Aziz ÜSTEL
İnönü’nün torunu: İyi ki sürüldüler adam oldular
Ne var yani? İyi ki de sürülmüşler Tunceli’den. Ortaçağ koşullarında yaşamaktan kurtulmuşlar. Çağdaş, eğitimli, kültürlü, insanlar çıkmış Tunceli’den bu sürgün sonucunda!
Değerlendirmesi bu İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan’ın: “İyi ki sürüldüler. Adam oldular!” Bunun dışında söyledikleriyse, dedemin anılarını iyi okuyun, bu bir asayiş sorunudur, 1938’de dedem Pembe Köşk’te oturuyordu; başbakan değildi. Atatürk’ten sorun soracaksanız Dersim’in hesabını gibisinden laflar.
“İyi ki sürüldüler; adam oldular.” lafını okuyunca insanın inanası gelmiyor. Dersim’de yaşayanı, sürgüne yollayarak “adam etmek” hangi mantık, hangi vicdanla bağdaşır, nasıl bir insanlık anlayışıdır sorarım size!
“O dönem tek parti dönemi. Milli dava dönemi!” Bu da başka bir açıklama, hanımefendiden gelen. Ne milli davası? Onca savunmasız insanı boğazlamak, ipe çekmek, bebeleri katletmek kimin milli davası? Gülsüm Hanım dedesini savunmak için, “Yıl 1938, Atatürk başta...” diyor, başbakanın da bir başka kişi olduğunu söylüyor. Yani Celal Bayar’ı suçluyor. Her şeyden önce Tunceli Yasası 25 Aralık 1935 yılında çıkar, Dersim’in adı Tunceli olarak değiştirilir; İsmet İnönü Başbakan’dır. Derken 6 Ocak 1936’da 4’üncü Bölge Genel Valiliği kurulur ve Elazığ’da salt Dersim için İstiklal Mahkemesi çalışmalarına başlar. İnönü Başbakan’dır. Aynı yasayla Tunceli yasak bölge ilan edilir, giriş çıkışlar ancak özel izinle yapılabilir. İnönü Başbakan’dır. Dersim Valisi ve Komutanı Abdullah Alpdoğan, Karaoğlan, Pulur, Amutka ,Sin gibi Dersim’in stratejik merkezlerinde kışlalar yaptırmaya başlar. Yıl hala 1936’dır. Ardından hava bombardımanı başlar. Seyit Rıza idam edildiğinde Başbakan İsmet İnönü’dür. “Dersim meselesini ortadan kaldırdık. Dersim müşkülesini bitirdik.” demeci Başbakan İsmet İnönü imzasıyla basına dağıtılır. Evet, sürgün Celal Bayar’ın başbakanlığı, yani 10 Ağustos-31 Ağustos 1938 arasında gerçekleşir. Bayar da CHP’lidir zaten; başka parti mi vardır? Yalnız şunu unutmamak gerek: Kimin nerelere sürüleceği 1931 yılında, İnönü’nün İç İşleri Bakanı Şükrü Kaya’nın hazırladığı ayrıntılı rapora göre yapılır. Ve sürgüne gönderilenler “eğitim için” yollara düşmez; gittikleri yerlerde de, övgüyle değil sövgüyle karşılanır! “Bunlar yamyam... kuyruklu Kürtler...” gibi hakaretler birer tokat gibi patlar suratlarında. Daha anlatılacak çok şey var; bu konuya gene döneceğiz, çarkçıbaşı ve arkadaşları minareye kılıf aramayı sürdürdükçe. (Kaynak: Seyfi Cengiz. Sözlü Gelenek ve Tarihsel Gerçek, V. Bölüm)
Star
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.