Zafer KARLI
5 Vakit İsm-i Âzam ile Yakarış
-NAMAZ TESBİHATINDAKİ ESMA-ÜL HÜSNA-
Hadis-i şerifte vardır ki; “farz namazlardan sonra yapılan dua makbuldür.”(1) Makbul duanın nasıl olması gerektiğine dair Hz. Peygamber’den rivayet edilen dua metinlerinde Esma-ül Hüsna’nın çokça yer alması dikkat çekicidir. Zira Kur’an “En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin.”(2) demektedir. Bu sebepledir ki namazdan sonra Esma-ül Hüsna ile yapılan tesbihat büyük bir önem arz eder.
Bediüzzaman Hazretlerinin “velâyet-i Ahmediyenin (asm) bir evradı” dediği namaz tesbihatında seksenden fazla esma ile “Rahman”a niyaz edilmektedir. Sabah ve ikindi namazı sonrasında Esma-ül Hüsna ile yapılan tesbihattaki “Subhaneke Ya Allah” ifadesi, kul ile Allah arasındaki bağın güçlenmesine ve kulun Allah’a yakınlaşmasına yardımcı olur. Zira “Subhaneke” namazın tohumu, sözün evveli, zikrin anahtarı, duanın tacı, kulluğun arzuhali, tevhidin ilanı, tesbihin ve hamdin ilk dersidir. Çünkü “Subhaneke,” azamet ve celalin sadece Allah’a ait oluşunun ilanıdır.
Sabah ve ikindi namazı sonrasında Esma-ül Hüsna ile yapılan zikrin terkibinin “Subhaneke” ile başlayıp “Rahman” ismi ile bitiyor olması dikkat çekicidir. Bu iki kelime arasında Allah’ın çeşitli isimleri zikredilip niyazda bulunulmaktadır. Bu terkip, sabah ve ikindi vakitlerine sarihan işaret eden “Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgüyle tesbih et.” (3) ayeti ile uygunluk göstermektedir. Duanın her satır başındaki “Subhaneke” kelimesi tesbih, içeriğinde esmalar ise “övgü” ifade eder. Her satır sonunda Allah’ın merhamet ve inayetini celbedecek olan “Rahman” ismi de rahmet-i ilahiyeyi talep etmektir.
Ayrıca hadis-i şerifte vardır ki: “Gece ve gündüz melekleri, nöbetle yanınıza gelip giderler. Sabah ve İkindi namazlarında toplanıp nöbet değiştirirler. Sonra geceyi yanınızda geçiren melekler, Allah’ın huzuruna çıkarlar. Allahu Teâlâ da bildiği hâlde meleklere: Kullarımı ne halde bıraktınız?’ diye sorar. (Melekler de): Yanlarından namaz kılarlarken ayrıldık¸ yanlarına geldiğimizde namaz kılarken bulduk’ cevabını verirler.”(4) Sabah ve ikindi vakitlerini daha faziletli kılan sebeplerden biri, belki en önemlisi, bu namazlarda Allah’ın mü’minlere bir lutfu olmak üzere, onların güzel hallerine meleklerin Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda şahitlik etmeleridir. İşte bu vakitlerde Bediüzzaman Hazretlerinin tertiplediği namaz tesbihatında Rahman’ı daha çok isim ve sıfatlar ile tesbih eden ve af dileyen zikirlerin bulunması dikkat çekici bir başka nokta olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Mecmûʿatü’l-Ahzâbda bu dua hakkında “huzur, sükûnet ve mağfirete vesile olan hasiyetlere sahip azim faziletleri bulunan bir duadır” notu düşülmüştür. (5)
“Ya Cemilu Ya Allah…” ile başlayan ve ism-i azam duası olarak bilinen dua ise Mecmûʿatü’l-Ahzâbda Muhyiddin-i Arabi cildi 211. Sayfada geçmektedir. (6) Bu duâ İsmullâhil A’zam duası olarak anılmaktadır ki, Allah’ın bütün Esma-ül Hüsna’sının mânâsını içinde toplayan en büyük ismini içermektedir. Öğle, akşam ve yatsı namazlarına müteakip yapılan tesbihattaki Esma-ül Hüsna terkibidir.
Velhasıl, Bediüzzaman Hazretlerinin tertiplediği Esma-ül Hüsna ile örgülenmiş namaz tesbihatı; namazın mânâsı olan, “Cenâb-ı Hakkın celâline karşı kavlen ve fiilen Sübhânallah deyip takdis etmek; hem, kemâline karşı lâfzen ve amelen Allahu ekber deyip tâzim etmek; hem, cemâline karşı kalben ve lisanen ve bedenen Elhamdülillâh deyip şükretmek” (7) gibi ulvi anlamları içermektedir, bu sebeple ehemmiyeti azimdir.
Kaynaklar
1-Tirmizî, Daavat 79
2-A’raf, 180
3-Tâhâ, 130
4-Muvatta¸ Kasru's-salat¸ 82; Buhârî¸ Mevâkît¸ 16¸ Bed'u'l-halk¸ 6¸ Tevhid¸ 33; Müslim¸ Mesâcid¸ 210
5-Mecmuatul-Ahzab/Gümüşhanevi 2/333 ve 1/211
6-Hizb-u Envar’il Hakaikı’n-Nuriye; Hayrat Neşriyat, sayfa 155
7-Sözler –Dokuzuncu Söz
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.