Maşallah bu sitemiz döndü er meydanına.
Daha kimler çıkacak meydan-ı irfanına.

Abdurrahman ve Eyüp Otman abiler ile.
Atışmalar nereye varır söyleyin hele.

Hep çekişip dururlar, herkes kavga var sanır.
Maksatları heyecan, bazı saflar inanır.

Sürüklediler beni, bu kurtlar sofrasına.
Bak elim yetişmiyor; tabağına, tasına.

Kafamızı uzattık, zorlu, çetin meydana.
Biz de selam verelim, hasret dolu ihvana.

Bir bekleyip görelim, ne zaman başlar Sefer.
Ne naralar yükselir, tam bir kahraman nefer.

Nazlanıp da gelmezse burası eksik kalır.
Okurlar, şiirinden inanın lezzet alır.

Bu ‘’Bekleyiş’’ ne güne kadar böyle sürecek.
Seni bekleyen dostlar muradına erecek.

Otur otur sonuçta bir tavuğa dönmek var.
Aman Allah korusun, bir mum gibi sönmek var.

Horoz gibi başı dik gezmek varken meydanda.
Böyle müstaid kalem sussun Adıyaman’da.

Sefer dostumuz gelsin, renklensin meydanımız.
Akgüllerle şenlensin, bu nurlu divanımız.

Sen biraz himmet eyle, bir abilik yap bize.
Yoksa şamarlar iner, çok yerden ensemize.

Bir yol göster de bize, bulalım yolumuzu.
Şaşmadan ayıralım sağ ile solumuzu.

Bir yanlış yapar isek kabahat sizin bilin.
Bu şiir sanatını öğretmeye bir gelin.

Adıyaman hoş geldi,  yat yat nereye kadar.
Bir etrafına bakın, dostlar nasılda coşar.

Sen de şiirle katıl bu hizmet halkasına
Bazen yazı isteriz, itiraz olmaz buna.

Bu şiir ustasını büyük hazla okurduk.
Şu gönül dünyamızda güzellikler dokurduk.

Bu meclisi dostlarla, şenlendirmek vazife.
Bence bu bir görevdir, hiç almayın hafife.

Zafer gelir mi bilmem, bu beklenen Sefer’le.
Bir elinde hesapla, öbür elde keserle.

Bak dostum biz altından kalkamayız hesabın.
Sen şu keseri bir at, al eline kitabın.

O eski günlerini gel tahattur edelim.
Güzel şiirlerinin izinden yürüyelim.

‘’Ben deniz çocuğuyum deniz benim sırdaşım’’
‘’Saatlerce düşünür denizi yaslı başım.’’

Deniz Adıyaman’a ne zaman geldi acep.
Yoksa önceden vardı, sonra kurudu mu hep.

Bunu ancak gelirsen öğrenmiş olacağız.
Güzel mısralarınla heyecan dolacağız.

Haydi, artık nazlanma, dost seslere cevap ver.
Al kalemi eline, bu beklettiğin yeter.