Bediüzzaman Said Nursi ve talebelerinin hatıralarının sergilendiği Emirdağ Yılları sergisinde açılan defterde çok ilginç ve duygusal yazılar vardı. Ziyaretçilerin düşüncelerini aksettirdiği defterden bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum:

Çok Sevgili, Müşfik Üstadım!

Eskiden her bir şeyin geç ulaştığı, ülkenin kırık ve kurak evladı Anadolu’da çocuklar için şimdiki gibi  oyun alanları yoktu. Bayramlarda “Bayram Yeri” dediğimiz, şehrin ortasında bir yere tahta salıncaklar, dönme dolaplar vs. kurulur. Dünyanın sahte eğlencelerinden bihaber, tüm vaktimizi, enerjimizi orda harcar, akşamı yorgunluktan hatırlamazdık. Aynı neşe, heyecan ve enerjiyle ertesi gün yine “Bayram Yeri”ne koşardık…

Günlerdir yine bir “Bayram Yeri”ndeyiz. “Helaket ve felaket asrında” gelen hakikat haberleriyle önce Barla’nın sonra adım attığınız her yerin renginin değiştiği gibi; ahirzamanda kırık ve kurak bırakılmak istenen gönüllerimize saldığınız her ümitle, bizim de gözlerimizin rengi değişti Üstadım… Ve o gözlerle gördük ki, hayatını yoluna feda eden kulunu yalnız bırakmayan Allah, o kulun ektiği tohumları tam mevsiminde yetiştirdi. Yine o çiçekleri müjdelediği bayramlarda dermeye koştular çoluk–çocuk, genç, yaşlı güzelliğe müştak kim varsa…

Gördünüz değil mi Üstadım?  O  müthiş yangından kurtulanların, kurtulmaya çalışanların gözyaşlarından, hayretlerinden, hüzünlerinden, ümitlerinden, hamdlerinden, şükranlarından derledikleri çiçekleri pak Ruhunuzun hatıralarına bırakışlarını…

Gördünüz değil mi? Sizin nice zorluklarla, fedakarlıklarla gelecek nesillere bıraktığınız mirasınızı hiç çekinmeden, hiç saklamadan, hiç yorulmadan bize taşıyan eller ve yüreklerin gayretlerini… Sizin müjdelerinizle, o gönül erlerinin hazırladığı “Bayram Yeri”nin, dünyaya çağıran onca sahte eğlenceye rağmen günlerce nasıl dolup taştığını…

Günlerce her bir hatıranızda kah gözyaşlarıyla hüzünlendik, kah tebessüm edip ümitlendik. Ve biz, kaç yaşında olursak olalım sizin her daim evlatlarınız, “Bayram Yeri”ne salınmış çocuklar gibi nasıl da şendik…

Rabbimize bu nimetleri için hakkıyla hamd etmekten ve size teşekkürden aciziz. İnşallah imanla hayatlanan hayatlarımız bir damla ile de olsa bu safta yer almaya adaydır.

Elhamdulillahi haza min fazlı Rabbi
Dua ve himmetinize her vakit muhtaç
…..                     
(13 Haziran 2010)