Ölüm hakikati çirkin siyasete “dur” dedi

Bir siyasetçinin hazin ve yürekler dağlayan ölümü.

Ve o acı ölümün doğurduğu farklı sonuç.

Seçime üç gün kala alabildiğine çirkinleşmiş siyasetin yüzünü rahmete çevirdi.

Sanki farklı bir ülkedeyiz.

İnsan düşünüyor bir an acaba olması gereken bu mudur? Yani siyaset böyle olsa nasıl olur?

Siyasetçiler ille de birbirlerini yiyip bitirmeli mi? Vatandaşın oyunu almaya mı kilitlenmeli? Yoksa memleket yararına millet menfaatine mi yönelmeli?

Hakikaten siyaset nasıl olmalı? Üç gün öncesine kadar yapılan mı doğruydu? Yoksa şimdi yapılan mı doğru?

Bana göre soru bu ölümle gerçek cevabını bulmuş oldu. İşte siyaset böyle olmalı dedirtecek bir gerçeği ortaya çıkardı.

Hakikatli, doğru, ama acı bir cevap oldu.

Ne Deniz Baykal’ın, Tayyip Erdoğan’a “adam olamamışsın” lafını söyleyecek gücü kaldı ne de Tayyip Erdoğan’ın Deniz Baykal ile Devlet Bahçeli’yi aynı kefeye koyarak “bunlar ruh ikizidirler” diyecek takati.

Artık meydanlarda kimse esip gürleyemiyor. Kimse en iyi benim diyemiyor.
 
İşte siyaset böyle olmalı herkes hayırda yarışmalı, her siyasetçi biri birinin kuyusunu kazmak yerine daha güzeli bulmak ve daha güzele yönlendirmek için çalışmalı

“Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır” sözünü haklı çıkaran önceki şekliyle ölüm hakikati ile oluşan mevcut şekil arasında bakıldığında ne kadar da derin farklar var. Hemen her siyasetçinin ağzından hayır duası çıkıyor. Her konuşan rahmetin celbine vesile olacak ifadeler kullanıyor.

“Allah rahmet etsin” sözcüğü dillerden düşmüyor. Şu da bir gerçek ki, çaresiz kalan insan sığınması gereken yeri iyi biliyor. Rahmete gidenlere artık Rahmanı Rahimden başka kimse imdat edemez. Kimse onların derdine çare olamaz. Ancak O’nun rahmeti ve O’nun engin şefkati yardım edebilir. Onları düştükleri yokluk karanlıklarından tekrar varlık alemine çıkarabilecek yegane güç O’dur/O’ndadır.

Hakikat şu ki, ölümü öldürmek mümkün olmuyor/olmamaktadır. Bunu herkes bir kere daha görmüş ve anlamış oldu. Bu dünyaya gelmiş olmak ne kadar gerçekse bu dünyadan göçüp başka bir âleme gitmek de en az o kadar gerçek. Bu gerçeği artık herkes görebilmeli. Ölüm hakikatinin acı yüzünü görmeli ve kendine çekidüzen vermeli.

Ölüm haktır ve “her nefis ölümü tadacaktır” gerçeğini göz ardı etmemeli. Mutlu bir dünya, güzel bir toplum, kirsiz ve çirkin olmayan siyaset için çalışmalı ve çaba göstermeli.

Not: Bu vesile ile kazada hayatını kaybetmiş olan başta Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere tüm ekibe Allah’tan rahmet dilerim. Kederli ailesine ve dava arkadaşlarına da başsağlığı ve sabr-ı cemil niyaz ederim.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.