Hüseyin EREN
Salim ve selim yol
Asabı bozulsa da asayişi bozmamak, adalet dengelerini dağıtmamak, akl-ı selim kalbi selimle elde ettiği vicdani kanaatini eliyle diliyle seslendirmek; sağduyunun sesi bu olsa gerek. Duyguların da sağı solu var mı bilinmez ama sürekli tercihlerle yüz yüzeyiz. İçimizdeki hâkim kuvvet vicdan, yanlış hüküm vermez, yeter ki öfke, kin, nefret, haset gürültüsüyle sesi bastırılmasın.
Uyutulmuş veya susturulmuş vicdanla hareket, adaleti tedavülden kaldırır, kuvvetlinin haklı olduğu sağı solu belli olmayan bir ucube ortaya çıkarır. Zayıfı, küçüğü ezmek ve yutmakla anormal büyüme gösterir fakat erdem adına bir şey göstermez. Savurduğu sihirlerle sahici olmayan bir hayat sunar.
Sanki yeryüzü onun tapulu malı, herkeste kapı kulu Tavırlar, teviller, kıvırtmalar kendini korumak için Ben hariç herkes dizginlenmeli, ona itaat etmeli, etmiyorsa bir yerleri kırılmalı En son fert itaat edinceye kadar kılıçlar kınına sokulmamalı
Zihinlere hükmeden zihniyetle, dünyaya hükmeden zihniyet küçülen ve büyüyen dairlerle aynı minval üzere dönüp duruyor Değişen, değişmez dönüşüm; isimler, resimler, elbiseler dışında her şey aynı Kısırlaştıran kısır döngü kabiliyetleri kapatıyor, gelişimi engelliyor, erdemi esir ediyor; çaresiz çatışmalar, çarpışmalar Huzur heder ediliyor, mutluluk seraba dönüşüyor, kör dövüşün toz dumanında Kavramlar oynanarak zihinler savaş alanına çevriliyor, kalpler harap hanlara Oyuncaklarla avutulmak isteniyor insan ruhu, ne büyük kaybediş, ucuzluk pazarında çarçur edilmek istenen sonsuzluk hazinesi
Kaybedilmiş vicdanlardan satılık ruhlar, tene indirgenmiş silik sevgiler Kapital kafanın kaftanı; başarı Nasıl ve ne şekilde yaptığın önemli değil, önemli olan netice Adalet, hakkaniyet, hak etmek, eşitliği korumak, hürriyete dokunmamak; ne kelime Saygıya sevgi kadar, sevgiye saygı kadar değer vermek; kaç meta
Maneviyatı göze indirgeyen körlük, görgüsüzlüğü göğe çıkardı Yıldız savaşları konuşuyor yerin zorbaları Bastığı yerden başka bir yer kaplamayan cirmi küçük, zulmü büyük insan bozması canavar, dünyaya hükmettim halüsinasyonuyla homurdanıyor, ne var ki sonunu solukluyor
Yıldızların yücesine yükselme, yerin daha aşağılarına inme kabiliyetinde olma her birimizin iradesine kodlanmış Tercihlerimize göre yücelik yolları açılacak veya çürüyüp gideceğiz
İyi olmak veya kötü olmak, akl-ı selimle sağduyunun sesini dinlemek veya şeytani yönünü kullanmak, mazlumluğu veya zalimliği tercih etmek, hoşgörülü veya hor görülü olmak, hakkaniyetli veya hak yiyen olmak, insan olarak kâinatın sultanlığını hissetmek veya hayvandan aşağı derecelere düşmek; hep içimizde var olan potansiyel güçler
İrade gücünü akıl kuvveti, kalp desteğiyle kullanırsak; özlediğimiz mutluluk, özlediğimiz huzur, özlediğimiz sonsuzluk bize çok yakın olacak Kendi dünyamızdan başlayarak dünya yeniden kurulacak; ne zalim taslakları ayakta duracak, ne de yalancı şarlatanlar Şarkılar yükselecek neşeden, şevkten, şavktan Kalplerden kıtalara kaplayacak bu şarkı, kâinat dâhil olacak sonsuzluk senfonisine
An şart içimizdeki, dünya içindeki putlaşmış düşünceleri devirmek, henüz devrilmediyse eliyle, diliyle devirme gayretinde olmak Sağına bakmak, soluna bakmak orta yol; aklıselim, kalbi selimi bulmak Varsak var olmaya, yükümlüklerimizi taşımak durumundayız.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.