FAY HATTINDAN UZAK DURUN!

Her ailede, küçük veya büyük fay hattı bulunabilir. Önemli olan bu tehlikeli çizgiye yanaşmamaktır. Mümkün olduğu kadar, konuşmalar esnasında bu hassas bölgeden uzak kalmakta fayda vardır.

Bir deprem esnasında, fay hattı kelimesi medyada fazla gündeme gelince, İdris merak edip Temel’e sorar,
- Ula Temel! Her akşam televizyonlarda konişiyular, habu  fay hattu nedur, da?
Temel cevap vermiş.
- Ula İdris, oni bilemeyurum, lakin, bizim evde fay hattu kayunvali idu. O da öldi, kurtulduk.

TARTIŞMADA DÖRT ÖNEMLİ ETKEN

1-İletişim noksanlığı

Her sorunda, karşılıklı konuşabilmek, karşısındakini anlamaya çalışmak, tartışmada ona da fırsat vermek, iletişim sağlamanın önemli basamaklarındandır. Hataları kabullenmek, eşlere cesaret verir. Karşılıklı müzakereyi kolaylaştırır,  sorunların çözümünü kolaylaştırır.

2-Öfke birikimi

Her tartışmada karşılıklı düşman oluyorsanız, tartışmadan kaçınınız. Ailede gerilimin bir sınırı vardır. O sınırı zorlamak son derece sakıncalıdır.

Duyguları sürekli içe atıp, sonunda öfke birikimi, oluşturmak yerine, tepkilerimizi, normal iletişim kuralları içinde, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru lisanla belirtmek çok daha uygun olacaktır. Aksi takdirde,  öfke içe atılır ve biriktirilirse, bir anda patlar, sonu alınamayacak yıkımlar olabilir. Bu da, aileye ve çocuklara telâfisi imkânsız zararlar verebilir.

Evlerimizi, tehlikeli madde taşıyan bir kamyon haline getirmemek için, dikkatli olalım. Yeri geldiğinde ifade edilemeyen duyguları biriktirmeyelim.

3-Üçüncü kişi

Benim kendi kendime her zaman ettiğim bir duam var. Allah’ım beni, yakınlarımın, aile içi anlaşmazlıklarında, hiçbir zaman üçüncü kişi yapma.

Evliler arasında zaman zaman, bir takım çatışmaların olmasını çok doğal karşılamak gerekir. Çünkü, insan olmamızın, gereğinde bu vardır. Sorunlarımızı elbette ki, konuşarak ve tartışarak çözeceğiz. Tartışma ve fikir ayrılığı olmayan yerde, gelişme de söz konusu değildir.

Ancak, yapılan yanlışlıkların başında, eşlerin yakınlarının, gereksiz yere konuya müdahil olmalarının, uzlaşma şansını daima zorlaştırdığı görülmüştür. Ne yazık ki, evlilerin, bazen anneleri,  bazen babaları, bazen de, kardeşleri üçüncü kişi olabiliyor. Halbuki, eşler problemlerini öncelikle kendileri çözmeyi denesinler. Gerek görürlerse, yakınlarından yardım istedikleri takdirde, devreye girilmesi uygundur.

Bir arkadaşım şöyle demişti, İkinci oğlumu evlendirirken, asla ablası olan kızı gelin etmeyeceğim. Her halde birinciden ağzı yanmış besbelli.

4-Eskiye geri dönme

Eşler, tartışma anında, evliliğin ilk yıllarına dönmeyi, hatta nişan ve düğün esnasındaki menfi olayları gündeme getirerek, karşı tarafa üstünlük sağlamak isteyebilirler.  Unutulmamalıdır ki, geriye dönmenin, o günkü problemi çözmeye hiçbir faydası yoktur.