Bütün mahlûkat sabrın ipiyle birbirine bağlı, sabır ipi sayesinde birbirine tahammül göstermekte. Dünya sabrın etrafında dönmekte. Yeryüzü sabrın sayesinde billurlaşmaktadır. Bunun akabinde sabrı kendine kılavuz, örnek, temsilci eyleyenler mutlak olarak saadetin cilvesine sahip olmuş ve sabır yüklü olanlar öyle donanımlı bir hazine değerine geçmiştir. Bil ki sabır, asalet, haysiyet işidir. Kişi sabır ile bulur kemali. Olgun, akıllı kimselerin vasfıdır.

Sabır varlığın, kurtuluşun anahtarı. Zaferin, ikbalin gür sadasıdır. Âcizin, mazlumun azığıdır. O halde şimdi sen sabret. Hem de güzel bir sabır ile sabret. Zira “Allah sabredenlerle beraberdir.” Düsturunu gaye edinenlerden bir kimse de sen olmuş ol. Sabret ki; geceye bakıp, gündüzün kıymetini bilesin. Sabret ki dikeni görüp gülün sırrına erişmiş olasın.. O halde ne durumda ne vakitte olursan ol sabır göster.

Sabır, olgun kimselerin, yüksek yaratılışı olanların yönüdür. Tüm maksatlarına bu güçlü meziyet sayesinde eriştikleri bir iştir. Ancak sabır anahtarı üzere zahmetin, meşakkatin yakıcı tesirinden kurtulabilirler. Lakin maksada sabırla erişilir, aceleyle değil. Katlanman, direnmen ancak sabır ile mümkündür. Sabrı elden bırakırsan işte bu vakit sonunu kötüye hazırlamış olursun. O zaman sabret; genişlikte, darlıkta, kahırda, zahmette sabret.

Sadece Hakk’ın getirdiklerine teslim ol. Kendini rahmana bırak ki, tahammülün, direnişin, sabrın artsın. Rabbin için sabret, onun rızasına erişmek için sabır göster. Allah’ın vaadi pek yakın, pek sonsuzdur. Sabrı kendine yakındaş eyleyenler için bu mevzuu mümkündür. İnsan, varlık kapısını, sabır anahtarıyla açtığı vakit bu ecre, müjdeye erişir. 

Sabreden bir beden, sabır gösteren bir halet-i ruhiye her cihette iyi bir makama, dereceye gelmektedir. Bu hal içinde olanlar, elbet maksatların en güzeline kavuşmuşlardır.
“Ve’l-Asr” suresini kendine sözcü edinenler bu surette sabrın hikmetini, faziletlerini idrak etmişlerdir. Hiç kuşkusuz bu ayet-i kerimede sabırlı olmaya bir davet vardır. Sabrı işlemeyi, anlatmayı göstermek için büyük bir delil ortaya çıkmıştır. Bu surenin kudsiliğine inanlar bu surenin manasına varanlar sabrı bir o kadar daha sevimli bulup, sabrın en güzeline sarılmışlardır.

Mevlana sözün en güzeliyle der ki ”Allah yüzlerce kimya yaratı; ama insan, sabır gibi bir kimya görmedi.” Bu mısraların dile getirilişi sabır gerçeğini ortaya koymak için etkili bir izahtır. Mevlana’ya kulak verdiğimizde bu noktada da sabrın gerekliliğini, işlevini kavramış oluruz.  Öyleyse gönlüm sabret. Allah’tan gelen kahır da hoş, lütuf da. Sabrın bu denli önemli olması boşuna yaratılmadığındandır.

Üzülme, Allah yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğini söz veriyor. Öyleyse sabır ipine sıkıcı tutunup, sebatkâr hareket ederek kurtuluş gününü beklemeye koyulmalıyız. Allah her cihette bize sabrı elden bırakmamayı nasip etsin. Onun yolunda sabırla oturup kalkmak, büyük dirayet sergilemek mutlak surette çok önem verici bir çizgidir.  O halde bu çizgide kalabilmek istiyorsan sabır zırhını kuşanmalısın ki, zorlukları aşabilesin. Öyleyse yazımızı; edeceğimiz dualara sabrı da ekleyerek noktalamış olalım. Sabrettiğiniz için size selamların en mükemmeli, en kıymetlisi olsun.  Rabbim onun için sabredenlerden eylesin.