M. Maruf ÖZÜLKÜ
Şaşkın
Hey süvari vakitler, koşa koşa nereye
Ne kalacak acaba fırtınadan geriye
Bir duvar takviminde birkaç sayfaydı hayat
Saatler bir bir sayıp uçurdular son sürat
İnsan şaşırdı kaldı, nefsin şen göbeğinde
İhmal etti kendini, tutkuların dibinde
Kahkahalar bastırdı inleyen feryatları
Tez vakit unutuldu, yatanların yadları
Kıyamet koptu ama görmedi bunu gözler
Çok şey söylendi ama işitilmedi sözler
Buluşmaya gün saydı, bedenle kara toprak
Bilirdi insan ama etmedi hiçbir merak
Kimi elalem deyip, kandı kendi kendine
Aslında yanar idi herkes, kendi derdine
Bir baksaydı semaya, son vadelik nefesle
Birkaç kelam etseydi, en samimi hevesle
Hatırlanan belki de çocukluk telâşıdır
Uykuya dek düş gibi, oyunla oynaşıdır
Vicdan içine çekse en temiz havaları
Terketse o gereksiz, gerçeksiz kavgaları
Arifi, evvela sen özünle hasbihal et
Sonra sor fıtratına, nedir bu garip halet?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.