlenir.

7. Kıskançlık tadıyla dargınlık- Tafra tripler-: Suçluluk temelli duygusal şantaj. Karşı cinsten arkadaşların, akrabaların kıskançlığı. Evrenin merkezi olma arzusunun yanı sıra bir partner üzerindeki güç ve onun tam itaati ve bunları sağlamak için manipülatif atraksiyonlar.

8. Kenarda olumsuz: Bir partnerin hayatında ve çevremizdeki dünyada olan her şey olumsuz ve kasvetli olarak algılanır. “Her şey kötü” ana slogandır.

Partner, mutsuz hayatından birinin sorumlu olduğundan emin, dış dünyayı tüm ölümcül günahlarla suçlar. Kalıcı hayal kırıklığı ve kıyamet beklentisi içinde kalır…

Diyaloglar, İlişkiler ve iletişim karşılıklı çalışmadır. Zehirli ilişkiler sadece zehirlemekle kalmaz, aynı zamanda en değerli kaynağı, yani zamanı da alır.

Hayatınız ve seçimleriniz için sorumluluğun karşılanabilir bir lüks olduğunu hafife almayın.

Zehirli bir kişiye, yalnızca iletişim kurmanın zor olmadığı, aynı zamanda sürecin muhatabına ahlaki açıdan gerçek zararlar verdiği kişi denir. Bu her iki taraftan da geliyorsa ve insanlar neşe yerine acı ve aşağılanma yaşıyorsa, o zaman böyle bir ittifakı bozmak daha iyidir.

Normal benlik saygısına ve yeterli gerçeklik algısına sahip insanlarda, kendini koruma içgüdüsü çalışır. Toksik bir ilişkinin ne anlama geldiğini sezgisel olarak anlarlar ve mümkünse bu kişiyle iletişimi tamamen durdurarak veya teması en aza indirerek onu hızlı bir şekilde kesmeye çalışırlar.

Toplumun maruz kaldığı klişeler de bu tür ilişkilere katkıda bulunur. Bir kadına başlangıçta sabır, nezaket ve affetme yeteneği atfedilir. Bir erkek için saldırganlık, uzlaşmazlık, boyun eğdirme ihtiyacı norm olarak kabul edilir.

Buna odaklanmaya değmez, her özel durumda gerçek durumu, ön koşullarını ve olası sonuçlarını değerlendirmek gerekir. Toksik bir ilişki ile ne yapılacağına karar vermek buna göre değişecektir.

Yapıcı eleştiri, bir ilişkinin her alanında faydalıdır, ancak suçlamalara veya hakaretlere dönüştüğü anda, iletişim tarzını yeniden gözden geçirmenin bir işaretidir. Öncelik diyalogdur ve bunun için rahatsız edici konuşmaları ve hassas konuları sakince algılamayı öğrenmeniz gerekir. Eşin duymak istediği şeyi değil, yapıcı ve uzlaştırıcı gerçeği söylemek aynı zamanda çok önemlidir.

Bu önlemler sonuç getirmezse ve toksik ilişkileri anlamak ve geliştirmek için başka seçenek yoksa, o zaman acı verici iletişimi nasıl durduracağınızı ve bu tür durumlardan kaçınmaya devam edeceğinizi düşünmeye değer.