Bir gün 24 saattir. Gün uzunluğu ise ortalama 9-17 saat arası değişmektedir. Sabah 10’da uyanan bir insan zaten o günden yaklaşık olarak 4-5 saatini kaybetmiştir. Günün geriye kalan zamanını ancak değerlendirebilir. Dolayısıyla başarılı bir insan, günlük mümkünse sabah erken saatlerde uyanması gerekir. Sabah erken uyandığı takdirde hem sağlık açısından çok verimli olur yani sağlıklı olur hem de erken kalktığından dolayı beynin ve vücudun en zinde olduğu saatlerde uyandığından dolayı erken saatle günü daha dolu geçirir. Bir güne sığdıracak iş daha fazla olur ve bu süreçte daha sağlıklı bir şekilde gününü geçirmiş olur. Böylece günlük işlerinde yapacağı çalışmalardan bazıları araya gitmemiş olur.

Başarılı olmak için vakitli uyumak ve mutlaka erken uyanmak gerekmektedir. Öğleye kadar kişi uyduğu takdirde en verimli olan zamanını doğal olarak kaybetmiştir. Bununla birlikte öğleye kadar uyuyan insanın gün içerisinde de fazla uyumadan kaynaklı esneme, çeşitli beden problemleri, baş ağrısı, bellek problemleri gibi sorunlar zamansız ve dengesiz uyuyan insanlarda meydana gelebilmektedir. Yetersiz uyuyan insanlarda da benzer sorunlar söz konusu olabilmektedir.

Akşam 12’de en geç uyumak, sabah güneş doğarken namaz vaktinde uyanmak ve günü dolu dolu geçirmek gerekmektedir. Burada uyku ve uyanıklık süreci özellikle insan vücudunu etkilediğinden dolayı, fazla uyuma ya da az uyuma yani yetersiz uyuma problem teşkil etmektedir. Dolayısıyla kişi yaşına göre kaç saat uyuması gerekiyorsa buna uygun yeterli göre uyumalıdır. 18-30 yaşındaki bir genç için ortalama 6 saat uyku yeterli iken, 12 yaşındaki bir çocuk için ortalama 8-9 saat uyku gerekebilir. 5 yaşındaki bir çocuk 10-12 saat uyuyabilir. Fakat özellikle ergenlikten sonraki süreçte yaş, uyku ve günün verimi açısından uyku saati çok ciddi anlamda fark meydana getirmektedir. Uyku ne kadar dengeli ise beden o kadar sağlıklı; uyku ne kadar dengesiz ise beden o kadar sağlıksız olmaktadır.

Bununla birlikte psikolojik anlamda da kişi eğer uykusunu alabilmişse daha az öfkeli olur, daha az problem oluşturur. Daha az psikolojik sorunlar söz konusu olur; daha sabırlı olur, daha dinç olur. Günü daha iyi değerlendirebilir. Bütün bunlar uyku ve uyanma saatleri arasında, uyku zamanı açısından önem teşkil eder. Bu minvalde yapacağımız her faaliyette başarıya ulaşmamız için yaşımıza göre uyumamız gereken saatlerde uyumak, uyanmamız gereken saatlerde uyanmak ile programlı olduğunun bilincinde olmalıdır.

Mesela öğle arası uykusu çok çok önemlidir. Gelişmiş bazı ülkelerde öğle uykusu uyuyan işçilere çok daha fazla prim veriliyor, ek ödemeler yapılıyor. Çünkü gün içerisinde sabahtan öğleye kadar kişi çalıştığı takdirde beden ve zihin belli oranda yorulur. Öğle uykusu 4 kat faydalı olduğundan dolayı kişi uyuduğu takdirde güne yeniden başlamış gibi öğleden sonraya uyanır ve hem zihinsel açıdan hem de bedensel açıdan çok daha verimli günü geçireceğinden dolayı, daha verimli çalışacağından dolayı elbette daha faydalı olacaktır. Daha fazla iş yapacaktır.

Bu anlamda uyku her zaman yerine göre, zamanına göre ve yaşına göre uyunduğu takdirde, gerçekten ciddi anlamda fayda sağlamış olur. Kesinlikle erken uyanmak, öğle arası zamanımız varsa biraz uyumak, sabah kerahat vakti ve akşam kerahat vaktinde güneşten gelen gazların etkisi ile başta unutkanlık olmak üzere birçok hastalığa, rahatsızlığa da sebep olabilmesi sebebiyle kerahat vakitlerinde uyumamak ve mümkün olduğu kadar geceyi de belli oranda uykuyla geçirmek, gün içerisindeki zamanı verimli şekilde değerlendirme açısından da yani günü değerlendirme açısından da çok çok önemlidir.

Sabah ve akşam kerahat vakitlerinde uyumamak ve öğle uykusunu (kaylule) uyumayı Efendimiz (ASM) tavsiye etmiştir.