Korona Çin’de ortaya çıktı, yola koyulduğunda yüzü çirkin, mahiyeti çirkindi… Güya bazı tıp ve bilim insanı olmuş şahıslar, vatandaştan daha endişeli, sadece yeis aşılayıp, ekranlardan adeta bitiş–yok oluş çizgisini gösteriyordular... Allah’ın kudretinden habersiz oldukları için, mikrobu kâinatı yıkacak kudrette gördüler… Bilmiyorlar; yıldızların dizginini tutan Allah, zerrenin, mikrobun ve terörist koronanın elbette dizginini tutacaktır. Şimdi virüsü biraz serbest bırakmış ise mutlaka bir hikmeti vardır. Asıl bu durumda insanların düştüğü ruh hali çok önemli. Bu kötü günlerde kimileri Allah’a, kimileri ise nefsine teslim oldu…

Allah’ın Rezzak sıfatını unutanlar, Allah’ın kudretini hâşâ mikrobun gücünden aşağı sanan bazıları marketlere koştu, her ihtimale karşı açgözlülük yaptı, evlerini erzak deposu haline çevirdi... Oysa kendileri nur, gönülleri ve Allah’a itimatları nur olanlar ise; sadece yaşadığı anın kıymetini bilerek, tefekkürlerine, zikirlerine, okumalarına devam edip, mikrobunda kul olduğunu, görevli memur olduğunu unutmayarak, Allah’ın şafi ismine sığınıp, rızıklarını da Rezzak isminin merhametine teslim edip, devlete de güveni eksik etmeyerek, evlerinde ibadetin hararetini arttırdılar…

Kılıyordular, daha çok kılmaya başladılar…

Okuyordular, daha çok okumaya başladılar…

Zikir ve tefekkür ediyordular, daha çoğunu gerçekleştirmeye başladılar…

Evler dershane, zikirhane, mescit oldu...

Evler Allah dostlarının evleri gibi nur saçmaya başladı…

İstisnalar hariç, sadece yenilen, içilen eğlenilen, boşa çokça vakit geçirilen evler, Kur’an ayetleri ile güneşine kavuşup, hadislerle restorasyon gördü, imani meselelerin tefekkürü ile de akademik Müslümanlık sertifikasını elde etti...

Şimdi inananların evleri meleklerin hayranlıkla izlediği evler haline geldi...

Korona mürşit oldu, korona edepli yaşamaya kolluk gücü oldu...

Korona boşa geçen zamanların anlamsızlığını surata çakan bir hakikat oldu…

Ümmi bir zatı (sav) bütün alemlerin imrendiği, peygamberlerin şefaat umut ettiği ve insanlığa yol gösterici bir hale getiren kainatın Sahibi, elbette bir virüsü mürşit haline getirip, insanları hayasızlıktan, haddi aşmaktan uzak tutup, günahlardan steril bir yola sevk ettirir. Şimdi korona mikropluktan çıkıp, neticeleri itibariyle mübarek bir hale girmiştir... Ve ailenin çocukların, dostların kıymeti öyle bir anlaşıldı ki…

Burnumuz özlediğimiz dostlar için sızlıyor...

Selamlaşmayı, kucaklaşmayı, kalabalık dersleri özledik… Her biri ayrı ayrı kıymette olan ağabeyleri, kardeşleri özledik...

Uzaktan bakılan torunlar, evlatlar sevdiklerimiz, ne kıymetli hediyeler olduğu ruhlarımıza öyle bir kazındı ki…

Ne kıymetliymiş; sohbet ortamlarında, anlayışların, çözülen meselelerin paylaşılması, fikir alışverişinde bulunulması, heyecanlara, mutluluklara ortak olunması. Meğer bir dostla içilen sade bir çay ne büyük bir ziyafetmiş. Bu virüsün vesilesiyle, Allah bizleri fabrika ayarlarımıza sevk etti. Yüreğimiz, duygularımız havalandı, önemsiz şeyler atıldı, daha geniş ve temiz bir alana kavuştuk. Değerlerimiz ve unutulan her kıymetli şeylerimiz cilalandı, parlatıldı gönüllerimizin üst sıralarına yerleştirildi. Farkında mısınız; internette Hüsnü Ağabeyimizin derslerini daha bir dikkatle dinler ve ağabeyimizin azmine, sadakatine bir başka hayranlık duyar olduk.

Vallahi bu zor günlerde, hastalara bir anne – baba şefkati ile yakınlaşan devletimize güvenimiz bile bir başka oldu... Dua ediyorduk, güveniyorduk ama şimdi mensubu olduğumuz için bir başka şeref duyup, şükreder olduk. Gerçi bazıları hala düşman olmaya ve bir virüs gibi davranmaya devam ediyor…

Evet, Allah dilerse okulların, medreselerin vermediğini bazen bir mikropla verir ve insanı yola sokar. İnşallah her şey normale kavuştuğunda, bu girdiğimiz yoldan çıkmaz isek, işte o zaman, kıtalar İslam’a koşacak, İman Hakikatleri insanlığa anayasa olacaktır. Allah’ım, bu girdiğimiz steril yoldan bizi çıkarma! Nerede ise sahabe hayatına kavuşturan bu pak hayattan bizleri yeniden maddi ve manevi kirler içine attırma, bizlere son nefese kadar istikamet ver ve eşin dostun Müslümanların kıymetini bilen kul olmayı nasip et… Allah’ım şahit ol! Mikroptan değil, senden korkuyoruz ve yalnızca senden istiyoruz; maddi ve manevi sağlık nasip et…