Biz ölüme bile gözümüz kapalı olarak beraber gittiğimiz, gidebileceğimiz insanları dost ve kardeş olarak biliriz. Bizleri çok basit ve küçük hesaplarla yarı yolda bırakan ve arkasını dönem insanlara dost ve kardeş dendiği nerede görülmüştür?

**********

Meşrep taassubuna duçar olmuş insanlar, diğer bütün müminlere şüphe ve kibir ile bakarlar. Bu durum Rabbimizin hoşnut olmadığı çok kötü ve menfur bir haslettir. Biz bütün mümin kardeşlerimize sevgi ve hüsn-ü zan ile bakmalıyız.

**********

Bizler iman ve Kur'an hizmeti yaparken, çoğu zaman neticeye yoğunlaştığımız için hayal kırıklıkları ve hüsranları yaşarız. Oysa biz sadece emir olunduğumuz için Hakka hizmet eder ve netice ile fazla ilgilenmezsek, Allah rızasını tahsil edeceğimiz gibi, ruhen ve kalben de huzur ve saadet içinde oluruz.

**********

Samimi ve kardeşçe duygularla, gönlümüzü ve ruhumuzu beraber hizmet ettiğimiz kardeşlerimize açmalı, farklı hesap ve pazarlıklara kapalı tutmalıyız. Samimiyetin mükâfatını bu fani dünyada görmesek bile, en çok muhtaç olduğumuz mahşer pazarında, Rabbimizin rahmet ve inayetini kuvvetle ümit etmeliyiz.

**********

İstikrar ve istikamet üzere bütün bir ömür boyunca Hakka hizmet üzere yürüyebilmek için, büyük bir dikkat ve ihtimam içinde olmak gerekir. Bizleri ifsat ve iğfal edebilecek etkenlerin ne kadar çok olduğunu ve nasıl aldatıcı bir görünüme bürünebileceklerini tahmin etmek, imkânsız denebilecek kadar zordur.

**********

Bu dünya seferinde önümüze konulan imtihanı kazanmanın en temel şartları, irade hâkimiyeti ve nefis terbiyesinden geçer. Rabbimizin bize emrettiği ibadetlerin hepsinde, bunları sağlamanın em güzel esaslarını ve yollarını görürüz. Emrolunduğumuz gibi yaşamaya çalışırsak, bu imtihanı kazanmamız için Rabb'imiz bize muhakkak ki, kolaylıklar bahşedecektir.

**********

Hayati bir düzen ve intizam dâhilinde yaşayabilmemiz için, ibadetlerin çok belirleyici ve denge sağlayıcı önemli bir fonksiyonu görülmektedir. Hayatını ibadetlere göre düzenleyen bir insan, bu mükemmel kurallar çerçevesinde, huzur ve saadet dolu bir iklime sahip olur.

**********

Hayatı huzur ve saadet içinde yaşamak ve bu şekilde noktalamak için, disiplin ve irade eğitiminden taviz vermemek gerekir. İbadet ile disiplin altına alınan ve intizama kavuşan hayat nimetini, bu şekilde hakiki sahibine ihanet etmeden iade etmek gerekir.

**********

Ölüm hakikatinin biz insanlara vermiş olduğu açık ve çarpıcı bir ders vardır: Ne yaparsanız yapın benim pençemden kurtulamazsınız. O halde yaşarken ve planlarınızı yaparken beni de her zaman hesaba katmalısınız.

**********

Her gün ölüm hakikatine imza atan dost ve yakınlarımız, bizlere fiili olarak önemli bir uyarı ve nasihatte bulunuyorlar: ‘’Bizim başımıza gelen, sizden uzak değildir. Dört elle sarıldığınız ve uğruna sevdiklerinizi kırdığınız bu dünya hayatı, sizin için de kalıcı değildir. Ve kimseye yar olmaz. İyisi mi, sizler ebedi sevgiliye talip olunuz. ’’

**********

Hayatta başarının en büyük sırrı, davaya olan inanç ve sadakat ile sabırdan geçmektedir. Davasında başarılı olmuş insanlara baktığımızda, hepsinin de ortak yanları davalarına olan sarsılmaz bağlılıklarının yanında, çile ve sıkıntılara karşı göstermiş oldukları tahammül ve sabır hasletinden geçtiğini görürüz.

**********

Hem bu hayatımız devam ediyorken, hem de öldükten sonra hayırla yad edilmek için, hayrın ve güzelliğin müşterisi ve uygulayıcısı olmamız gerekir. Hayrı bir hayat şiarı ve felsefesi haline getiren insanlar, rehber oldukları insanlar da nazara alındığında, dünya durdukça hayra ve güzelliğe vesile olmaya devam ederler.

**********

Birbiri ardına sıralanarak ebed memleketine kanat çırpan sevdiklerimizin tasdikiyle, gönlümüzü bu fani dünyaya bağlamanın hiç bir faydası yok. Biz yönümüzü ve muhabbetimizi ebed diyarına ve ebediyetin sahibi Rabb'imize yöneltmeliyiz.