Başbakan, Menderes dönemini hatırlatarak aynı senaryonun döndüğünü ifade ediyor.

Kabul aynı fikirdeyiz. Peki, Menderes’in o günkü tavizkar tavrı bir sonuç aldırdı mı? Aldırmadı… Diklenmeden dik durabilseydi sonuç alırdı ve belki de ihtilal olmadan atlatırdı.

Neydi diklenmeden dik durmanın yolu: O gün için Ankara’ya gelip kendisiyle görüşmeye çalışan Said Nursi’yi geri çevirmemekti. Onu her kesin gözü önünde ziyaret edip veya onun görüşme talebini kabul edip ne istediğini dinlemeliydi. Hatta gereğini de yapmalıydı. Said Nursi aldığımız bilgiye göre o gün Menderes’den Ayasofya’yı açmasını isteyecekti. Şok bir karar ve şok bir tesir…

1950’de iktidara geldiğinde ezanı aslına çevirmek için meydan okumasaydı 1960’a kadar iktidarda kalamazdı. Ezan-ı Muhammedi öyle bir tesir icra etti ki, ancak on yıl sonra kendilerine gelebildiler.

Madem aynı dönemin tekrarı gibi bir durumla karşı karşıyayız. O halde aynı şeyi yapmalı ve şok bir kararla herkesi şaşırtmalı, içki yasağını bahane edenlere aynı dilden cevap vermeli. Bana göre o cevap da şudur;

Bütün problemlerin kaynağı Anayasayı referandumla kökten değiştirmektir.

Tüm problemlerin ve sorunların çözümü ancak bu şekilde sağlanabilir. Şok bir icraatla…

İstanbul’da, Ankara’da Havaalanlarında yapılan mitingler zaten her şeyi anlattı. Tamam, sen güçlüsün, bu halk seni seviyor ve destekliyor. Ama bu onları durdurmaya yetmeyecek.

PKK verilen takvim gereği sınır dışına çıktı. Büyük başarıdır. Alkışlıyor tebrik ediyoruz. Ama bu başarı burada kalmamalı arkası gelmeli… Bunun içinde sanırım Anayasa değişikliği gerekecek.

Alevilerin sorunu, Kürtlerin sorunu, dindarların sorunu, başörtülülerin sorunu hatta ve hatta marjinal gurupların sorununu da giderecek olan ancak Anayasa değişikliğidir.

Siz Anayasa değişikliğini gündeme taşırken bakanlarınız da “gezi parkındaki”  gazı almak için çaba göstermelidir. Onların içine girip, onlarla birlikte bir sabah kahvaltısı yapıp her gurubun düşüncelerini alarak şefkatle muamele etmelidirler. Arada özledikleri gazı da (malum bağımlı oldular) ihmal etmeden…

Mitingler düşmanı korkutur. Gerekli görülebilir. Ama yeterli olmaz. Onların anlayacağı dil bu değildir.

İcraat gerek, şok icraat öyle ki, neye uğradıklarını şaşırtacak bir icraat.

Eylem yaptıklarına yapacaklarına bin pişman olacakları bir icraat.

Ayasofya’yı camiye döndürmek dış dünyaya şok tesiri yapacaktır.

Anayasa’yı değiştirmek de iç dünyamıza şok tedavi yapacak ve bir daha böyle bir eyleme kalkmak akıllarına bile gelmeyecektir.