Viran oldu haneler, yıkıldı lüks hayatlar,
Toprak damlı evlerden, göçtü güzel insanlar.
Ruha titrek duygulu, dokunurdu muhabbet,
Ne ruh kaldı, ne beden...Hicretleri yaşadık,
Medeniyet umarken, sefalet kucakladık...
Hayaller engin deniz, beğenmedik şartları,
Daha fazla uğruna, mutsuzluk kovaladık...
Eşiğinde oturup, laf atardık komşuya,
İyi-kötü günleri, bölüşürdük yürekten,
Elbisesiz insanlar, insansız kostüm devri,
Para ile şòhretin, bozduğu nesil şimdi...
Geri gelmez ki zaman. Kayıp sesli evlerde,
Şen kahkaha anısı, harabe gıcırtısı...
Koy elini sukûta, nabzını dinle biraz,
Hüzzam makamlı hasret, sitemli acı ile,
Dua sunsun Allah'a, umudu ancak niyaz.
Bir nesil yitip gitti...Han,araba, lüks derken,
Ata-dede ocağı, helâl ile tüterken.
Beğenmez olduk işte, çıktığımız kovuğu,
Asaletsiz soyluluk...Tükettik varı-yoğu.
Ey zamanın arsızı ! Şımarık mirasyedi,
Plazalar mahkumu, zincirli nankòr kedi.
Manâsız madde ile, kıymetin camdan ucuz,
İman eksik kalırsa, şeytanla dost oluruz.
Güzel gòrmek sanattır, düşünceyi güzel tut,
Mazi atiye yoldur...Sanki yağmurla bulut.

Cenâb-ı Hakk'ın bir ismi de Rezzak'tır. Bütün mahlûkatın rızkını veren O'dur. O'ndan başka rızık veren yoktur.
Havada, karada ve denizde yaşayanların, hususan âcizlerin, bilhassa yavruların rızıklarının mükemmel verilmesi açık bir tarzda Rezzâk-ı Rahîm'i göstermektedir.
Rızkımızın bizlere ulaşması için aradaki sebepler birer perdedir. Allahu Teâlâ her canlıya takdir ettiği rızkı sebepler eliyle göndermektedir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler birer sebeptir.
Canlıların rızıklarını arayıp bulması, hususan insanların güçleri yettiği nisbette kimseye yük olmamak için bizzat çalışarak helâlinden nafakalarını kazanmaları Allah'ın emridir.
Başta namaz, oruç gibi ibadetleri yaptıktan sonra çalışmak da bir ibadettir.
Hatta hadîs-i şerifte, "Helâl yoldan kazanç aramak her Müslüman üzerine farzdır" buyurulmuştur.
Rabbimiz yeryüzünü insan için hazırlamış, herşeyi insana hizmetçi yapmış, zemin sofrasını türlü türlü nimetlerle donatmış, insanlara "Çalışınız, kazanınız! Tembelliği terkediniz! Gayretli, hareketli olunuz! Meşru dairede israf etmeden yiyiniz, içiniz!" ferman etmiştir.