Hüseyin YILMAZ

Hüseyin YILMAZ

Irkçılık Eblehliktir!

Türkiye'nin Kürt Meselesi, PKK'nın tasfiyesi ile çözülecek bir mesele değildir. PKK gibi, yüz yılda devletin ruh ve zihni mesabesine gelen Kamalist Irkçılığın da tasfiye edilmesi lâzım. Kamalist Irkçılık yaşadığı, hele de devlet desteği gördüğü müddetçe, PKK'nın tasfiyesi bir şey ifâde etmeyecektir.

Samîmî olmaya mecburuz, akıllı olmaya da. Milliyetçilik adı altında ırka yapılan atıfların kaçınılmaz neticesi ırkçılık olacaktır. Yüz yıldır Kamal Atatürk'ün şaşmaz rehberliğinde girdiğimiz çıkmazdır bu. Ben milliyetçilik yaparım, bütün avazımca kavmimi över ve atıflarda bulunurum ama sen bulunamazsın, tahakkümü gayr-ı insanî ve gayr-ı ahlâkîdir; eblehliktir.

Samîmî hiçbir Müslüman, ırkçılığa pirim vermez, ırkçılığa meyletmez, etmemeli. İttihad-ı İslâm'ın önündeki bu büyük engeli aştığımız gün, İslâm coğrafyası büyük bir birlik olur, yaşadığı bütün zulüm ve mezelletlerden de kurtulur.
Kavminden dolayı insanlara derece biçmek, aptallığın daniskasıdır. Hiçbir kavmin mensubiyeti yalnız başına sebeb-i itibar olmadığı gibi, sebeb-i necâd da değildir.

Peygamber Efendimizin (A.S.V.) kavminden olmak hiçbir Arab için Cennet beratı değildir. Muttaki bir İngiliz Müslüman da İngiliz olduğu için Cennetin kapısından çevrilip yaka paça Cehenneme atılmayacaktır.

Türkiye'ye ırkçılık belasını reva görenler, Türk Milliyetçiliğini harlayanlardır. Kamal Atatürk'ün etrafında mevzilenip Türkçülük yapan Yahudi ve Ermenilerin maksadını anlamayacak kadar şuursuz olmamak, körleşmemek gerekirdi.

Hadi diyelim ki, bu körlük ve şuursuzluğa İnkılab adı altındaki dehşetli devlet cebriyle mahkûm edildik; kabul... Peki bu, sonsuza kadar böyle devam etmenin mazereti olabilir mi? Hiç uyanmamamız mı gerekiyor? Bu eşekliğe sonsuza kadar devam mı edeceğiz?

Dünyanın hiçbir yerinde ırkçılığın mazereti olmaz ama bu topraklarda hiç olamaz. Bu toprakların ruh ve şuur mayası İslâmiyet'tir. Er veya geç, amasız, fakatsız İslâmiyet'e rücu etmeye, onunla amel etmeye mecburuz. Akıl da, feraset de, insaniyet de bunu emrediyor, bunu iktiza ediyor.

Devletin bu yersiz, bu aptalca ama çok büyük zarar veren meseleden kurtulmak için arayışlarını arttırmış olmasını takdir ve ümidle takib ediyorum. Ve bütün avazımla bağırıyorum:

İslâmiyet'e dönünüz! Başka bir kurtuluş kapısı yok, yüz yıldır yanmakta olan bir binada hayatta kalmaya çalışıyoruz. Kendimizi İslâmiyet Cennetine atmazsak, atamazsak hep birlikte Irkçılık Cehenneminde yanacağız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
13 Yorum