Misafir Kalem
Televizyondan gelen öğütler
Aileye çok önem veririm ama her konunun, her toplumsal analizin aileyi bozuyor denklemine getirilmesini de bir paravanın arkasına gizlenmek gibi görürüm.
Bu tartışmaların da her dönem farklı formatlarda yapıldığına eminim. 1990'larda dizi yapacak paramız yoktu, Güney Amerika dizilerini, pembe dizileri topa tutuyorduk.
Aile gibi kadar girift bir konunun neden içerdeki sorunlardan değil de, hep dış etkilerden bozulduğu düşünülür, hiç anlamam. Elinizdeki kumanda aletine bağlı bir cihazın her an kapatılabilme özgürlüğü ile bu yıkıcı etkilerini asla buluşturamam.
Elbette burada savunma mekanizmalarımızın büyük rolü var. Ayrıca televizyon programlarını suçlamak da toplum bazında prim yapıyor. Böylesi genel suçlamalar bir tür arınma sağlıyor.
Bu arada yozlaşmanın Roma İmparatorluğundan İslam uygarlıklarına, her yerde, hem de televizyonun henüz keşfedilmediği zamanlarda tavan yapmış olduğunu düşünürsek, asıl etkenin insanın bizzat kendisi olduğunu kavramak zor olmaz. Kuran'da bize ibret olsun diye anlatılan kıssalara bakmak bile yeterli.
Bugün izlediğimiz dizilerde aile yapısını bozuyor vs gibi işe yaramayan genel eleştiriler yerine, rol model olacak kahramanların eksikliği üzerinden eleştirilerimizi yapmalıyız bence.
Bu dizilerde gençlere rol model olacak, gerçek hayata değen kahramanlar yok. Yakışıklı karizmatik olmaktan söz etmiyorum elbette. İşe yarar işler yapmaktan söz ediyorum. Bir bilim adamı, holdingi olmayan bir meslek adamı bir insan hakları savunucusu ya da bir sivil kuruluş gönüllüsü...
Hiç mi rol model olacak hikâyeler yok bu ülkede.
Modern Türkiye'de çalıkuşu hikâyemiz dahi yok mu?
Diğer taraftan evlilik programlarını, dizileri eleştirirken alternatif kanallarda ne var diye baktığınızda da çok yaratıcı, aileyi kenetleyici programlar göremiyorsunuz.
STV'de sıkça gördüğüm bir dizi Farklı Desenler; bir iki kez meraktan seyrettim.
Sarışın, başı açık, çok makyajlı kötü kadınlar; uzun etekli boğazlarına kadar kapalı bluzlar giymiş mütedeyyin ve iyi kadınlar. Kötüler her şeyi ile kötü, adeta şeytan, iyiler de melek. Ülke TV alternatif programların yayınlanabildiği bir kanal. Ama orada da enteresan alternatifler var.
Oldukça cesur bir şeklide cinsellik konusunda bilgilendirici programlar yapıyorlar. Göstermiyorlar, anlatıyorlar. Mesela İyi Bak Kendine diye bir programa rastladım geçenlerde, ciddi ciddi Haydar Dümen mevzuları konuşuluyordu. Altyazılar da şaşırtacak kadar konuya ayna tutuyor.
Canlı yayında sorular hemen cevaplanıyor, her türlü aile mevzuu neredeyse tek bir güdüye bağlanarak yorumlanıyor. Beş dakika izlemeye tahammül edebildim, gördüm ki burada da her konu dizilerden farklı değil. Hayat cinselliğe kilitlenmiş sanki...
Aile sorunları eşittir cinsellik sorularına dönüşmüş programlardan bir diğeri de yine ayın kanalda yayınlanıyor. Programın adı da Mutlu Aile...
Programın sunucusunun bir ürolog olmasının etkisi ile herhalde belki de mutlu aile kavramı burada da tek bir faktöre indirgenmiş durumda. Her aile sorunu erkekliğe bağlanarak çözülüyor.
Bu örnekleri verirken konuyu abartmıyor azaltıyorum. Sadece resmi doğru görelim, kendimizi kandırmayalım diyorum.
Eleştirirken alternatif olarak, ortaya hangi izlenebilir özellikleri taşıyan, ne koyduğumuza bir bakalım diyorum sadece...
Ayşe Böhürler-Yeni Şafak
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.