Ne kadar şey varsa düne ait dünle beraber kaldı cancağızım,

Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım, demişti aşk ülkesinin sultanı Mevlâna Celâleddin-i Rûmî.

Biz zaten yeni olanı, kemâle doğru evrilerek her an daha iyiye ve daha güzele tebeddül, teğayyür ve teceddüd eden, yani değişerek ve dönüşerek daima yenilenen her şeyi severiz.

Bugün içinde sürüklendiğimiz zaman nehrinin yeni bir dönüm noktasındayız.

Bizi bir yılın mānevi kirlerinden arındırıp belimizi büken ağırlıkları hafifletecek, hata ve kusurlarımızdan kurtaracak mübarek üç aylar geliyor. Içinde sürûr ve sevinçler taşıyan müjdelerle dolu bu kutlu iklimde imanımızı, azmimizi, inancımızı ve itikadımızı tazeleyip yenileyecek, cehd u gayretimizi güçlendireceğiz.

Allah'ın değer verip kutsadığı bu mühim zaman dilimini ve dönüm noktalarından birinde bulunduğumuz şu günler hayatımızı sorgulamaya, muhasebesini yapmaya ve yenilemeye, hedefimizi doğrultmaya; ıslahı, tashihi ve tamiri icab eden ahvalimiz için de bir fırsat sayacağız.

Bulanmış, kirlenmiş, eskimiş, kokuşmuş, çürümüş, sırtımıza da ömrümüze de yük olmuş her şeye güle güle diyelim.

Sağanak sağanak inen rahmet ve bereketle, gönüller dolusu muhabbetle, bitesi olmayan aşkla ve şevkle, tarifsiz ve doyumsuz güzelliklerle, gelen ve gelecek olan her yeniye, yenilenmeye, tazelenmeye, gençleşmeye ve ebedî gençliğe hamile olan mübarek zamana ise hoş geldin…

İnsanlığa rahmet olarak indirilen hikmetli kitabımızın nüzûl ettiği Kur'an'ın hatırına; sabır ve tahammül talimiyle ahlâkını süsleyen, namazdan oruca, tasadduktan tezekküre, Kur’an tilâvetinden tazarru ve niyazlarla bol bol tefekküre, ihlâslı ve samimi ibadetlerin her nev’iyle kulu Rabbinin nezdinde güzel ve değerli eyleyen ve insanı hakiki insan kılacak bu paha biçilmez zamanı bağrında saklayan üç aylara, içindeki çok kârlı ve kazançlı ticaret zamanları olan regaib ve beraat geceleri ile özellikle de hadd u hesaba gelmez kıymetteki ömre ömürler katan zamanların sultanı kadir gecesine merhaba…

Umutlarla, duālarla ve niyazlarla bir sene boyunca gelmesi beklenen bu nurlu ve kutlu vakitler insanlık âlemi için, İslâm ümmeti için ve milletimiz için, ölmüş duyguların canlanıp hayat bulmasına, gaflet halinin uyanışa ve intibaha, çöküş silkinerek ayağa kalkmaya, ihtilâf ve iftiraklar ise doğruda ve hakta ittihad ve ittifaklara vesile olsun…

Rahmet-i İlâhiyeden ümidimiz şudur ki, özellikle mazlûm ve mahzûn beldelerden yıllardır eksik olmayan şerlerin hayırlara, harplerin, kaos ve kargaşaların barışa, emniyete ve sükûnete, darlıkların ve yoklukların bolluğa ve berekete, gerek ferdî gerek içtimaî her nevi rûhî ve bedenî hastalık ve arızaların sağlığa ve afiyete, kalp kırıklıklarının, acıların, hüznün ve hüsranın inşiraha ve sonsuz mutluluğa tebeddül etmesi temennîsiyle...

İlâhi. Vermek istemeseydin istemeyi vermezdin. Kalplerimizle beraber ellerimizi sana açmışız. Ey her isteyene istediğini veren. Senden istiyoruz ya Rabbi…