Peygamberimiz (asm) ve Kurban

Kurban ibadeti Rabbimizin ilk peygamber Hz. Adem‘le başlayan ve kıyamete kadar sürecek olan insanlığa emrettiği ibadetlerdendir. Kur’an-ı Kerim‘de insanlığın evveli olan Hz. Adem‘ in iki oğlunun kurban takdim ettiklerinden bahsedilmektedir.

Cabir (ra) anlatır. “Bir Kurban bayramında Allah Resulünün (sav) namazgahında hazır bulundum. Hutbesini tamamlayınca minberinden indi. Kurbanlık bir koç getirildi. Resulullah onu kendi eliyle kesti. Keserken de şöyle buruydu ”Bismillahu Vallahuekber. Bu benim adıma ve ümmetimden kurban kesmeyenler adınadır.”

Kurban kesmek ve dağıtmak kurban kesen kişinin bütün hücreleriyle birlikte, cehennemden azat olmasını sağlamaktır. Çünkü Cenab-ı Hak kurban kesilen hayvanın herbir azasına mukabil, kurban kesen kulunun o uzvunu cehennemden azad etmektir.

Peygamberimiz (asm) buyurmuş “Hali vakti yerinde olduğu halde kurban kesmeyen kişi bizim mescidimize yaklaşmasın.” Yine “De ki şüphesiz benim namazım, kurbanım ve hayatım, ölümüm, hepsi alemlerin Rabbi içindir.” (Enam)

Yine Peygamberimiz (asm) “Ademoğlu kurban bayramı gününde kurban kesmekten daha sevimli bir iş ile Allah’a yaklaşabilmiş değildir. Kurban için akıttığı hayvan kıyamet günü boynuzları ve çatal tırnakları ve kılları ile gelecektir. Akan kan yere düşmeden önce Yüce Allah’ın katında yüksek bir makama ulaşır.”

Efendimiz (asm) kurban bayramı sabahı ashabına şöyle buyurmuştur. “Bu günümüzde bizim için ilk yapılacak şey namaz kılmaktır. Ondan sonra evlerimize dönüp kurban kesmek olacaktır.”

Hz. Cabir’in anlattığına göre; “Peygamberimiz (asm) kurban günü boynuzlu, semiz ve burulmuş iki koç kesti. Onları kesmek için kıbleye doğru yatırdığı zaman “Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben Allah’a şirk koşanlardan değilim, namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm Alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. Ve Ben Müslümanım, Ya Rabbi bu Kurban Sendendir, Senin içindir, Muhammedin ve ümmetinin adına Bismillahi Allahuekber dedi ve kurbanlarını kesti.“

Kurbanın kanının ilk damlasının yere düşmesi esnasında yapılacak duanın önemine işaret ederek kurban sahibinin bundan nasiplenmesini istemiştir. En az iki kurban keser, biri kendi için diğeri de ümmetinin kurban kesemeyenleri içindir. Eşinin ve kızlarının kurbanlarının başında bulunmalarını ve dua etmelerini istemiştir.

“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız ulaşır.) Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele (Hac) Kurban etinin üç günden fazla evde tutulmasını istememiştir.”

Resulullah (asm) veda haccına giderken yüz kurbanlık deve götürdü. 63’ünü kendi kesti, sonra bıçağı Hz. Ali’ye verdi, geri kalanını o kesti, böylece altmış üç yıl yaşayacağına işaret etti.

Zeyd bin Erkam anlatıyor. Ashab bir gün Ya Resullallah  şu bayram günü kesilen kurbanların mahiyeti nedir? Bu babanız İbrahim (as)  sünnetidir. Kurban kesince bize ne gibi bir sevap var, Ey Allah’ın Resulü? Kurban’ın her bir kılı için bir sevap vardır. Kesilen kurban koyun, kuzu gibi yünlü ise? Yünün her bir kılı için de bir sevap vardır buyurdu.

Ashaptan bir gurup Resulullah’a sordular. ”Bedeviler bize et, peynir, tereyağı getiriyor. Biz bunların Müslümanlıklarına tam olarak vakıf değiliz ne yapalım? Resullullah “Siz Allah’ın haram kıldığı şeylere dikkat edin, onlardan sakının. Hüküm belirtilmediği hususlarda kendinizi zora sokmayın, sizleri affedecektir.“

Hz. Aişe anlatıyor. Resullullah’a soruldu. “Halk bize et getiriyor, kesilirken Besmele çekilip çekilmediğini bilmiyoruz. Ne yapalım? Buyurdu ki Siz besmele çekin yiyin.“ (Buhari)

İmran Bin Husayn anlatıyor. Bir savaş sırasında Ensardan bir kadın esir düşmüş, Resulullah’ın devesi Abda da ele geçirilmişti. Düşmanlar kadını bağlamışlardı. Halk develerini evlerinin önünde dinlendiriyordu. Bir gece kadın iplerini çözmeyi başardı. Doğruca develerin yanına geldi. Yanına yaklaştığı deve böğürüyordu. O da onu bırakıp diğerine yaklaşıyordu. Sonunda Adba’ya yaklaştı. O hiç sesini çıkarmadı. Çok olgun ve terbiyeden geçmiş bir deveydi. Uysaldı. Ona binip kaçmayı başardı. Neden sonra kaçtığını anladılar ama ne kadar aradılarsa bulamadılar. Kadın Allah’ın kendisine kurtulmayı nasip etmesine karşılık bindiği deveyi kurban etmeyi adadı. Medine’ye döndüğünde halk deveyi tanıdı. “Adba, Resullullah’ın devesi diye söylenmeye başladılar. Kadın “Ama ben bu deveyi kurban edeceğimi adamıştım, dedi durumu Resullullah’a bildirdiler. Subhanallah hayvana ne kötü bir mükafat, Allah onu bu deveyle (bir deve verdi) kurtarsın, o da bunu kessin. Hayır günah olan bir adak yerine getirilmez, kişinin sahip olmadığı bir şeyi adak yapmasına da uyulmaz.“

Peygamberimizin (asm) Kurban günü yaptığı ilk iş, Müslümanlara bayram namazı kıldırmak olmuştur. O bayram namazını Medine dışında herkesin iştirak edebileceği açık alanda yani namazgahta kıldırmış ve bayram namazına herkesin iştirak etmesini istemiştir. Bayram namazına yürüyerek gider, namazgaha gidişlerinde ve Medine’ye dönüşlerinde farklı yollar kullanırdı. Böylece daha fazla kişiyle görüşür, onlara bayram olduğunu hatırlatır, ihtiyacı olanları tesbit eder, karşılaştığı herkese selam verirlerdi. Bayram namazlarına kadınlar da iştirak etmişlerdir. Namazdan sonra kadınların tarafına geçer onlara da tavsiyelerde bulunur.

Peygamberimiz (asm) kurbanları süslemiştir. On kurban için kendi elleriyle gerdan örüp bunu kurbana taktığı da görülmüştür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum